1. Oturum: "Kentsel Yerleşimlerde Spor: Dış Mekan Aktiviteleri İçin Altyapı"

4 konuşmacının katıldığı oturumda, ağırlıklı olarak “herkes için spor” teması çerçevesinde, spor alanları tasarımı ve kullanımı üzerinde duruldu. "Parklarda Eğlence Sporları", Heiner Baumgarten İlk konuşmacı, Hamburg / Almanya’dan katılan Alman Park ve Bahçeler Yöneticileri Konferansı Başkanı Heiner Baumgarten’di. Baumgarten, sporda eğlence sporları ve yarışma sporları olmak üzere iki ana kategori olduğunu, spor yapıları ve alanları planlanırken bu ayrımın göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguladı. Kentsel parklarda sporun parklara entegrasyonunu sağlamaya çalıştıklarını söyleyen Baumgarten, parkların bir köşesinde çitlerle çevrili spor sahaları yerine parkla bütünleşik oyun ve spor alanları tasarladıklarını ve prensip olarak kentlerde ve kasabalarda yaşayan herkesin (farklı yaş gruplarının) bu alanlara erişebilir olması gerektiğini vurguladı. Bu amaçla, Hamburg’daki parklarda yeni bir proje başlattıklarını söyleyen Baumgarten, çalışan insanların öğle aralarında parkları spor amaçlı kullanabilmesi için, bu kamusal parklara kilitli dolaplar, soyunma kabinleri gibi yapısal elemanların yerleştirildiğini söyledi. Baumgarten gelen bir soru üzerine, bu parklarda vandalizm problemi yaşanmadığını belirtti. "Ticarileşme ve Farklı Deneyimler Kazanma Arasında Sıkışan Boş Zaman Aktivite Alanları", Dirk Schelhorn İkinci konuşmacı, serbest peyzaj mimarı Dirk Schelhorn sunuşunda parklarda eğlence amaçlı boş zaman sporları için keşfe yönelik mekansal düzenlemeler yapılabileceği üzerinde duruldu. Schelhorn’un altını çizdiği temel nokta, açık alanlara yapılacak küçük eklemelerle ve küçük müdahalelerle, çevre halkı için spor yapma ve boş zaman değerlendirme amaçlı çeşitli mekanların yaratılabileceği idi. Schelhorn aynı zamanda bu tür bir değişiklik yapılarak mekanlarda ticari gelir elde etmenin mümkün olduğunu, fakat bütün bir alanın ticarileşmesi yerine, alanda yapılacak farklı aktivite örüntüleriyle hem kamusal hem de ücretli mekanların tasarlanmasının daha doğru olacağını belirtti. Schelhorn, bu tip basit değişikliklerin yol kenarlarına dahi uygulanabileceğini, böylece daha rekreatif ve serbest spor yapma olanağı sağlayan yaya mekanları elde edilebileceğini söyledi. Aslında parklarda çok yer kaplayan ve tek tür spora olanak sağlayan açık spor sahaları (örneğin basketbol sahaları) inşa etmek yerine, yapılacak peyzaj düzenlemeleriyle daha serbest spor ve oyun alanları yaratılabileceğini vurguladı. Ayrıca, kamusal parklara akvaryum vs. gibi ticari fonksiyonların eklenmesiyle ziyaretçi sayısında da yaklaşık %20 oranında bir artış olabileceğini kaydetti. Schelhorn son olarak, bir eğlence ve oyun parkının verimliliğini belirleyen 4 kriteri sıraladı: 1-Çok amaçlı olması, 2-Erişilebilir olması (hem toplu taşım araçları ve özel taşıtla, hem de engelli ve yaşlı insanlar için), 3-Kamusal parkta özel/mahrem alanların yaratılması, 4-Farklı yaş gruplarından kullanıcıların gelmesini sağlayacak aktivitelerin parka eklenmesi. "Essen-Kuhlhoffstrasse Yüzme Havuzu'nun Oyun ve Spor Parkına Dönüştürülmesi", Wolfgang Rohrberg Sabah oturumunun üçüncü konuşmacısı olan Wolfgang Rohrberg, Almanya’nın Essen kentindeki halka açık bir yüzme havuzunun yıkılmasıyla yerine yapılan “su temalı” spor ve oyun alanı projesinden bahsetti. Önce, Essen’in değişen demografik ve ekonomik yapısından bahseden Rohrberg, bugün 800 bin olan nüfusun gelecekte 600 bine düşeceğini, ayrıca tercih edilen spor ve eğlence türlerinin zaman içinde değiştiğini, bu nedenlerle bu tür mekansal değişikliklerin zorunlu hale geldiğini söyledi. Su temalı bir park yaratmak için eski havuzdan belli parçaların (örneğin duşların) korunduğunu, bunların çocuklar için yeni oyun birimleri olarak kullanıma sunulduğunu söyleyen Rohrberg, yeni barbekü alanlarının yaratıldığını, varolan peyzajın düzenlendiğini, etrafı çevrili küçük alanlar (25-30 m²) içine birer spor aleti koyarak fitness cepleri yarattıklarını söyledi. Varolan açık havuzun neden yıkıldığına dair gelen bir soru üzerine, bu havuzun artık bakım-onarımının ekonomik açıdan çok zor hale geldiğini söyleyen konuşmacı, zaten 5 dakikalık mesafede başka bir havuzun bulunduğuna işaret ederek 800 bin nüfuslu Essen’de toplam 16 yüzme havuzu olduğunu söyledi. Bu durum Hırvat Kresimir Ivanis tarafından dile getirilen, Hırvatistan’ın bütününde 14 adet yüzme havuzu olduğu şeklindeki saptamayı hatırlattı. Bu tespitle, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arası spor kültürü arasındaki dramatik farkın da altı çizilmiş oldu. Yazan: Sertaç Erten