Bakan Ergün, şunları kaydetti:
''Ar-Ge merkezlerine sağladığımız desteklerin üretime, Ar-Ge'ye veya nitelikli istihdama dönüştüğünü görmekten son derece memnunuz. Bugün faaliyette olan 130 Ar-Ge merkezimizde yapılan Ar-Ge harcamaları ciddi rakamlara ulaşmıştır. Bu merkezler, sadece İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir ve Ankara gibi illerimizde kurulmuyor. Bilecik, Bolu, Düzce, Kırklareli, Tekirdağ, Malatya ve Sivas'ta kurulduğunu düşünürsek esas bunun Anadolu'ya yayılması ayrı bir öneme sahiptir. Artık Anadolu'daki firmalarımız da rekabet gücünü yenilikçilikte ve Ar-Ge'de aramaktadır. Ar-Ge merkezlerinin ülkemize yabancı sermaye çekme konusunda da önemli katkıları olmuştur. Biz Türkiye'nin üretim ve montajdan ziyade Ar-Ge ve tasarım konularında bir merkeze dönüşmesini istiyoruz. Bir takım firmalar Ar-Ge teşvikleri nedeniyle Ar-Ge merkezlerini Türkiye'ye taşımayı, bu nedenle buraya yatırım yapmayı planlıyorlar. Yani yabancı sermayenin artmasında da Ar-Ge merkezlerinin önemi büyük. Ar-Ge merkezi kuran firmalarımızın ağırlıklı olarak otomotiv ve yan sanayi, dayanıklı tüketim malları, savunma sanayi, elektronik, bilgi ve iletişim teknolojileri gibi katma değeri yüksek sektörlere mensup olması da son derece önemlidir.
Bakanlık olarak, Ar-Ge merkezlerimizde yürütülen çalışmaları yakından takip ediyor, bu merkezlerde yürütülen projelerin ne kadar değerli olduğunu biliyoruz. Bu nedenle, Ar-Ge merkezlerini hem nicelik hem de nitelik olarak geliştirmeye devam edeceğiz. Biz Ar-Ge merkezlerimizin özellikle üniversitelerimizle daha yakın ilişkiler kurmalarının son derece faydalı olacağına inanıyoruz. Bu nedenle, bu toplantıya Bakanlığımızın San-Tez Programı'ndan yararlanan akademisyenlerimizi de davet ettik. Bugünkü buluşmamızın Ar-Ge merkezleriyle bu hocalarımızın çalışmalarını birlikte değerlendirmek ve muhtemel işbirliği alanlarını keşfetmek açısından da faydalı olabileceğini düşünüyorum.'' ''Şirketinizin başı ağrımıyor mu da üniversiteye gitmiyorsunuz'' Türkiye'de üniversite sanayi işbirliğinin zayıf olduğunu, buna ilişkin bir çalışma yaptıklarını ve bu çalışmaları hocalarla ve rektörlerle paylaşacaklarını aktaran Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü: ''En zayıf yer üniversite-sanayi işbirliğinde İstanbul. Onun için bunu aşmamız lazım. İstanbul'un bu konuda çok büyük atılım yapması lazım. İstanbul'da sanayide üniversitelerde İstanbul'un güzellikleri mi başınızı döndürüyor- Cazibesine kapıldınız da 'böyle bir işbirliğine ihtiyaç yok, zaten parayı kazanıyoruz, nereye koyacağımızı bilmiyoruz mu diyorsunuz-' Öyle mi yani. Yanlış bir şey, öyle değil. Üniversite sanayi işbirliğinde İstanbul'dan çok daha önemli şeyler bekliyoruz. Buna ihtiyaç var. Sanayi açısından da ihtiyaç var''.
|