Kuzey Ormanları Savunması (KOS) adına yapılan anket çalışmasında, sosyolog Güven Dağıstan ile Doç. Dr. Haluk Levent’in imzasıyla gerçekleştirilen saha çalışmasının örneklemi KONDA Araştırma ve Danışmanlık Ltd. Şti tarafından çekildi ve çalışmanın saha süpervizörlüğünü ise İKON Araştırma Danışmanlık Ltd. Şti üstlendi. Doç. Dr. Haluk Levent, Güven Dağıstan ve KOS adına da, aynı zamanda TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi de olan Çare Olgun Çalışkan'ın katılımıyla yapılan toplantıda; anket süreci hakkında açıklamalarda bulunulurken, sonuçlara dair de değerlendirmelerde bulunuldu. Dr. Haluk Levent, temelde, merkezi otoritenin aldığı ve uygulamaya geçtiği kararın ne kadar sağlıklı olduğu ve kentlilerin bu konuda ne düşündüğü sorusundan yola çıktıklarını söylerken; Güven Dağıstan da, "Derdimiz, İstanbulluların ne düşündüğünü anlamaya çalışırken, bir yandan da anlatmaya çalışmaktı" diye konuştu.
Anket sonuçları, İstanbulluların büyük çoğunluğunun trafik sıkışıklığını en önemli sorun olarak gördüklerini ve bu sıkışıklığın büyük oranda köprülerden kaynaklandığını düşündüklerini ortaya koyuyor. En önemli bulgulardan biri ise, herhangi bir bilgi verilmeden 3. köprüyle ilgili tutumları sorulduğunda hemen hemen yarısı devam etmesi gerektiği yönünde görüş bildirirken; güzargah, alternatif ulaşım araçları gibi konular hatırlatıldığı zaman bu oranın kayda değer biçimde azalması. Anket çalışması, İstanbulluların, 3. köprü projesi gibi kendi hayatlarını ilgilendirecek kararlarda söz sahibi olmak istediklerini de ortaya koyuyor.
Ankete katılanların profili
Ankete katılanlar arasında lise mezunları yüzde 27 ile en yüksek eğitim grubu oluştururken, üniversite ve üstü eğitim görmüşler yaklaşık yüzde 21 ve halen öğrenci olanlar ise yüzde 14 civarında. Ankete katılanların yüzde 44’ü en az 21 yıl ve yüzde 26’sı ise 10 yıldan fazla 21 yıldan az bir süredir İstanbul’da ikamet ediyor; ortalamada ise 20 yıldır İstanbul’da yaşıyorlar. Ankete katılanların yaklaşık 2/3’ü gelir düzeyi olarak orta halli olduklarını ifade ederken, yüzde 13’ü son bir ay içinde geçimlik ihtiyaçlarını karşılayabilmek için borçlanmak zorunda olduklarını ifade ettiler.
Anket sonuçları
İki yaka arasında yolculuk
* İETT genel müdürlüğünden alınan verilere göre İstanbul genelinde 2013 yılında günlük ortalama araçla taşınan kişi sayısı 13 milyon 532 bin 745. İki yaka arasındaki trafiğin İstanbul trafiğindeki payı 2006 yılı itibariyle yaklaşık yüzde 10,5. 2013 yılına ait iki yaka arasındaki trafiğin İstanbul trafiğindeki payına ilişkin bir veri olmaması nedeniyle Boğaziçi köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçen toplam araç sayılarındaki 2006 yılına göre değişim oranı hesaplanarak yeni bir veri oluşturuldu. Mayıs-2011’de İBB Ulaşım Daire Başkanlığı-Ulaşım Planlama Müdürlüğü'nce yayınlanan İUAP’a göre 2006–2009 yılları arasındaki üç yıllık değişimi temel alarak 2013 yılına ait yüzde 6,83’lük bir değişim hesaplandı. Bu hesapla 2006 yılında yüzde 10,5 olan iki yaka arasındaki trafiğin İstanbul trafiğindeki payı 2013 yılında yüzde 11,22 olarak belirlendi.
* İstanbul’da yaşayan kişilerin yüzde 9,72’si hafta içi her gün iki yaka arasında seyahat ediyor. Haftada birkaç kez ya da ayda birkaç kez yolculuk yapan kişilerin günlük katılımlarıyla bu oran yüzde 11,22’ye çıkıyor. İstanbul'da yaşayan kişilerin yüzde 44,27’si ise bir yakadan diğerine neredeyse hiç geçmiyor.
* Ankete katılan kişilerin iki yaka arası geçiş trafiğinin toplam trafiğe etkisi ile ilgili soruya verdiği cevapların ortalaması yüzde 34,94’dür. Bu cevaba göre İstanbul’da yaşayan kişiler, köprülerde oluşan trafiğin İstanbul’daki toplam trafiğe etkisini gerçekte olduğundan 3 kat daha fazla algılıyor.
* İstanbul’da ulaşım, esas olarak toplu taşıma araçları ile yapılıyor. Verilen cevaplara göre ulaşımda otobüs (İETT, ÖHO) yüzde 58,10 ile ilk sırada yer alırken; özel araç kullanımı yüzde 26,43 ile ikinci sırada ve metrobüs de yüzde 25,21 ile üçüncü sırada yer alıyor. Son yıllarda büyük yatırım yapılan metro / tramvay kullanımı ise ancak 5. sırada. Anket katılımcıları, iki yaka arası yolculuklarında ise yüzde 43,76 ile en çok metrobüsü tercih ediyor. Vapur, yüzde 38,03 ile ikinci sırada yer alırken, yüzde 27,33 ile özel araçlar üçüncü tercih olarak göze çarpıyor.
3. köprü çözümler arasında arka sıralarda
* Ulaşım / trafik sorununun çözümü için ilk yapılması gerekenler konusunda yüzde 46,7 ile metroyu geliştirmek ilk sırada yer alıyor. Otomobil kullanımını azaltıcı önlemler alınması ikinci, toplu taşıma araçlarının sefer sayılarının artırılması üçüncü, metrobüs hattının geliştirilmesi dördüncü, kentin doğru planlanması da beşinci sırada yer alıyor. 3. köprünün yapılması, çözümler sıralamasında ancak yedinci olabildi.
* Katılımcıların yüzde 49,64'ü, 3. köprü güzergahının İstanbul'un en kuzeyindeki ormanlık alanlarda olduğunu biliyor. Yüzde 12,58 ise güzergahın yerleşim alanlarından geçtiğini, hiç ağaç kesilmediğini düşünüyor.
* Sorulardan bir diğeri de, 3. köprü projesinde 3000 hektarlık alanın (680 hektar doğal sit alanı, 931 hektar tarım alanı, 1453 hektar ormanlık alan) dönüşüme uğrayacağının bilinip bilinmediği oldu. Ankete katılanların önemli bölümü ormanlık alanların kent yaşamı için çok önemli olduğunu düşünmesine rağmen, bu ölçekteki bir dönüşümden haberdar olanların oranı yüzde 44,22'de kalıyor.
* Ormanın kent yaşamı için önemi sorgulandığında, insanların yüzde 46,8'i vazgeçilmez olduğunu söylerken, yüzde 2 önemsiz buluyor.
* Ankete katılanların yüzde 24,12'si ulaşım sorununun çözümü için tek bir ağacın dahi kesilmesini istemiyor. Ancak yüzde 54,75'lik bir kesim, trafik sorunu çözülecekse, doğal çevreye zarar verilebileceğini savunuyor. Bu yüzde 54,75'lik grubun ormanın kent yaşamındaki yeri ile ilgili soruya verdikleri cevaplar karşılaştırmalı olarak sorgulandığında çeşitli tutarsızlıklar da ortaya çıkıyor. Orman kent yaşamı için vazgeçilmezdir diyenlerin yüzde 38,67'si ulaşım sorunu çözülecekse doğal çevreye zarar verilebileceğini de savunmuş.
* 3. köprünün yapılma nedeniyle ilgili soruya verilen cevaplara göre ise yüzde 68,7 ile mevcut köprülerdeki trafiği rahatlatmak birinci sırada yer alıyor. Bazı kesimlere ekonomik getiri sağlamak için ve İstanbul'un kuzeyindeki ormanlık alanları yapılaşmaya açmak için cevaplarının toplamı oranı ise yüzde 55,1. Katılımcılar, 3. köprü, 3. havalimanı, Kanal İstanbul gibi projelerin Türkiye ve İstanbul ekonomilerine büyük oranda katkı yapacağını düşünürken; kendi ekonomilerine katkı yapmayacağı görüşünde. Her köprü kendi trafiğini ve yerleşimini yarattı
Toplantının açılışında İstanbul Boğazı üzerine inşa edilen köprülerin kentin gelişimine etkileri üzerine kısa bir sunum yapan Çare Olgun Çalışkan; yükselen her köprüyle birlikte kentin de kompakt yapısından daha çok uzaklaştığını aktardı. Boğaziçi Köprüsü inşa edildiğinde 1973’ten 1974’e boğazı geçen taşıt sayısı yüzde 200 artarken, taşınan yolcu sayısının ise sadece yüzde 4'lük bir artış kaydettiğini söyleyen Çalışkan, 1970 - 1990 yılları arasında da özel otomobil sahipliliğinin yüzde 230 artış kaydettiğini ifade etti. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün inşa edilmesiyle birlikte kentin sıçramalarla yayılmaya devam ettiğini söyleyen Çalışkan; 2. köprü ve TEM’in faaliyete geçişini takip eden 10 yılın sonunda TEM boyunca uzanan ve köprü bağlantılarıyla beslenen yerleşim alanlarından Gaziosmanpaşa’nın nüfusunun 360 bin, Ümraniye’nin 305 bin, 1989’da Ümraniye’ye bağlı bir yerleşim olan Çekmeköy’ün de 13 bin 500’den 37 bin 500’e yükseldiğine dikkat çekti. Çalışkan, Sultanbeyli’de 1985-1990 yılları arasında nüfus yüzde 2100 artarken, İstanbul’un nüfusunun sadece yüzde 23 oranında arttığının da altını çizdi.
Araçlı yolculukların sadece yüzde 11’i köprülerden
2. Boğaz Köprüsü yapıldıktan sonra Boğazdan geçen taşıt sayısı yüzde 1180 artarken, yolcu sayısındaki artışın yüzde 170'te kaldığına işaret eden Çalışkan, kentin bugünkü ulaşım istatistikleri hakkında ise şu bilgileri verdi:
Araçlı yolculukların yüzde 11’ini kentin iki yakası arasındaki Boğaz geçişleri oluşturuyor ve bu geçişlerin yarısından fazlası iş amaçlı. Bir günde ortalama 1,2 milyon kişi Boğaz köprülerinden ve 300 bin kişi ise deniz yoluyla yakaları geçiyor. Yakalar arası geçişlerde Anadolu’dan Avrupa’ya yapılan yolculukların payı -sabah zirve saatlerinde- yüzde 72 iken, Avrupa’dan Asya’ya yapılan yolculukların payı ise yüzde 28. Boğaz köprülerinden geçen otomobiller ortalama 1,2 kişi taşıyor. Dünya metropollerinde toplu ulaşım ağının bel kemiğini oluşturan raylı sistemlerin toplu ulaşım içindeki payları yüzde 70'in üzerindeyken; bu rakam İstanbul'da yüzde 15,6 ile oldukça gerilerde kalıyor.
3. Köprü Projesi’nin kentin kuzey kesimleri üzerindeki yapılaşma ve nüfus baskısı değerlendirildiğinde, kente en iyimser senaryoyla 7,3 milyonluk bir nüfusun eklenmesinin söz konusu olduğuna dikkat çeken Çalışkan; köprülerden önce kentin 3/2'si yeşil alanken, köprülerden sonra bu oranın tam tersi olduğunu sözlerine ekledi.
|