İşte Türkiye'de Korunan Alan Sayısı
Toroslar'da Çevre Katliamı!
Danıştay Milli Park Yağmasına ‘Dur’ Dedi
Milli Parka Turizm Merkezleri Geliyor
İlk Milli Parka Çevre Düzenlemesi
“Hukuku Ellerimizle Yapalım”
Danaağzı Mevkii Tabiat Parkı Oldu
Mahalleli Zincirleri Kırarak...
Bölge Parkı'na Yeni Yapılaşma
Milli Park Düzenlemesi Mahkemeye Taşındı
Parkın İçine Hükümet Konağı Yapacaklar!
Pülümür Çayı HES’ten Kurtuldu
'İstanbul'un Kent Parklarına...
"Orman Varlığının Artırılması...
"Bu Yönetmelik, Talan Yönetmeliğidir!
Milli Park’a ‘Tatil Köyü’...
Milli Parkta Dereye Karışan...
Milli Park'ta HES'e Onay!
Spil Milli Parkı Halka Açılıyor
Milli Parka Nükleer Santral Önerisi
Milli Parklarda Vatandaşın...
Milli Parklar da Elden Gidiyor
Milli Parklar Yönetmeliği'ne yazılan 'ucu açık' bir cümle, HES'ten TIR garajına kadar geniş bir yapılaşmanın önünü açtı. Hukukçular tepkili.
Radikal'den Serkan Ocak'ın haberine göre, Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından Milli Parklar Yönetmeliği’nde değişiklik yapıldı. Artık milli parklarda kamu yararı görülen, yapılmasının zorunluluk olduğu ileri sürülen her türlü yapıya izin verilecek.
Yönetmelik dünkü Resmi Gazete ’de yayımlandı. ‘Milli Parklar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’ adlı yeni hüküm, 1986 tarihli Milli Parklar Yönetmeliği’nin 5. maddesine yeni bir bölüm ekliyor. Eklenen bölüm aynen şöyle: “İçme suyu temini açısından yapımı aciliyet gösteren ve kamu yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir zorunluluk arz eden tesisler için uzun devreli gelişme planı şartı aranmaz. İlgili kurumların görüşleri alındıktan sonra yapılan bu tesisler uzun devreli gelişme planlarına işlenir.” Türkiye ’de 40 milli park var. Milli Parklar Kanunu’na göre, bir milli parkın uzun devreli gelişme planı olmadan o milli parkta yapılaşmaya, yatırıma izin verilmiyor. Yapılacak yeni yapılar da bir gelişme planı hazırlanarak inşa edilebiliyor. Kanunda açıkça belirtilen bu durum yeni yönetmelikle birlikte değişikliğe uğramış oldu. Artık kamu yararı görülen, yapılması zorunluluk olduğu belirtilen yeni yatırımlar için ‘gelişme planı’ şartı aranmayacak. ‘Tam bir felaket’ Hukukçular duruma tepkili. Tunceli’de özellikle Munzur Vadisi Milli Parkı sınırları içinde baraj ve HES’lere karşı mücadele veren avukat Barış Yıldırım, şunları dedi: “Bu yönetmelik Milli Parklar Kanunu’nun 4 maddesini by-pass ediyor. Kanun milli parklarda uzun devreli gelişme planı olmadıkça milli parkta herhangi bir yatırıma izin verilmeyeceğini belirtiyor. Bir yönetmelik kanunun üstünde olamaz. Açıkça hukuka aykırı bir düzenleme. Yeni yönetmelikte içme suyu gibi masumane bir ifade kullanılmaya çalışılıyor. Ancak ortada kötü niyet var. İfade çok karışık yazılmış. Ve bu durum da bilerek yaratılıyor.” Ekolojik açıdan da yeni yönetmeliğin tam bir felaket olduğunu savunan Yıldırım, şöyle devam etti: “Uzun devreli gelişme planları milli parkların anayasası sayılır. Bu planlarla bir milli parkta yapılacak yapının tüm etkileri tek tek belirlenir. Bilim insanları tarafından hazırlanan planlar artık önemini yitiriyor. Kamu yararını kim saptayacak? Bu yönetmelik milli parklar statüsünü ortadan kaldırıyor. Munzur’da yapılmak istenenlere kılıf da bulunmuş oldu. Danıştay’da dava açacağız. Küre Dağları, Kaçkar’lar, Beydağları’nda tartışmalı yatırım projeleri vardı. Uludağ Milli Parkı’na şimdi ‘Kamu yararı vardır’ dedikleri bir otel yapabilecekler.” Avukat Alp Tekin Ocak ise düzenlemeyi şöyle yorumladı: “Daha fazla korunma bölgeleri ilan edilmesi gerekirken, mevcut korunan alanları ‘kamu yararı’ gibi son dönemde kötüye kullanılan bu tabirle yok ediyorlar. Çevre hukukçuları olarak bu konuyu en kısa zamanda tartışacağız.” Avukat Ocak, Enerji Piyasası Danışma Kurulu’nun lisans verdiği termik santral, enerji nakil hattı gibi tüm yatırımlarda kamu yararı kararı bulunduğuna da dikkat çekti: “Elektromanyetik alan oluşturan enerji nakil hakları artık milli parklardan geçebilecek. Ya da kömürle çalışan bir termik santral, milli park sınırları içine kurulabilecek. Nükleer santral, HES gibi kamu yararı görülen her şey yapılabilecek. Yani aklınıza ne geliyorsa yapılabilecek. Örneğin, Samsun’da bir köye ‘Kamu yararı’ var denilerek TIR garajı yapıldı. Devlet hiçbir zaman kendini mevzuatlarda sınırlandırmıyor. Geniş bir alan bırakıyor. Düzenleme yalnız içme suyuyla ilgili olsa ‘içme suyu ve içme suyu ile ilgili kamu yararı görülen...’ diye yazılırdı.” |