br >
Babacan: Tüm dünyada yaşanan olumsuz tabloya rağmen, istikrarlı bir
büyüme trendi sürdürüyoruz
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, programı açıkladığı basın toplantısında,
dünya ticaretindeki artış hızının 2011 ve 2012 yıllarında yavaşlayacağını, dünya
ekonomisindeki büyüme yavaşlarken petrol fiyatlarında gevşeme öngörmediklerini
belirtti. Türkiye'nin tüm dünyada yaşanan olumsuz tabloya rağmen istikrarlı bir
büyüme trendi sürdürdüğünü anlatan Babacan, Orta Vadeli Programın da Türkiye'de
refah seviyesinin yükseltilmesi ve istihdamın artırılması amacıyla
hazırlandığını kaydetti.
Türkiye'nin kamu borç stoğunun 2009 yılında ekonomideki daralmanın ve bütçe
açığının artmasının etkisiyle yüzde 46,1'e çıktığını, geçen yıl ise bu oranın
yüzde 42,2 olduğunu belirtti. Kamu borç stoğunun bu yıl sonunda yüzde 39,8'e
ineceğini öngördüklerini ifade eden babacan, program dönemi sonunda yani 2014
yılı sonunda bu rakamın yüzde 32'ye inmesini öngördüklerini bildirdi.
Büyümenin, bu yılın sonunda yüzde 7,5, 2012
yılında dünyadaki ve Avrupa'daki büyüme oranlarındaki düşüşe paralel bir şekilde
Türkiye'de de yüzde 4 olarak gerçekleşmesini beklediklerini anlatan Babacan,
ancak 2013 ve 2014 yıllarından itibaren de nisbi bir toparlanmayla yüzde 5'lik
büyüme öngördüklerini kaydetti.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, cari işlemler açığının ise bu yıl milli
gelirin yüzde 9,4'üne ulaşmasını beklediklerini bildirdi. Cari açıkta artık
azalış trendinin başladığını vurgulayan Babacan, gelecek yıl yüzde 8'e, 2013
yılında yüzde 7,5'a, 2014 yılında yüzde 7'ye düşmüş bir cari açık öngördüklerini
kaydetti. Merkezi yönetimin bütçe açığının bu yılın sonu itibariyle milli
gelire oranının yüzde 1,7'ye düşmesini beklediklerini ifade eden Babacan,
2012'de bu düşüşün devam ederek, yüzde 1,5'a, 2013'de yüzde 1,4'e, 2014'e de
yüzde 1'e inmesini öngördüklerini kaydetti.
Babacan, işsizlik oranının bu yıl yüzde 10,5, program döneminde de yüzde
10'un altına düşmesini beklediklerini bildirdi. Babacan, faiz dışı dengenin
de mali politikalarla alakalı 2002 yılından bu yana kullandıkları en temel
gösterge olduğunu belirterek, kamu maliyesi performansının en temel göstergesi
olduğunu söyledi. Faiz dışı fazlanın yıl sonu itibariyle yüzde 1,2'ye
ulaşacağını düşündüklerini belirterek, ''Yüzde 1,2 faiz dışı fazla vereceğiz. Bu
yüzde 1,2'nin yaklaşık 0,8'i yeniden yapılandırma gelirlerinden oluşuyor. Yani
biz eğer yeniden yapılandırma yapmasaydık, sosyal güvenlikte, vergi tarafında bu
tahsilatları bu sene gerçekleştirmiş olmasaydık, faiz dışı fazlamız yüzde 0,4
olarak gerçekleşecekti. Kaldı ki biliyorsunuz bu yılın hedefi yüzde 0,3 idi''
dedi.
Yeniden yapılandırma gelirlerinin önümüzdeki yıl bu yılki kadar yüksek
olmayacağını belirten Babacan, şunları kaydetti:
''Yüzde 0,33... Yani 2012 yılındaki 1,1 faiz dışı fazla rakamının içinde
0,33'lük bir yeniden yapılandırma geliri söz konusu. Yani yeniden yapılandırmayı
yapmasaydık, gelecek sene de bizi faiz dışı fazla hedefimiz yüzde 0,8 olacaktı.
Geçen yıl bunu 0,7 olarak açıklamıştık. Yani 0,7'den 0,8'e çıkıyoruz. Üzerine
bir de yeniden yapılandırma gelirini eklediğimizde 1,1'e ulaşıyoruz. 2013
yılında ise yeniden yapılandırma gelirlerinin etkisi iyice azalıyor. Dolayısıyla
bu yılın artık 'yeniden yapılandırmanın etkisinin ortadan kalktığı bir yıl
olarak' kabul edebilirsiniz ve 2014'te de yüzde 1,5... Dolayısıyla bu, bizim
kamu maliyesindeki sıkı duruşumuzun korunarak, devam etmesi hatta bir miktar
daha güçlendirilmesi olarak yorumlayabileceğimiz bir hedef.''
|