Proje Sonrasında Büyük Bir Devlet Müdahalesine Gerek Kalmayacak
Bunun pilot bir uygulama
olduğu
Ben Tarlabaşı’nda dönüşecek başka
bir alan bilmiyorum. Demirören Grubunun alışveriş merkezi yaptığı bölge
var
Bu yenileme projesi için kent
merkezinde
Seçilen proje alanın çok doğru
bir lokasyonda olduğunu düşünüyorum. Şunu da söylemekte fayda var. Bizim bugün insanlara 150, 200, 300 bin dediğimiz değerler, bundan 4-5 sene önce, projenin hiç esamisi yokken 30 bin- 50 bin lira arasında değişiyordu. Yani burada 50 bin liraya 4 katlı bina almış olan pek çok mülk sahibi ile uzlaşma sağladık.
Ama kent merkezinde yer alan bir gayrimenkul zaten er ya da geç değerlenecektir.
Bu değer
Biraz ötede
Çevrede pek çok mekan değişmeye
devam ediyor. Talimhane’yi önemli bir dönüşüm bölgesi olarak görüyorum.
Öğrenciliğim süresince o bölgeye girmeye çekinirdik
Talimhane örneği ortada… Hemen
aşağıda Şişhane bölgesi var ki bugün İstanbul’un en hızlı gelişen noktası ve
bence Tünel’deki eğlence sektörü ve İKSV kaderini değiştirecektir bu bölgenin.
Hemen karşısında oteller var. Altta
Tarlabaşı Projesi’ni bu alandan
çekin
Bu yeterince büyük bir müdahale değil mi?
Bu da büyük ve önemli bir müdahaledir. Beyoğlu Belediyesi böyle bir irade ortaya koymasaydı, bu proje gerçekleştirilemezdi. Bölge unutabilirdi, kendi haline bırakılabilirdi. ‘Ne olursa olsun’ diyebilirdi. Burası da boşalmaya devam ederdi. Kendi kendine yıkılmaya terk edilirdi. Bu da bir seçim olurdu. Bence Beyoğlu Belediye Başkanı vizyoner bir tavır ortaya koydu ve insanları kaderiyle baş başa bırakmak yerine, yeni oluşan değerin ortağı olacakları bir model oluşturarak alana müdahale kararı aldı. Evet, haklısınız, bu bölgenin kaderini olumlu anlamda değiştirecek olan büyük bir müdahaledir.
İstanbul’da kimsenin bu bölgenin olumlu yönde dönüşümüne karşı olacağını sanmıyorum çünkü çok merkezi bir yer...
İstanbul yüzyıllardır değişmeye devam ediyor zaten. Bu bölgeyi imar edenler yerine bugün alanda bambaşka sosyal kesimlerden insanlar yaşıyor. Gelecekte bu durumda farklılaşacaktır. Bu kentsel dinamiğin getirdiği bir sonuçtur. Değişime karşı olmak yerine ‘değişimi yönetmeye çalışmak’ gerekmektedir. Tarlabaşı değişmek durumundadır. Değişirken de özellikle alandaki mülk sahiplerinin çıkarlarının gözetilmesi temel hedef olmuştur.
Kiracıların projedeki mağduriyeti projenin en çok tartışılan boyutlarından biri. Tarlabaşı Derneği Başkanı Ahmet Gün geçtiğimiz Mayıs ayında yaptığı basın açıklamasında bu konuya yeniden vurgu yapıyordu.
Bu bölge kamu mülkü olmayan ve tamamen özel kişilere ait mülklerden oluşan bir bölgedir. Dolayısı ile kiracılar ile mevcut mülk sahipleri arasındaki hukuka bizim müdahale etmemiz söz konusu olamaz. Bu alanda mülk edinen kişiler gelecekte de aynı kişilere kiralama yapmayı tercih edebilirler. Sayın Gün’de proje alanında mülk almak yoluyla anlaşma yolunu seçerse mevcut kiracılarını korumayı tercih edebilecektir. Ancak takdir edersiniz ki uzlaşma sürecinin asıl tarafları mülkiyet sahipleridir.
Kaldı ki Beyoğlu Belediyesi TOKİ ile yaptığı protokol gereği alandaki kiracılara çok uygun koşullarda ev sahibi olma olanağı tanımaktadır.
Görüşmelere başladığımız zaman karşımızda mülkiyet sahipleri açısından şöyle gruplar vardı:
1. Miras yoluyla mülk edinmiş ve burada
halen oturan 3-5 aile: Mülk ailesinden kalmış
2. Örneğin 10-30 yıl önce gelmiş burada
mülk edinmiş
3. Burada ikamet etmeyen
Bunun dışında uzlaşma sürecinde
bizim en çok zorluk çektiğimiz gruplardan biri aktif ticaretini sürdürenlerdi.
Bir yandan vergisini verip kamusal sorumluluğunu yerine getiren
En önemli proje tarafları ise bölgenin en eski mülk sahipleri olan Azınlık Vakıfları temsilcileri idi. Bölgede 2 önemli Ermeni Vakfı, 1 Süryani Vakfı, Vakıflar Bölge Müdürlüğünün mülkleri mevcuttu. Tüm bu gruplarla uzlaşma sağlandı. Projeye büyük destek verdiler.
Tarlabaşı Derneği’nden yapılan açıklamada projede bir de alışveriş merkezi bulunduğu savunuluyor.
Projemizde alışveriş merkezi yok.
İnternetten avan projeleri açıp bakın lütfen. Burada
Beyoğlu İstiklal Caddesi
buradayken
Alışveriş merkezi için en az 40
bin metrekarelik inşaat yapıyor olmanız lazım. Bizim toplam inşaat alanımız
neredeyse bunun iki katından biraz fazla. Hepsini alışveriş merkezine ayırma
gibi bir lüksümüz yok. Biz ofis binası yaptık. Çünkü koruma nazım imar planı
burada ofis ve zemin kat ticaret yapabileceğini söylüyordu. Aynı fonksiyonları
getirdik. Bir otelimiz var. Onu da gece gündüz dengesini doğru korumak için
yaptık. Ofis binaları gece burayı boşalttığı zaman
|