Henrich Böll Stiftung Derneği'nin düzenlediği 'Almanya'da Enerji Dönüşümü' basın gezisinin duraklarından biri de Berlin'deki Çevre Bakanlığı'ydı. Çevre, Doğa Koruma ve Nükleer Güvenlik Bakanlığı Enerji Dönüşümünden Sorumlu Daire Başkanı Yardımcısı Franzjosef Schafhausen, gazetecilerden gelen soru üzerine Türkiye ile enerji konusunda yoğun temasları olduğunu belirterek, "Türkiye'ye ikna ederek, örnek olmak isteriz" dedi ve ekledi:
"Güneşiniz, uzun sahilleriniz ve güçlü rüzgarlarınız varken neden daha fazla yenilebilir enerjilere yönelmiyorsunuz? Son nesil santralleri biz ürettik ama güvenli olduğuna inanmıyoruz, insanın olduğu her yerde hata vardır. Ayrıca Türkiye uranyum ithalatından dolayı dışa bağımlı hale gelecek."
Elektriğin dörtte biri yenilenebilir enerjiden
Almanya, Fukuşima felaketinin ardından, tüm siyasi partilerin uzlaşmasıyla onayladığı enerji dönüşümü planı kapsamında, 18 nükleer santralden en eski sekiz tanesini kapattı; 2020'e ise kademeli olarak tamamını kapatmayı planlıyor. Şu anda toplam elektrik ihtiyacının yaklaşık dörtte birini yenilenebilir enerjiden (rüzgar, güneş, biyokütle ve hidroelektrik) karşılayan Almanya, enerji dönüşümünde yeni teknolojileri ile dünyanın öncüsü durumunda. Hükümetin hedefi, 2020'de elektrikte yenilenebilir enerjinin payını yüzde 35'e, 2050'de ise yüzde 95'e çıkarmak. Ayrıca iklimi koruma kapsamında 2020'ye kadar sera gazı salınımının yüzde 20 azaltılması hedefleniyor.
"Artık her Almanın arabası yok"
bianet.org'tan Nilay Vardar'ın haberine göre, enerji dönüşümünden sorumlu Daire Başkanı Yardımcısı Franzjosef Schafhausen, uzun vadeli enerji dönüşümünün iklimi koruma, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği ile mümkün olabileceğini belirtti. Schafhausen, artan enerji ihtiyacının yenilenebilir enerji üzerinden karşılanabilmesi için mutlaka enerji tüketiminin azaltılması gerektiğini söyledi.
"Enerji tüketiminin azaltılmasını ulaşım, tarım, şehirleşme, sanayi gibi birçok alanda yapmalıyız. Yapıların tamamı 40 yıl içinde değişmeli. Mesela, pencereler, yalıtım nasıl olmalı, hangi ısıtma vanaları kullanılmalı ile ilgili birçok yönetmeliğimiz mevcut. Yani siz insanlara gerekli altyapıyı verirseniz, pis metroları ortadan kaldırır, 1 saat otobüs beklemesini engellerseniz, onlar da enerji tüketim alışkanlıkları değiştirebilir. Biz Almanya'da bunu deneyimledik. Eskiden bir Alman için arabası her şeyiydi, şimdi gençler araba satın almıyor, araba kiralıyor."
"Yenilebilir enerji masrafı kendini amorti edebiliyor"
Almanya'nın kaynak fakiri bir ülke olduğunu söyleyen Schafhausen, buna rağmen enerji dönüşümünde başarıyla ilerlemelerini yeni teknolojilerin geliştirilmesiyle açıkladı, enerji ithalatının azaltılmasıyla bağımlılığın azalacağını ve istihdamın artacağını belirtti. Schafhausen, enerji dönüşümü için gerekli "para, zaman, ikna" üçlüsünde halkın iknasının çok önemli olduğuna dikkat çekti ve enerji tüketiminin azaltılması ve yenilenebilir enerjilerin geliştirilmesi için hükümetin teşviklerinin etkili olduğunu belirtti.
Yenilenebilir enerjinin arttırılması ile elektrik tedarikinde dalgalanmalar olacağı ve yenilenebilir enerji yatırımlarının masraflı olduğu söylemlerine Schafhausen, şöyle yanıt verdi:
"Almanya'da yılda ortalama 16 dakika elektrik kesiliyor. ABD'de 356 , Çin'de 5200 dakika. Yenilenebilir enerji yatırımları ilk başta masraflı olsa da kısa sürede kendini amorti edebiliyor. Gelişen teknolojiler ile bu masraf gittikçe azalıyor. Bu enerji tüketimini azaltmak için yapılan teknolojik yenilemeler için de geçerli. Bu maliyetler daha da azalacak. "
|