Sonuç bildirgesinde dile getirilen çözüm önerileri:
1) Yapı Denetimi Hakkında Kanun ve Yönetmeliklerinde kamusal bir yaklaşımla yeni düzenlemeler yapılmalıdır. Gerek kanunun hazırlanmasında ve gerekse uygulamasında TMMOB ve ilgili taraflar aktif rol almalıdır.
2) Denetim, yanlışlıklardan arındırılarak tarafsız ve etik kurallar çerçevesinde yapılmalıdır.
3) Denetimin bağımsızlığı felsefesine uygun olacak şekilde, yapı denetim kuruluşunun seçimi; yapı sahibi, yapı müteahhidi, proje müellifi ve ilgili idare inisiyatifinden çıkartılarak bağımsız hale getirilmelidir.
4) TMMOB'nin kanunundan gelen haklarını kullanmasına yönelik engellemelere son verilmelidir. Yapı üretim sürecinin tek muhatabı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olmamalı, tüm ilgili kurum ve kuruluşların sağlıklı denetim yapılması konusunda eşgüdümü sağlayacak yeni düzenlemelere gidilmelidir.
5) Denetçi ve kontrol elemanı mimar ve mühendislere yönelik olarak taraflarca Tip Hizmet Sözleşmesi yapılması sağlanmalıdır.
6) Merkez Yapı Denetim Komisyonu ve İl Yapı Denetim Komisyonlarında TMMOB ve ilgili diğer taraf temsilcilerinin bulunması sağlanmalıdır.
7) Kamusal bir denetim olan yapı denetimin amaçlanan nitelikte olabilmesi için;
a) Denetimde aktif rol alan mimar ve mühendisler, yasal düzenlemelerle, kendi meslek örgütleri olan TMMOB tarafından denetlenip sicilleri tutulmalıdır. b) Yapı denetim kuruluşları, kendi Birliği tarafından düzenli olarak denetlenmeli ve etik kuralları oluşturulmalıdır.
8) Denetçi ve kontrol elemanı mimar mühendisler ve yardımcı kontrol elemanları ile şantiye şefi mimar mühendisler için; Mesleki Sorumluluk Sigortası sisteme dahil edilmelidir.
9) Yapı denetim sistemi içerisinde çalışacak mimar ve mühendislerin yetkin ve konusunun uzmanı olması sağlanmalı, denetçi belgesi, uzmanlık alanlarına göre ilgili Meslek Odasınca düzenlenecek eğitim ve yapılacak değerlendirme sınavına göre ilgili Meslek Odasınca verilmelidir.
10) Cezai sorumlulukların; 818 sayılı Borçlar Yasası ve diğer mevzuat hükümleri ile uyumlu, mimar ve mühendis haklarını koruyacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.
11) 648 sayılı KHK ile 6495 sayılı Torba Kanun ile getirilen muafiyetlerin kaldırılması ve tüm kurum ve kuruluş yapılarının da kapsam alanına alınması sağlanmalıdır.
12) Uygulama projelerinde imara uygun değişiklikler, sonradan proje tashih ve tadilatı yapılması şartı ile proje müelliflerinin oluru ve yapı denetim kuruluşundaki ilgili denetçi mimar ve mühendis onayı ile yapılabilmelidir.
13) Mevcut yönetmelikte olduğu gibi, o ilde ruhsata bağlanacak yapı alanları miktarına göre, amaca uygun yapı denetim hizmetinin verilebilmesi için, yapı denetim kuruluşu sayısı sınırlandırılmalı ve Bakanlıkça uygun dönemlerde güncelleme ve denetleme yapılarak kuruluş sayısı belirlenmelidir.
14) Yapılacak etkinliklerle güvenli ve sağlıklı yapılarda yaşama arzusu, bilinci ve talebi güçlü hale getirilmelidir.
15) Yapı üretim sürecinin unsurlarından olan müteahhitlik kurumu yasal altyapıya kavuşturularak, bu alan isteyen herkesin faaliyet gösterebileceği sektör olmaktan çıkarılmalıdır.
16) Yapılarda CE veya G işaretli ürünlerin kullandırılması sağlanmalı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri bu belgeleri veren onaylanmış kuruluşlar üzerinde ciddi denetimler yapmalı, "naylon" belge verilmesinin önüne geçilmelidir.
17) Yapı denetim, yapıların yapı güvenliğinin ötesinde genel işlevsellik ve görüntü düzgünlüğü sergilemesi gerekliliğinden hareketle estetik, çevreye uyum ve ekonomik bakımlardan da denetlenmesini içerecek şekilde genişletilmeli, kaynak israfının önlenmesi için her türlü tedbir alınmalı ve tüm bu hususlarla birlikte 'yapı kalite sigortalaması' kapsamında ek düzenlemeler yapılmalıdır.
|