Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Queens Sanat Müzesi Restorasyonu




Mimari Tasarım Eric Owen Moss Tasarım Ekibi Dolan Daggett, Eric McNevin, Jin-Bum Kim, Grit Leipert Queens Sanat Müzesi tasarım stratejisi varolan binanın düzensel güçlerini açığa çıkarır ve eşzamanlı olarak kamusal katılım, sergi ve gösteri mekânı için yeni olasılıklar önerir. Ana Etkinlik Mekânı İlk baştaki tasarım hareketi cerrahi bir müdahaleydi: Binanın merkezi kısmı; çatı, çevre duvarları ve birinci ve ikinci kattaki dolaşım, Panorama duvarını temel bir kütle olarak ortaya çıkaracak biçimde yerinden çıkarıldı. Çelik çatı makasları yerinde bırakılarak yeniden kapatılan, Panorama’yı saran merkezi hacim, halkın yürüyebileceği, sanat yapıtlarının sergilenebileceği, müzik gösterilerinin yapılabileceği, dramatik gösterilere olanak tanıyan ve adı burada anılmayan her tür sanatsal etkinliğe açık, ana etkinlik mekânına dönüşür. Ana Etkinlik Mekânı (Main Event) açık ve esnek olarak tasarlandı: Özgün zemin kaldırıldı ve zemin toprağı kazılarak Panorama’nın tabanındaki teoride var olan merkeze doğru hafif bir eğime sahip, tas biçimli bir çukur oluşturuldu. Panorama’ya yönelmiş olan geçici oturma elemanları daha sonra, dairesel bir tiyatro gibi bu çukur alanın içine yerleştirilebilir. Ayrıca sergiler de bu eğimli yüzeye yerleştirilerek tiyatro içinde yer alabilir ya da askılarla tavana asılabilir. Özenle düzenlenmiş bir yürüyüş galerisiyle Ana Etkinlik Mekânı’na bağlanan mekânlarda kitabevi, kafeterya ve Panorama ile Dünya Fuarı’nın ve Tiffany’nin kalıcı koleksiyonları yer alır. Yeni bir yaya dolaşım rampası, Panorama’nın dış duvarına doğru tırmanarak, Ana Etkinlik Mekânı’nın yukarıdan seyredilebilmesine olanak verir. İkinci kattan Panorama’nın cephesine çıkan başka bir rampayla, aşağıdaki Ana Etkinlik Mekânı, Panorama’nın içi ve çevre birimlerini izleyerek, çok amaçlı bir sergi, gösteri ve toplantı salonuna geçilir. Bu rampalara ekranlar eklenerek video gösterimleri yapılabilir ya da görüntüler camın içinden geçerek dışarıdaki parka yansıtılabilir. Geçici galeriler arasında öne çıkan, diğerlerinden iki kat daha yüksek çok amaçlı mekân birçok türde serginin yerleştirilmesine olanak verir. Galeri ve Ana Etkinlik Mekânı, büyük sergiler ve gösteriler sırasında, dikey hareketli ayırıcı beş cam kapının açılmasıyla, bütünleşik olarak kullanılabilir. Bireysel sergi ve gösteriler içinse, esnek ve hareketli bölümler sayesinde çeşitli biçimlerde ayrı mekânlar oluşturulabilir. Yüksek galeri ve Ana Etkinlik Mekânı arasında uzanan kediyolu, objelerin asılması, görüntü yansıtma veya ışıklandırma için elverişlidir. Anayol Sürmekte olan sergi ve gösteriler, Sihirli Dağ ve Ana Etkinlik Mekânı’nın içinden geçen anayolda (The Highway) ilerleyenler tarafından izlenebilir. Bu yol ile hayvanat bahçesine, parka, Shea Stadyumu ya da Ulusal Tenis Stadyumu’na ulaşılabilmektedir. Proje alanı üzerindeki yaya dolaşımının Güzel Sanatlar aksından kaydırılmasıyla, Ana Etkinlik Mekânı pas geçilmiş ve galerilerdeki sergileri, içeri girmeden izleyebilme seçeneği yaratılmıştır. Düzenlemeye yönelik olan bu hareketin (kestirme yolun) amacı daha geniş bir halk kitlesine güncel sanatı göstermektir. Sihirli Dağ Çukurdan çıkarılan toprak, büyük merkezi otopark boyunca bir görüntü veren doğrusal bir tepe oluşturmak için kullanılacaktır. Ana etkinik mekânının batı ucundaki çimenle kaplı çukur uzayarak hem otoparktan ve hem de müzeden seyredilebilen bir heykel bahçesine dönüşür. Sihirli Dağ’ın (Magic Mountain) altında kalan oylumdan faydalanılarak müze deposu bu hacme, heykel bahçesinin hemen altına yerleştirilmiştir. Çim kaplı toprak set bir açıkhava sergi ve etkinlik alanında toplanma ve serbest oturma olanağı sağlar. Dökümlü Perde Lamine camdan bir “Dökümlü Perde” (The Drape) Ana Etkinlik alanını sonlandırır. Cam, içerideki etkinliğin türüne bağlı olarak görsel anlamda geçirgen, yarıgeçirgen ya da geçirimsiz niteliğe bürünecektir. Camın, berraktan süt beyazına dönüşen rengi, düşük gerilimli tellerle kontrol edilir. Dökümlü cam perdeden dökülen su, doğu girişinin her iki yanında bulunan iki yansıtıcı havuza akar. İster yürüyerek ister hızla bir araçla yanından geçilsin, Queens Sanat Müzesi merak uyandıran ve uzun mesafeden güçlü görünen bir yan yüzle iletişim kuracaktır. QUEENS SANAT MÜZESİ BİR YENİLEME PROJESİYLE YENİLENECEK (*) Los Angeles’lı mimar Eric Owen Moss’un tasarladığı Queens Sanat Müzesi yenileme projesi “dev bir New York maketinden oluşan müzenin simgesi niteliğindeki sergiyi çerçeveleyen ve saydamlıktan süt beyazı opaklığına dönüşebilen camdan, dökümlü bir perde içindeki bina”olarak, ünlü mimarlardan oluşan bir jüri tarafından 200 öneri proje arasından, 2001 Ağustos’un da açılan bir yarışmayla seçilmişti. Yarışma müzeyi, 4180 metrekarelik varolan alanını iki katı bir büyüklüğe; yaklaşık 9300 metrekare taşıyacak proje önerilerine açılmıştı. Kavramsal olarak kolay bir başarı değildi; müze binası, sayfiye evleriyle ünlenen Aymar Emburry II’nin 1939 Dünya Fuarı için tasarladığı ve o fuardan kalan tek bina olan Art-Decomsu bir pavyon yapısıydı. 1964 yılındaki Dünya Fuarı için Robert Moses 870 metrekarelik bir kent panoraması (Panorama) eklemişti. Corona Park içindeki müze arsası Birleşmiş Milletler Genel Meclisi’nin 1952 yılında Manhattan’daki yapısına taşınmadan önce kullandığı ilk eviydi. Müzenin kapıları 1972 yılında Queens için bir kültürel merkez sağlamak amacıyla açılmıştı. Panorama’ya ek olarak iki dünya fuarıyla ilgili kalıcı sergilere ve “Tiffany by Design: Neustadt Müze Koleksiyonu’ndan Seçmeler” sergisine ev sahipliği yapıyor. Binanın ortasında Parklar Dairesi tarafından yeni bir yere taşınması gereken, bir buz hokeyi pisti hala duruyor. 1994 yılında Rafael Viñoly tarafından yapılan, üç yıl süren, 15 milyon dolar tutarındaki müze iyileştirme çalışmaları dışında müze, genel olarak el değmemiş durumda. Buna karşın müze arsası oldukça verimli bir konumda. Öte yandan binanın bir yenilemeden geçmesi zorunlu: örneğin binanın taş cephesi aşınmış, müze yazısından bazı harfler eksilmiş ve müze bekçisi haftasonları ön kapıda suşi ve sandviç satıyor. Daha önemlisi ziyaretçilere müzeye geldiklerini belirten bir büyük işaret yok. Müzenin yönetim kurulu başkanı Tom Finkelpearl “hep yan kapıya gelmiş gibi hissediyorsunuz, ekspres yoldan geçenler açık olduğumuzu bile kavrayamıyorlar” diyor. Moss’un tasarımı dört yüksek değerde kavram içeriyordu; var olan binanın merkez kısmının çıkarılarak, içinde tiyatro ve sunum alanı barındıran geniş bir sergi alanına dönüştürüldüğü “Ana Etkinlik Mekânı”; kazılıp çıkarılan toprağın ekspres yolun kıyısı boyunca yığılarak, akustik bir bariyer oluşturan ve heykel bahçesini çerçeveleyen “Sihirli Dağ”; müzeyi hemen yakınındaki Queens Hayvanat Bahçesi’yle, Shea Stadyumu ve tenis stadyumuyla bağlayan bir bağlantı yolu “Anayol” ve ana sergi salonunu kapatan bükülmüş cam çatı “Dökümlü Perde”. Seçilişinin üzerinden geçen üç yılın sonunda Moss’un tasarımı, mimarlık tarihinin bir parçası haline geldi. Müze Yönetim Kurulu, New York Tasarım ve İnşaat Dairesi ve Kültür İşleri Dairesi hep birlikte projenin iptaline ve yeni bir mimarla yola çıkmaya karar verdi. Mimarların değişimi dünyayı sarsacak gibi görünmeyebilir. Ancak Queens Müzesi’nin görünen yüzü, kamuya duyurulmuş bir mimari projenin ekonomik, politik, kişilikler ve bir kurumun nasıl işleyeceği konusunda çarpışan farklı görüşlerle günden güne bozulduğunu gösteriyor. Eric Owen Moss’a göre proje, hem Ana Merkezi Ekspresyol hem de Corona Parkı için kamusal niteliği yüksek bir tasarım olabilecekti. Müzenin onaylamış olduğu plan, merkezi alanın ölçeğini küçültmüş, müzenin Queens’in ilgi çekici diğer mekânlarıyla ilişkisini kuran bağlantı yolundan vazgeçmiş, tepeyi kaldırmış ve camdan dökümlü perdeyi de iki uzun çatı penceresiyle değiştirmişti. Mimar Moss değişiklikleri beğenmese de projenin geleceğe dönük değerlerinin hâlâ sürdüğünü düşünerek kabul etmişti. Moss’un önerdiği cam drape 40 milyon dolar tutuyordu ancak ödenek yalnızca 27 milyon dolardı. Moss yine de proje üzerinde çalışmayı sürdürdü, ancak çevresindekiler özellikle ana kararı veren üst yönetimdeki görevliler değişmeye başlamıştı. Mr. Finkelpearl, 2002 yılında müzenin başına, Alan Suna yönetim kurulunun başına ve David J. Burney de New York City Tasarım ve İnşaat Dairesi’nin başına geldiler. 2004 yılında Müze Müdürü mimara, kitabevinin yerini değiştirmek, restoran ve eğitim odalarını başka yere taşımak talepleriyle gelmişti. Moss için yanıtlanabilir isteklerdi, bütçe açısından çok şey fark ettirmiyordu ve pratik uygulamada da çözülebilir tasarım kararlarıydı. Ancak Alan Suna, ilk seçim sürecinden uzak tutulan yönetim kurulunun son tasarımda söz sahibi olmak istediğini ve iş Moss’un vizyonu ile müzenin gerekliliklerinin uzlaşımına geldiğinde bu ikisinin örtüşmediğini iddia ediyor. “Eric sınırları belirsiz, muğlak bir yarışmanın kazananıydı, gerçekten çalışmalarının temeline indiğimizde bizim gereksinimlerimizden farklılaştığını gördük. Ne binanın ekspresyol cephesinin tasarımı için yeterli zaman harcanmıştı, ne de gerçek müzenin bir bütün olarak, gerekse parçalarının ve ana bölümlerinin nasıl işleyeceğine ilişkin ayrıntılı bir çalışma vardı”. Yarışmanın danışmanı, Princeton Mimarlık Okulu’nun eski dekanı Ralph Lerner ise yarışma zamanında kentlinin büyük bir iyimserlikle projenin arkasında olduğunu, birinci sınıf bir jüri ve çok iyi katılımcılarla Moss’un projesinin seçildiğini, öykünün bütününün üzücü olduğunun altını çiziyor. Böylece Kasım ayında müze yönetimi ve belediye temsilcileri bir araya gelip Moss ile olan iş ilişkisini bitirme kararı aldılar. Finkelpearl “Çalışmanın temel müze programı gereksinimlerini karşılamadığını yüzyüzeyken söyledik” açıklamasını yaptı. Moss ise bu duruma şaşırdığını çünkü aslında projenin herkes tarafından onaylandığını, bütçenin kabul edilip imzalandığını, hatta bir sonraki aşama üzerinde çalışmaya başlamış olduklarını ifade etti. Belediye Tasarım ve İnşaat Dairesi Başkanı Burney gelinen noktayı, orijinal bir yarışmanın yaratıcı sonucunun, bir şeyi inşa etmek gibi daha az gösterişli bir gerçeklik karşısında çökmesi olarak özetliyor: “Kültürel kurumların sınırlı fonları olduğunu, bir fon yaratan ikonik bir bina inşa etmekle büro arkası hizmetlerini ve sergi salonları gereksinimlerini karşılayan bir bina inşa etmek arasında korkunç bir uçurum vardır.” Eric Owen Moss gelinen sonucu “muhafız alayı”nın değişimine; yarışmayı açanlarla bugün işbaşında olanların akıllarında iki farklı binanın olmasına bağlıyor. Önerilerinin, yeni gelen ekip tarafından -iç mekânı sıkıcı, pragmatik bir biçimde parça parça geliştirerek- basite indirgeneceğini tahmin ediyor. NOT Eric Owen Moss’un önerisine alternatif projeyi belirlemek için yarışma yapılmadı; Belediye Tasarım ve İnşaat Dairesi’nin 5 milyon dolara anlaştığı sekiz firma -Fox&Fowle Architects, Rafael Viñoly, Polshek Partnership Architects, Skidmore, Qwings&Merrill, Aruitectonica, 1100 Architects, Grimshaw/Whitney Architects ve Amman ekibi ve Gluckman Mayner Architects- arasından Grimshaw/Whitney Architects ve Amman ekibine iş verildi. * Bu metin Robin Pogrebin’in, 26 Ocak 2005 günü New York Times’ta yayımlanan “Queens Museum is to Redesign a Redesign” adlı yazısından kısaltılarak çevrilmiş ve YAPI dergisi 298. sayısında yayınlanmıştır. (İngilizce’den çeviren: Yasemin K. Enginöz)


http://www.yapi.com.tr/haberler/queens-sanat-muzesi-restorasyonu_95555.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!