strong>''Araştırmacı sayısını arttırmamız gerikyor'' Türkiye'nin daha rekabetçi bir kimlik kazanması, üniversitelerin daha iyi araştırmalar yapması ve reel sektörün daha yüksek katma değerli üretim yapması için, bu altyapıyı işletecek olan insan kaynağının da oluşturulması gerektiğine işaret eden Ergün, şöyle konuştu: ''Bizde bin kişiye düşen tam zaman eş değer araştırmacı sayısı, son yıllardaki gelişmelere rağmen halen 1 noktasındadır. Yani bin kişiye 1 araştırmacı düşüyor. Aslında 0,9 ama ben ona 1 diyorum. Bu rakam ABD'de 5, Kore'de 5,4, Almanya'da ise 4. Bu rakamı da iyileştirmemiz gerekiyor. Bu konuda çok sayıda tam zaman ve eşdeğer araştırmacı istihdam etme potansiyeli bulunan Ar-Ge merkezlerine büyük rol düşmektedir. Bakanlık olarak, daha yüksek katma değerli üretim hedefimizi gerçekleştirmeye yönelik olarak çok önemli çalışmalar yapıyoruz. İşte bu çalışmaların içinde en önemli olanlarından bir tanesi de Ar-Ge merkezlerinin kurulmasıdır. 2008 yılında uygulamaya başladığımız 'Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun' bu açıdan gerçek bir dönüm noktası olmuştur. Bu kanunla birlikte, 50 ve üzeri Ar-Ge personeli bulunduran firmalarımıza Ar-Ge merkezi belgesi vermeye başladık. Ar-Ge merkezi belgesi alan işletmelerimize çok önemli teşvik ve muafiyetler sağladık. Bu işletmelere, yaptıkları Ar-Ge harcaması kadar Kurumlar Vergisi indirimi getirdik. Yani devlet de taşın altına elini koymuş oldu, firmalar da. Personel ücretlerinin doktoralı olanlar için yüzde 90'ını, diğerleri için yüzde 80'ini gelir vergisinden muaf tuttuk. Kamu olarak, Ar-Ge merkezlerinde çalışan personelin sigorta primi işveren hissesinin de yarısını karşılıyoruz. Sigorta priminin yarısını almayalım onu Ar-Ge'ye harcasın. Böylece istihdam oluşsun, çalışmalar gerçekleşsin. Yine bu alanda düzenlenen kağıtlardan damga vergisi almıyoruz.'' ''Rekabet öncesi işbirliği ile ilgili destek modellerimiz var'' Çok daha fazla sayıda firmayı Ar-Ge merkezi kurmaya davet eden Ergün, yeni başvurular olduğunu ve bu sebeple sayının 150'yi geçebileceğini aktardı. Küçük işletmelerin ve KOBİ'lerin bir araya gelerek, Ar-Ge'yi rekabet öncesi işbirliği projelerine dönüştürerek ortak Ar-Ge yapmaya yönelmeleri gerektiğini ifade etti. Rekabet öncesi işbirliği ile ilgili destek modelleri olduğunu söyleyen Ergün, buna şimdiye kadar herhangi bir talep gelmediğinden yakınarak, ''Kimse rakipleriyle iş birliği yapmak istemiyor. Halbuki el alem yapıyor. Dünyada bir sürü rekabet öncesi işbirliği projesi var'' dedi.
|