Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim
Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, Yapı Denetim
Yasasının bilimin ve tekniğin ışığında yeniden düzenlenmesi gerektiğini
belirtti. Soğancı, yazılı açıklamasında, 4708 Sayılı Yapı Denetimi
Yasası'nın ilk çıktığı günden bu yana sorunlu olduğunu belirterek, ilk
olarak 19 ilde pilot olarak uygulanan yapı denetiminin, sistemin yanlışlıkları
giderilmeden 2011 yılbaşından itibaren 81 ile yaygınlaştırıldığını kaydetti.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından,
yasadaki eksikliklerin giderilmesi için bir çalışmanın yürütüldüğü sırada AK
Parti milletvekillerinin, yapı denetimine ilişkin değişikliği içeren kanun
teklifini TBMM'ye sunduklarını anımsatan Soğancı, ancak teklif edilen
değişikliklerin de sorunlu olduğunu öne sürdü. Soğancı, 1999 Marmara depreminin,
merkezi ve yerel idarelerin sorumluluklarını yerine getirmediğini açıkça ortaya
koyduğunu ifade ederek, ''Siyasi iktidarların popülist yaklaşımları sonucu
çıkarılan imar afları, yer seçiminde yapılan hatalar, kaçak yapılaşmayı
meşrulaştıran hatta teşvik eden yaklaşımlar ve kaçak katlara para cezası
karşılığı ruhsat veren belediyeler, depremin doğurduğu zararlardan sorumlu
olmalarına karşın, bugün ne değişmiştir? Değişen tek şey, kamu gücü kullanan
idarelerin yapı denetim görevinin yapı denetim kuruluşlarına havale
edilmesidir'' dedi.
Yapı üretim sürecinin; yer seçiminden planlamaya, yapı tasarımından
üretimine, yapı üretiminden kullanım aşamasına kadar kamu otoritelerinin
denetiminde işleyen bir süreç olması gerektiğini belirten Soğancı, açıklamasında
şu görüşlere yer verdi: ''Ancak denetimi
ortadan kaldıran bir biçimde süreç birbirinden koparıldı. Bugün ülkemizde, TOKİ,
kamu idareleri, ihaleli yapım işleri ve belediyeler ayrı ayrı sürecin içinde yer
almaktadırlar. Her birine ayrı ayrı yasalar uygulanmaktadır. Bu durumda,
bütünlüklü ve sağlıklı işleyen bir sistemden söz edebilmek olanaklı değildir.
4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Yasa, Marmara depreminden hemen sonra
yürürlüğe girmiş ve ilk olarak 19 ilde uygulamaya konulmuştur. Bugün ise sanki
başarılı bir uygulama gibi tüm ülke sathında uygulanması aşamasına geçilmiştir.
Bu yasa, yürürlüğe girdiğinden bu yana hep tartışılan bir yasa olmuştur. Çünkü
bir kamusal hizmet olan yapı denetim hizmetinin, ticari firma niteliğindeki yapı
denetim kuruluşları aracılığı ile verilmesini temel alan bir yaklaşımın başarıya
ulaşması olanaklı değildir. Bu nedenle de yaklaşık 10 yıldan bu yana 19 ilde
uygulanan sistem başarısızdır. Şimdi de Yapı Denetimi Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi adı altındaki yasa değişikliği TBMM
gündemindedir. Bu kanun teklifinin getirdiği tek değişiklik bütün sistemin
yükünü ve cezasını yalnızca ücretli çalışması öngörülen mühendis ve mimarlara
yıkmaktır.''
Yasada denetçi mühendis ve mimarın alacağı ücret, iş akdi, mesleki sorumluluk
sigortası ve mesleki bağımsızlığına ilişkin bir ibarenin bulunmadığını kaydeden
Soğancı, işverene karşı güvencesiz bırakılan denetçi mühendis ve mimara
verilecek cezanın ise işverene verilecek cezadan daha ağır olduğunu belirtti.
Böylece, devletin asli ve sürekli görev alanı olan yapı denetimi alanının,
güvenceden yoksun, ücretleri piyasa koşullarına terk edilmiş mühendis ve
mimarlara verildiğini ifade eden Soğancı, TBMM'nin, konunun asli tarafı olan
TMMOB'nin önerilerini değerlendirmesi ve Yapı Denetim Yasası'nı bilimin ve
tekniğin ışığında yeniden düzenlemesi gerektiğini kaydetti.
Soğancı, ''Dünya, Japonya depremini tartışırken, yüzde 95'i deprem bölgesinde
bulunan ülkemizin, mevcut yasa teklifinde öngörülen düzenlemelerle olası
depremlere hazır olduğunu ya da hazır olacağını ileri sürmenin kocaman bir yalan
olduğunu, yaşanacak olası bir depremle bedelini hep birlikte ödeyerek
göreceğiz'' dedi.
|