“HES Yolsuzlukları Görünenden Daha Büyük!”

Sol Gazatesi'nden Yusuf Yavuz'un haberine göre; Danıştay 13. Dairesi, ‘Yurttaş Kazım’ olarak tanınan Rizeli Kazım Delal ve arkadaşlarının HES şirketine karşı açtığı davanın ardından DSİ ile HES şirketi arasında 49 yıllığına yapılan ‘Su Kullanım Hakkı Anlaşması’nın yürütmesini durdurdu. Danıştay’ın hukuka uygun bulmadığı su kullanım anlaşmasının iptali bu konuda açılan davalarda ilk olma özelliğini taşırken, DEKAP Sözcüsü Ömer Şan, kararın benzer davalar için emsal niteliğinde olduğunu söyledi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na da uzanan yolsuzluk operasyonlarına da değinen Şan, HES projeleriyle ilgili yolsuzluk ve rüşvet çarkının görünenden daha büyük olduğunu düşündüklerini ileri sürdü.

Rize’nin Küçükçayır köyünde (Andon) yapımı planlanan hidroelektrik santral (HES) projesinin ilk bilirkişi incelemesi için ineğini satan, ikincisi için de banka kredisi kullanmak zorunda kalan ve açtığı davayı kazanan Yurttaş Kazım unvanlı Kazım Delal ve arkadaşları, bu kez aynı projenin ‘Su Kullanım Hakkı Anlaşması’ için Danıştay’a iptal davası açtı.

Danıştay su kullanım anlaşmasını iptal etti, karar emsal niteliğinde
Davayı gören Danıştay 13. Dairesi, enerji şirketinin Devlet Su İşleri (DSİ) ile 49 yıllığına yaptığı ‘Su Kullanım Hakkı Anlaşmasının’ yürütmesini durdurdu. Rize’nin kent merkezi ve çevre ilçelerde yaşayan yaklaşık 300 bin kişinin su ihtiyacını karşılayan Andon İçme Suyu Tesislerinin de bulunduğu Salarha Vadisi üzerinde yapımı planlanan Ambarlık HES projesi için dönemin Çevre ve Orman Bakanlığı, ÇED Gerekli Değildir’ kararı vermişti. HES projesine karşı dava açan Kazım Delal, dava giderlerini karşılamak için ahırındaki ineğini satmış, ayrıca banka kredisi de kullanmıştı. Danıştay’ın son kararıyla birlik açtığı tüm davaları kazanmış olan Delal, kararın kendisini sevindirdiğini söyledi.

“Karar uygulanmazsa siyasilerin alnında kara leke olarak kalacak”
Rize Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenleyen Derelerin Kardeşliği Platformu (DEKAP) Sözcüsü Ömer Şan, ayakkabı kutusu içinden bir HES raporu çıkararak, Danıştay kararının HES’lerle ilgili diğer yargı kararları gibi gereklerinin yerine getirilmemesi durumunda ortaya çıkacak vebalin siyasiler ve bürokratların alınlarında kara bir leke olarak asılı kalacağını söyledi.

“HES yolsuzlukları sanılandan daha büyük çapta”
Açıklamasında gündemdeki yolsuzluk operasyonlarının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na uzandığına da değinen Şan, HES’lerle ilgili ‘çantacılar’ olarak anılan kişiler başta olmak üzere, HES projelerinde lisanslama, su kullanım anlaşması imzalama, ÇED süreci, nakil hatları ve kredilendirme çalışmaları başta olmak üzere; köylülere, muhtarlıklara ve bölgelerdeki çeşitli kurum veya kuruluşlar ile bazı yurttaşlara verilen rüşvetlerle imzalanan belgeler ile dönen yolsuzluklardaki bedellerin bugün sürdürülen yolsuzluk soruşturmasından daha büyük çaplı olduğunu düşündüklerini ileri sürdü.

“Yaşananlar üç beş ağacın intikamı”
“Derinlemesine baktığımızda, soruşturmanın ana konusunun doğa katliamı olduğunu, doğa katliamı üzerinden yolsuzluk yapanların isimlerinin geçtiğini ve 3-5 ağacın intikamının gündemde olduğunu görüyoruz” diyen DEKAP Sözcüsü Şan, “Hiçbir kurum ve kuruluştan, fon veya kaynaktan yararlanmayan, tamamen bağımsız yerel bir halk hareketinin birer neferi olan bizleri bir dönem ‘3-5 çapulcu’, ‘vatan sevmez’ gibi yakıştırmalarla küçümsemeye çalışarak; ‘lobilerle’ bağlantı kurmaya çalışan zavallı beyinlerin, şimdi düştüğü durumu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz” diye konuştu.

"HES karşıtlarına 2 ila 5 yıl hapis cezası içeren paket geri çekilsin"
Açıklamasında Meclise ve siyasilere bir kez daha çağrıda bulunan Şan, HES’ler konusunda TBMM çatısı altında bir araştırma komisyonu kurulmasını ve HES’lerin her yönüyle incelenmesini talep ettiklerini dile getirdi. Meclise sunulan ‘Demokratikleşme Paketi’nin hak mücadelelerine hapis cezası ve fişleme getirdiğine de değinen Şan, ‘kamu faaliyetinin yürütülmesini engellemek’ adıyla HES’lere karşı Anayasal, yasal ve demokratik haklarını kullanan kişilere 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilebileceğinin altını çizerek paketin geri çekilmesini istedi.