Ulaştırma Bakanı Mehmet Habib Soluk, ''Kanal
İstanbul Projesi''nden çıkan hafriyatın bir kısmının üçüncü
havaalanının alt dolgularında kullanılacağını, bir kısmıyla Marmara Denizi'nde
yapay bir ada oluşturulacağını ve bu adanın mesire amaçlı kullanılmasının
düşünüldüğünü bildirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kısa
süre önce tanıttığı ''Çılgın Proje Kanal İstanbul''un Ulaştırma Bakanlığınca
hayata geçirileceğini belirten Soluk, projenin İstanbul'a büyük bir rahatlık
kazandıracağını, Boğaz'ın her iki yanındaki yerleşim yerlerinin güvenliğine
katkı sağlayacağını söyledi. Soluk, Boğaz'da 12-13 yerde 80-85 dereceye varan
dönüş noktalarının gemileri zorladığını, ayrıca alt ve üst ters akıntılar
bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''İstanbul açısından Kanal İstanbul mükemmellik arz ediyor. Boğaz'daki kadar
keskin dönüşleri olmayan yeni yapay bir kanal olacak. Diğer taraftan Karadeniz
ile Marmara arasında İstanbul Boğazına alternatif yeni bir su geçiş yolumuz
mevcut olacak. Ayrıca Marmara'nın Bakırköy açıklarında otoparka dönüşmesi ve
gemilerin gece bastıkları sintine suları ortadan kalkacak. Böylece kıyılarımız
temiz kalacak. 'Altın frank' uygulaması boğazlardan geçişi düzenleyen Montrö
Anlaşması'nın Türkiye'ye sağladığı haklardan biri. Bu uygulama zamanla
1980'lerden beri indirimli olarak yapılıyor. Elbette ücret açısından yeni
düzenlemeler gündeme gelebilir.''
Kanal'dan çıkacak malzemeyle Marmara'nın içerisine büyük bir ada
kurulacağını, bir kısım hafriyatın da Karadeniz'de özellikle kömür ocaklarının
hoyrat görünüşlerinin yok edilmesi, yeşillendirilmesi, çevrenin düzenlenmesi
için kullanılacağını bildiren Soluk, ''Proje'den çıkan hafriyatın bir kısmı,
yapılması planlanan havaalanının alt dolgularında kullanılacak, bir kısmıyla da
Marmara Denizinde yapay bir ada oluşturulacak. Bu adanın mesire amaçlı
kullanılması düşünülüyor. İki ayrı dolgu yeri oluşturulmasının amacı da bunun
nakliye maliyetinin azaltılması içindir. Bu uzunlukta bir kanaldan çıkan
malzemeyi en yakın kısımdaki denize nakil ederek masrafı azaltacağız.
İstanbul'da en az 60 milyon yıllık yolcu kapasiteli bir havalimanı düşünüyoruz.
Bu tesisin 80-100 milyon kapasitede projelendirilmesi için etüt yapıyoruz'' diye
konuştu.
''Kamu ortaklığı yatırımcıya güvence''
Ulaştırma Bakanı Soluk, proje fikrini kimin geliştirdiğine ilişkin çeşitli
değerlendirmelerde bulunulduğunu anımsatarak, ''Şu andaki güzergah üzerinde bu
tür bir proje hayata geçirilmesi fikri, Sayın Başbakan'a aittir'' dedi. Bu
projenin 8-10 sene sürecek yapımı sırasında 150-200 bin insanın istihdam
edileceğini ifade eden Soluk, projenin Yap-İşlet-Devret modeliyle hayata
geçeceği düşünüldüğünde büyük bir dış kredinin Türk ekonomisine gireceğini
kaydetti.
Kanal İstanbul'un büyük önem taşıdığını dile getiren Soluk, ''Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti günü kurtarma yatırımları değil, nesilleri kurtarma
yatırımları yapıyor ve yapmaya da devam edecek'' ifadelerini kullandı. Soluk,
projenin Ulaştırma Bakanlığının bünyesinde yer alan Demiryollar,
Limanlar ve Havameydanları (DLH) İnşaatı Genel Müdürlüğünce hayata
geçirileceğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''YİD ihalesi Bakanlığımızca yapılacak. Yasaların müsaade ettiği ölçüde
devlet olarak belirli bir yüzdeyle, küçük bir oranla bu yapımda ortak olarak yer
alabiliriz. Bunun örnekleri var. Eskişehir'de TÜLOMSAŞ ile Korelilerle
yaptığımız EUROTEM işbirliği, Sivas'ta Almanlarla ortak travers fabrikası gibi.
Buralarda TCDD'nin yüzde 15 ortaklıkları var. Projede kamunun yer almasının tek
önemli noktası yatırımcıya bir güvencedir.''
Projeyle şu anda ilgilenen girişimcilerin olup olmadığı yönündeki soru
üzerine Soluk, projenin yapım ihalesine çıktıklarında uluslararası firmaların
teklif vermesini beklediklerini söyledi.
Projenin maliyetini yüzde 20'ye yakın bir yanılma payı ile belirlediklerini
anlatan Soluk, ''Şu anda bir açıklama yapmak için erken. Sondaj ve uygulama
projelerinin sonucunda ortaya çıkacak bir rakamdır. Ancak ihaleye çıkıldığında
tahminlerin üstünde konsorsiyumların, yüklenicinin hücum ettiğini göreceğiz.
Uluslararası her şirket böyle bir iş bitirmenin portföylerinde ve kataloglarında
yer alması için can atacak; çünkü bu iş asırlarca yaşayacak'' dedi. Kanal'ın
çevresinde oluşacak imar durumuna göre karayolu ve demiryolu yapılabileceğini
ifade eden Soluk, projenin hayata geçirilmesi planlanan güzergahta yeşil
alanlara zarar verilmemesi için önem gösterileceğini söyledi.
Etüt ve uygulama projesi çalışmalarının sürdürüldüğünü bildiren Soluk,
bunların 600-700 gün içerisinde hazırlanabileceğini kaydetti. ''Allah ömür
verirse, tüm vatandaşlarımızla birlikte bu projenin kısa zamanda hayata
geçirildiğini göreceğiz '' diyen Soluk, bu projeye katkı sağlamaktan duyacağı
memnuniyeti dile getirdi.
|