Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Projesi modelinde, parsel birleşmelerine dayalı imar haklarının artırılması yaklaşımı benimseniyor. Verilen imar haklarına göre 2.05 ile 4.00 yapı emsaline kadar yapı yapma izni tanınıyor. Bu hak, Kadıköy’deki imar hakkının neredeyse iki katı. Bunun anlamı ise; halihazırda yaklaşık on bin kişinin yaşadığı Fikirtepe'de ilave on bin kişinin daha yaşayacak olması.
Kadıköy ilçesinin ortasında bulunan Fikirtepe’deki bu proje için birçok büyük inşaat firması talip oluyor. Ancak bölgedeki arsa sahipleri ile firmalar arasında anlaşma bir türlü sağlanamıyor.
Mevcut imar planı şartlarında yapılacak olan binaların, ticaret ve konut ağırlıklı olacağı belirtiliyor. Bu hem yerleşik, hem de hareketli nüfusun ciddi anlamda artması anlamına geliyor. Dolayısıyla yeni yolların, toplu ulaşım olanaklarının ve alt yapılarının da bu yoğunluğa cevap verecek niteliklerde tasarlanması veya düzenlenmesi gerekiyor.
Toplam 150 hektar büyüklüğünde bir alan olan Fikirtepe’de 4 bin 500 parsel bulunuyor. Bunun yüzde 60’ı 200 metrekarenin altında büyüklüğe sahip. Alanın yüzde 95’i özel mülkiyet, kalan yüzde 5’i ise kamu mülkiyetinde. Söz konusu parseller İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından birleştirilerek toplamda 57 yapı adası haline getirilmişti.
Son günlerde ise Fikirtepe halkı bir araya gelerek yapı adası oluşturmaz ve bu projeye katkıda bulunmazsa, devletin ya TOKİ’yi ya da KİPTAŞ’ı devreye sokabileceği şeklinde haberler sıklıkla gündeme geliyor.
Fikirtepe’nin Marmaray projesinin transfer merkezlerinden birisi olan Söğütlüçeşme’nin hemen yanı başında olması, E-5 üzerindeki Kadıköy-Kartal Metro’suna yakın konumda yer alması ve Kadıköy, Kozyatağı gibi birinci derece merkezlere yakın olması ‘kentsel dönüşüm’ için keşfini hızlandırdı. Yapı stoku açısından sağlıksız bir görüntü vermesi de –tıpkı İstanbul’da uygulanan birçok kentsel dönüşüm hikâyesi gibi- projeyi meşrulaştıran etkenlerden birisi oldu.
Ancak parsel birleştirerek yeni yapı adaları oluşturma ya da imar hakları 2-3 kat arttırmaya yönelik yöntemler ile sağlıklı bir kentsel dönüşüm sürecinin oluşması beklenemezdi. Bölgeye spekülatörlerin müdahale etmesi, rant paylaşımı sorunsalı ve en sonunda nüfus, üretim ve yerleşim dokusunu tamamen değişecek olması, projenin en zayıf yönleri. Çünkü Fikirtepe’de yaşayan semt sakinleri her ne kadar mülk sahibi de olsalar, yeni yaşam çevresi semt sakinlerinin istihdam koşullarına ve komşuluk ilişkilerine uygun bir biçimde geliştirilmediği için sonuçta mülklerini satıp gitmek durumunda kalacaklar. Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Projesi, sosyal dokuyu ve içinde yaşayanların ihtiyaçlarını göz ardı eden tüm kentsel dönüşüm projeleri gibi başarısız bir proje olarak hafızalarda kalacak…
|