Alman hükümeti, Fukuşima nükleer
faciasından birkaç gün sonra en eski 8 nükleer santralini kapatma kararı aldı.
30 Haziran 2011 tarihinde de Federal Meclis’te temsil edilen
partilerin çoğunluğu, Almanya’daki nükleer santrallerin tümünün
2022 yılına kadar devreden çıkartılması yönünde görüş bildirdi. Ancak Deutsche Welle
Türkçe'nin haberine göre, iktidardaki muhafazakâr-liberal koalisyon
ortaklarının arasının son dönemlerde deyim yerindeyse limonî olması, bu
politaların uygulanabilirliği konusunda ciddi şüphelere neden oluyor. Ayrıca
böylesine kapsamlı bir dönüşümün ne kadar gerçekçi olduğu da tartışılan bir
diğer nokta. Bazıları Almanya’nın yeni enerji çağına ayak basan örnek ülke
konumunda olduğu görüşünde. Bazıları ise Almanya’nın enerji dönüşümüne son
derece eleştirel gözle bakıyor. Almanya gibi enerjiye çok fazla ihtiyacı olan
bir sanayi ülkesinin bu dönüşümü bu kadar hızlı gerçekleştiremeyeceği yönünde
çekinceler var. Zira Almanya hemen hemen 2010 yılına kadar elektrik ihtiyacının
yaklaşık üçte birini nükleer enerji santrallerinden karşılıyordu.
Elektrik ihracatına devam
Almanya’nın dört büyük enerji holdingi, ülkede önümüzdeki dönemde elektrik
sıkıntısı çekileceği ve ihtiyacın dış ülkelerden karşılanmak zorunda kalınacağı
yönünde uyarıda bulunmuşlardı. Ancak bu açıklamadan bir yıl sonra Almanya’nın
nükleer enerjiden vazgeçmesine rağmen dış ülkelere elektrik ihraç etmeye devam
ettiğini birçokları hayretle tespit etti. Federal hükümet, nükleer enerjiden
vazgeçme kararı aldığında, ülkede bu alandaki şartlar da elverişliydi. Çünkü on
yıl önce iktidarda olan Sosyal Demokrat-Yeşiller koalisyonu, enerji alanındaki
dönüşümün ilk adımlarını atmıştı. Rüzgâr türbinleri, biyo-gaz elektrik
santralleri ve en önemlisi, solar enerji tesisleri kurulmuştu. Yasalar yoluyla
fiyatları sabitlenmiş olan yenilenebilir enerjilerin yaygınlaşmasının da böylece
önü açılmıştı.
Enerji holdinglerinin katkısı çok düşük
Almanya’da enerji dönüşümünü taşıyan sac ayakları arasında özellikle
vatandaşlar, çiftçiler ve yerel kamu hizmetleri bulunuyor. Bunlar güneş, rüzgar
enerjisi, biyogaz ve de enerji tasarruflu kombine ısı tesislerine yatırım
yapıyor. Dört büyük enerji holdinginin yenilenebilir enerjilere katkısı ise
sadece yüzde 1,5 oranında. Almanya bu kış elektriğe fazlaca ihtiyaç olduğu
karakış koşullarında ilk ciddi sınavından başarıyla çıktı ve ülkede elektrik
şalterlerinin aşağı indirilmesi gibi korkulan durum oluşmadı. Özellikle güneş
enerjisi ile çalışan tesislerin hızla yaygınlaşması nedeniyle beklenen kritik
durumun üstesinden -büyük sorun olmadan- gelinmiş oldu.
Solar enerji üretiminde patlama
Almanya’daki enerji dönüşümü, bu konuda çekince taşıyan birçoklarını hayrete
düşürürcesine teknik açıdan iyi sonuçlar verirken, kulislerde Alman enerji
sektörü ile politikacılar arasında bir iktidar savaşı baş gösterdi. Nitekim,
büyük enerji holdingleri de gerçi yenilenebilir enerjilere daha fazla yatırım
yapmak istiyor ama, vatandaşların girişimiyle adeta patlama yapan solar enerji
üretimi, holdingleri endişelendiriyor, zira onlara göre bu enerji türü çok hızlı
yaygınlaşıyor.
Öte yandan federal hükümet de güneş enerjisi üretiminin büyük ilgi görmesini
frenlemek istiyor. Hükümet, tüketicinin solar enerjiye yüksek fiyatlar ödemek
zorunda kalacağı gerekçesini kullanıyor. Buna karşın örneğin İsviçre merkezli
ekonomik araştırmalar enstitüsü Prognos, solar enerji üretiminin daha da
artırılmasıyla elektrik fiyatlarının sadece ufak boyutta yükseleceğine işaret
ediyor. Alman halkı bu konuda endişeli değil; hatta bir araştırma sonucuna göre
Almanlar solar enerji üretiminin daha da yaygınlaştırılması için daha fazla
siyasi irade gösterilmesini istiyor.
Ne var ki Alman hükümetinin enerji dönüşümünü hayat geçirme konusunda
profesyonel davranmadığı, hükümetin bu konuda somut konseptleri bulunmadığı
yönünde de eleştiriler var. Enerji dönüşümüne ilişkin Alman modelinin
uluslararası topluluk tarafından dikkatle izlendiğini belirten uzmanlar,
Almanya’nın bu konuda sahip olduğu öncü rolünü kaybetme ve global enerji
dönüşümünde de iyi örnek olmama tehlikesine dikkat çekiyor.
|