Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali
Babacan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK)
tarafından Sabancı Center'da düzenlenen 'İstanbul Finans Merkezi
Konferansı'nın açılışında, Türkiye'nin son 8.5 yıldır büyük bir
transformasyon süreci yaşadığını ifade ederek, bazı ekonomik göstergelere
değindi.
Hangi ekonomik veri, hangi finansal göstergeye bakılırsa bakılsın Türkiye'nin
çok hızlı güven ve istikrar ortamına ulaştığını gördüklerini belirten Babacan,
''Dünyanın içinde bulunduğunu, hele hele yanı başımızdaki birçok Avrupa
ülkesinin içinde bulunduğu durumu dikkate aldığımızda aslında bulunduğumuz
noktanın kıymetini bilmemiz gerekiyor'' dedi.
Eylül 2009'da İstanbul'un finans merkezi ile ilgili eylem planını
açıkladıklarını anımsatan Babacan, ''5 yıl daha var bu eylem planının
tamamlanması için. Bugün itibariyle 71 eylemden 9'unu tamamlamış durumdayız.
13'ünde önemli şekilde ilerlemiş durumdayız. Diğer eylemlere takvim dahilinde
devam ediliyor. Biz ne yapacağımızı gayet iyi biliyoruz. Somut tarihler, somut
hedefler var'' diye konuştu.
Haritaya bakıldığında aslında Almanya'dan başlayıp Güney Doğu Asya'ya uzanan
coğrafyada İstanbul'un finans merkezi potansiyelinin açık olduğunu ve hangi
ülkeler olabilir diye bakıldığında Türkiye'nin rakipsiz bir şekilde ön plana
çıktığını kaydeden Babacan, yapılan tüm altyapı projeleri, Kanal İstanbul gibi
projelerin ilerde nasıl bir şehir olacağının işaretlerini verdiğini söyledi.
İstanbul Finans Merkezi projesi denildiğinde akla Ataşehir'deki gayrimenkul
projesinin geldiğine dikkati çeken Babacan, projenin bundan ibaret olmadığını,
şehrin her bir köşesini etkileyecek, değerli kılacak olumlu adımlar atacaklarını
anlattı. Babacan, ''Biz kalıcı, 50 yıl sonrasını, 100 sene sonrasını düşünen bir
vizyonla İstanbul'u finans merkezi yapmak istiyoruz'' dedi.
Türk-İngiliz İş Konseyi Başkanı Suzan Sabancı Dinçer
Türk-İngiliz İş Konseyi Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, İstanbul'un, New York,
Londra, Tokyo, Şanghay eksenindeki yeni noktalarından biri olduğunu belirterek,
''İstanbul'un bu merkezlerden biri haline gelmesi için eyleme, planlamaya ve
öngörüye ihtiyacımız var'' dedi.
Dinçer, İstanbul gibi eski bir kentte yeni doğuştan bahsettiklerini, finans
merkezlerinin büyümesinin ve gelişmesinin zaman aldığını, İstanbul'un bu
merkezlerden biri haline gelmesi için eyleme, planlamaya ve öngörüye ihtiyaçları
bulunduğunu söyledi.
''İstanbul bir finans merkezidir'' diyen Dinçer, dünyada büyük bir finans
merkezi olmak için önemli adımlar atıldığını, Türkiye'nin bölgedeki en hızlı
büyüyen ülke olduğunu, İstanbul'un bu ekonomik faaliyetlerin kalbinde yer
aldığını söyleyerek, şunları belirtti:
''Sonuç olarak İstanbul, New York, Londra, Tokyo, Şanghay eksenindeki yeni
noktalarından bir tanesidir. Ancak finans merkezleri arasındaki rekabet de
giderek artmaktadır. Mesela Dubai çok önemli bir ilerleme kaydetmiştir.
Dolayısıyla yapacak işimiz var. İş ortamımızı yeniden değerlendirmemiz
gerekiyor. Eğer finans merkezleriyle rekabet etmek istiyorsak bu çok önemli rol
taşımaktadır. Bunun için yönetmelikler ve vergilendirmede değişikliğe
ihtiyacımız var. Bunun için aynı zamanda ulaştırma ve eğitim tesislerinin
artırılması gerekiyor ki öğrenciler için de bir fırsat yaratılabilsin.
Bu projenin gerçekleştirilebileceğini düşünüyoruz. Çünkü İstanbul'un bir
finans merkezi olması için yürütülen çalışmalarda siyasi irade var. İstanbul'u
ilk etapta bölgesel, daha sonra ise uluslararası bir finans merkezi yapmak için
eylem planı hazır. Kriz sonrası dünyada çok kutuplu bir finansal endüstri
eğilimi bulunuyor ve potansiyel finans merkezleri arasındaki rekabet hızla
artıyor. Bu kapsamda İstanbul ekonomik faaliyet düzeyi, dinamizmi, temsil ettiği
bilgi birikimi ve jeopolitik konumuyla öne çıkan merkezlerden birisi. Ancak
İstanbul'un potansiyel rakiplerini geride bırakabilmesine yardımcı olmak için
kamu, özel sektör ve sivil toplumun bu yönde hep birlikte etkin bir biçimde yol
alması büyük önem taşıyor.''
DEİK İcra Kurulu Başkanı Yırcalı
DEİK İcra Kurulu Başkanı Rona Yırcalı da 2010'da Avrupa'nın kültür başkenti
İstanbul'un, şimdi de finans başkenti olmaya talip olduğunu belirterek, ''Bence
çok özel coğrafi konumu ile İstanbul, bölgenin de dünyanın da finans merkezi
olabilir'' dedi.
Türkiye'nin bölgesinde demokratik model, küresel istikrar ve barışa
katkısıyla bir cazibe merkezi, 2010'daki yüzde 9'luk büyümeyle de bölgenin
büyümedeki lokomotif ülkelerinden biri haline geldiğini dile getiren Yırcalı,
önemli politikaların ortaya çıkarılması ve şekillendirilmesinde de çok önemli
rol oynadığını söyledi.
|