"İklim Kaosunu Değil Yaşamı Seçiyoruz"

350.org hareketi, Mayıs 2016’da başlayacak iklim odaklı olan küresel eylemleri duyurmak için bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Kampanya kapsamında Türkiye de var. Birgün Gazetesi'nin haberine göre, dünyanın dört bir yanından iklim adaleti konusunda çalışmalar yürüten sosyal hareketlerin katılımıyla 2016 Mayısı’nda fosil yakıtları yer altında tutmak ve %100 yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırmak için şiddetsiz eylemler yapılacağının açıklandığı basın toplantısında, 350.org Küresel Yöneticisi Payal Parekh ve Greenpeace Uluslararası Direktörü Kumi Naidoo ile beraber Türkiye’den Ekoloji Kolektifi üyesi Cem Gündoğan medya ve kamuoyu ile görüşlerini paylaştı. Basın toplantısına aynı zamanda Nijerya’dan Nnimo Bassey ve Filipinler’den Lidy Nacpil de katıldı.

"Her yerde olacağız"

Türkiye dahil birçok ülkede kömür ve termik santral karşıtı eylemler yapacaklarını dile getiren 350.org Küresel Yöneticisi Payal Parekh, “Dünyanın dört bir yanından insanlar bir araya gelerek 2016’da fosil yakıt endüstrisinin peşini bırakmayacak. İlk eylemimiz de 12 Aralık’ta burada, Paris’te olacak” dedi. Greenpeace Uluslararası Direktörü Kumi Naidoo ise sadece karbon emisyonlarına sebep olan fosil yakıt şirketlerini değil bu şirketlerin doğayı kirletmesinde sorumluluğu olan karar vericileri de hedef alacağız diyerek, “Paris’ten ne çıkarsa çıksın fark etmez, herkes için temiz, adil ve sürdürülebilir ve yenilenebilir enerji odaklı gelecek mücadelemiz başladı ve bu mücadele durdurulamaz’’ şeklinde konuştu.

Cem Gündoğan: Bu politikalara karşı çıkıyoruz

Toplantıda Türkiye’nin dünyada en çok kömür santralı yapmayı amaçlayan ülke olduğuna dikkat çeken Ekoloji Kollektifi’nden Cem Gündoğan ise şöyle konuştu: ‘’Yetmişten fazla kömür santrali planı ile Türkiye, dünyada en çok kömür santralı yapmayı amaçlayan dördüncü ülke. Emisyonlarımızın yaklaşık yüzde 33’ünden de kömür sorumlu. Kömür sadece iklim değişikliğini tetiklemiyor, aynı zamanda yereldeki iklim adaleti mücadelelerinin de önüne engeller çıkarıyor. Kamu sağlığına zarar veriyor, kamu bütçesini sömürüyor ve geleceğimizi yüksek karbonlu ekonomiye bağımlı hale getiriyor. Bizler bu politikalara karşı çıkıyoruz, yerel hareketler bu politikalara karşı çıkıyor. Örneğin bu sabah Balıkesir’de yerel hareketler yeni planlanan bir termik santral projesine karşı protesto düzenliyor. Kömüre dayalı geleceği reddediyoruz, biz iklim kaosunu değil yaşamı seçiyoruz.’’