ÇED Yönetmeliği geçici 3. madde kapsamında Devlet Planlama Teşkilatı'nın (DTP) yatırım programında yer aldığı belirtilerek 3. köprü projesinin ÇED'den muaf tutulduğunu anımsatan Baran Bozoğlu, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"Yönetmeliğin bu maddesi, Odamız tarafından dava edilmiş ve tüm ÇED muafiyetlerinin ortadan kaldırılması Danıştay'ın kararları ile sağlanmıştır. 1 Nisan 2013'te tarafımıza ulaşan kararın hemen ardından, kararın mürekkebi kurumadan 5 Nisan 2013'te Yüksek Mahkeme kararına rağmen bu madde tekrar yönetmeliğe eklenmiştir. Bununla da kalınmamış, 3. köprüde ÇED raporu hazırlanması için açtığımız dava sürecinde bu madde, bu sefer torba kanun ile Çevre Kanunu‘na konulmuş ve mahkemelerin 3. Köprü'ye ÇED uygulanmamasını hukuksuz bulmaması sağlanmıştır.
Bugün basına da yansıdığı gibi, 3. Köprü‘nün yanlış yere yapıldığı ve imar planının Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından iptal edildiği görülmüştür. Bu hata, bir mühendislik, plancılık hatasıdır. TMMOB'yi susturmaya, işlevsizleştirmeye çalışanlar ve buna destek olanların bilim dışılığının, kamu yararından uzaklığının yansımasıdır.
Aşağıdaki sorulara yanıt verilebilmesi gerekmektedir;
· İptal edilen imar planları kapsamında tahrip edilen doğal alanlar tekrar yerine getirilebilecek midir? · İptal edilen imar planları kapsamında yapılan kamulaştırmaların ülke kaynaklarına verilen zararının hesabı verilebilecek midir? · Yurtdışındaki bankalardan, faiz lobilerinden (!) para alınmak için yapılan ÇED raporlarının ülkemizde halkımız için yapılmasına engel olunması kamu yararı ile bağdaşır mı? · Bankaların kredilerini geri alabilme ihtimallerine dair rapor hazırlanırken neden kamu yararı, halk sağlığı ve katılımcılık anlayışı ile ÇED raporu hazırlanmasından kaçınılmıştır? · Yoksa yangından mal kaçırırcasına yürütülen, bilimsellikten ve katılımcılıktan uzak, halka bilgi vermekten çekinen bu proje ve inşaat 4. Köprü‘nün inşaatı mıdır?
ÇED raporu, projelere dair tüm bilgileri barındıran, sosyal, çevresel etkileri irdeleyen, halkın katılımını sağlayan bir sürecin sonucunda oluşturulmaktadır. Bu raporlar meslektaşlarımızın yani çevre sorunlarının tespiti ve çözümüne yönelik bilimsel-teknik birikime sahip çevre mühendislerinin katılımı ile hazırlanmaktadır. ÇED raporlarının hazırlanmasına engel olmak mühendislik disiplinin sürece etkin katılımını, halkın görüşlerinin sürece etkin katılımını engellemek anlamına gelir ve "Çevrecilik" ile kesinlikle bağdaşmaz!
Ülkemizde köprü, havalimanı, liman, tesis yapılmasın demiyoruz! Mühendislik, plancılık ilkeleri ile, kamu yararı ve halk sağlığı gözetilerek bu projelerin yapılmasını istiyoruz. Yoksa siz hala anlamadınız mı?"
|