br >
"Ülkemizdeki hemen hiçbir inşaatta sağlanmayan barınma koşulları dolayısıyla
işçiler her an sağlık sorunları ve hayati risk altında çalışıyor" denilen
açıklamada, 4 Aralık 1973 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile çıkan ve hala
yürürlükte olan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü'nün
‘İşçilere ait yatıp kalkma yerlerinde ve diğer müştemilatında bulunması gereken
sağlık şartları ve güvenlik tedbirleri’ ikinci bölümü işçilerin barınma
koşullarının nasıl olması gerektiğini net biçimde ortaya koyduğuna dikkat
çekiliyor:
Madde 47 - İşçi konutları; bekar işçiler
için müşterek koğuşları bulunan binalar halinde, aileleri ile birlikte oturan
işçiler için ayrı evler veya apartmanlar şeklinde olacak ve bir konut için
gerekli tesisat tertibat ve müştemilatı bulunacak, güneş ve hava alacak ve dış
etkilere karşı korunmuş olacak, sağlık ve teknik şartlara uygun bir şekilde inşa
edilecek ve bunlar, işyerlerinin gürültüsü, pisliği ve hava kirletici
etkilerinden korunmuş olacaktır. Madde
48 - Bekar işçilere özgü binalardaki koğuşların tabanı, her
gün kolaylıkla temizlenecek ve gerektiğinde yıkanacak nitelikte, duvar ve
tavanların yüzleri de kolayca sıvanıp boyanacak veya badana edilecek şekilde
yapılmış ve açık renk bir boya ile boyanmış veya badana edilmiş olacak ve her
yıl badana yapılacaktır. Koğuşların pencerelerinin üst kısımları, her zaman
açılıp kapanacak şekilde (vasistaslı) olacak... yataklar, tabanla bağlantısı
kesilecek surette karyola ve somyalar üzerine yayılacak, aralarında en az 80
santimetrelik bir açıklık bulunacak, başuçlarına, özel eşyaların konması için,
küçük etejer veya komodinler konacak, iki katlı karyola ranza kullanıldığı
hallerde, katlar arasındaki yükseklik ile karyola somyaların genişliği 80
santimetreden az olmayacaktır. Koğuşların, soğuk mevsimlerde sağlığa uygun bir
şekilde ısıtılması gerekir. Isıtmak için soba kullanıldığında, duman, gaz ve
yangın tehlikesine karşı gerekli tedbirler alınacaktır.
Madde 54 - İşyerlerinde işçilerin, içinde
çalıştıkları yerler ile depo ve ambar gibi yerlerin, aynı zamanda işçi konutu
olarak kullanılması ve buralarda işçi yatırılması yasaktır.
Mehmet Soğancı, Çalışma Bakanlığı'nı eleştirdi
Türk
Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı
Mehmet Soğancı ise, Elbistan‘da geçen yıl iş kazasında hayatını
kaybeden 10 işçinin halen toprak altında olduğunu, geçtiğimiz günlerde Adana‘da
hayatını kaybeden 10 işçiden 6‘sının da ölüsüne bile ulaşılamadığını
anımsatarak, "Her gün ülkenin bir yerinde, işçi cenazeleri toprağa veriliyor"
dedi. Yaptığı yazılı açıklamada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nı olanları
sadece seyretmekle eleştiren Soğancı, Bakanlığa bağlı SGK'nın da sadece
istatistik yayımlamakla yetindiğini savundu. 'İş Sağlığı Güvenliği Yasa
Tasarısı'nın hala TBMM'ye getirilmediğine dikkat çeken Soğancı, "Çalışma
Bakanlığı bu süreci seyrediyor, ölümler olduğunda ise 'İş Sağlığı Güvenliği Yasa
Tasarısı'nı TBMM‘ye getireceğini söylüyor. Son olarak 5 Mart tarihinde, yasa
tasarısının TBMM‘ye getirileceği söylendi, aradan bir hafta geçti, ne taslak
var, ne yasa var ne de düzenleme. Dün 11 işçi hayatını kaybetti, bugün yine
demeçler verilecek ve belki yine yasa taslağından söz edilecek ancak birkaç gün
sonra her şey unutulacak" dedi.
İşçilerin sağlığının korunması konusunda düzenleme ve denetim yapma, ceza
uygulama, gerektiğinde işyerini kapatma yükümlülüğünün Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı‘na ait olduğunu vurgulayan Soğancı, ölümlerin durması için
yapılması gerekenleri ise şöyle özetledi:
• Bakanlık, işçilerin sağlığının korunmasında en büyük yükümlülüğün
kendisinde olduğunun farkına varmalı, • Yasa çıkaracağız, yönetmelik
çıkaracağız diye her gün bir birini tutmayan açıklamalardan vazgeçilmeli, •
Acilen, işçi sendikaları, kamu çalışanları sendikaları, TMMOB, TTB ile bir araya
gelerek gerekli düzenlemelere karar verilmeli, örgütlere karşı düşmanca tavırdan
vazgeçilmeli, önerileri önemsenmeli, • İşçi sağlığı ve güvenliğinin
sağlanması bir kar alanı olarak değil, kamu hizmeti olarak görülmeli,
düzenlemeler bu çerçevede yapılmalı, • İşyeri denetimleri artırılmalı, • İşçi sağlığı ve güvenliğine yönelik cezalar
artırılmalıdır.
|