"Mimari bir yapıyı,
siyasi bir partinin üyeleri uzmanlık alanı olmadan çıkıp eleştiremez. Aynı şey
3. köprü için de geçerli." diyen ünlü mimar Hakan Kıran,
3. köprüye alternatif bir öneri sundu.
"Kendimi yalnızca
mimar değil yaratıcı olarak tanımlıyorum. Bir tasarım ancak içine ruh
yerleştiğinde ancak bir yaşam yüklendiğinde bir yaratıma dönüşür..."
Bu
sözler ünlü mimar Hakan Kıran'a ait. Eski eserlerin restorasyonlarıyla işe
adımını atan, İstanbul'un çehresini değiştirecek önemli projelere imza atan ve
son olarak ismi tuhaf bir dolandırıcılık hikayesiyle gündeme gelen bir mimar...
Yalı, köşk, sarnıç, konak, ahşap ev, taş bina... Profesyonel anlamda
1986 yılında ilk çizimini gerçekleştiren Kıran, kendisini eski eserlerin
restorasyonuna adadı. Taki 1998 yılında Mydonose Showland teklifiyle tanışana
kadar... 21. yüzyıl yapıları ile ilgili yeni bir sayfa açtı ve bu tarihten
itibaren Kadıköy Salı Pazarı'ndan Haliç Metro Geçiş
Köprüsü'ne kadar pek çok önemli projeye imza attı. Avrupa onu, kendine
özgür kalemi ve modern bakış açısıyla tanıyor.
Yaşadığı tecrübeleri,
projelerini, 3. köprü önerisini, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş'la olan yakınlığı konuştuk. İşte ünlü mimarın ilk
eleştirileri ve şehir mimarisi üzerine görüşleri...
"Yaptığımız yapıları
anlatırken, iddialı konuşurduk. Bazı hocalarımızdan 'Bunda ne var ki; yapıları
yeniden yapıyorsunuz' gibi eleştiriler gelirdi.
Bugünki tecrübemle
şunu söylemeliyim ki; geleneksel mimarlıktaki bilgi birikiminin yanında çok
ciddi metotlar öğreniyorsunuz. O zamanki ahşap binayı, ustalık yapan mühendislik
görüşünü ya da halk kültüründe yer alan yapıyı disipline ediyorsunuz.
Projenin niteliği çok önemli. vereceğiniz karar; o bölgede yaşayan
insanların katlanması gereken sonuçlar olacak.
Şöyle ki; çölün ortasına,
Dubai'ye değil, şehre bir yapı yapıyorsunuz. Herşeyden önce bir kültürünüz var.
Bunun yanı sıra şehircilik yapısı var. Bütün bu dengelere sahip bir bilgi
birikimine ihtiyacınız olacak. Çevresiyle olan uyumuna, malzemesine, yaşam
niteliklerine karar vermek zorundasınız. Ben de önce bunları deşifre ediyorum.
Küçük bir ahşap konaktan şimdiye kadar yaptıklarım herşey bana birşeyler
kattı. İlerisi için eserler bırakmaya çalışıyorum."
Kadıköy başta olmak
üzere Anadolu Yakası’nı yakından ilgilendiren önemli bir proje var. Zaman zaman
tartışmalara sahne olan, Türkiye’nin en ünlü semt pazarlarından Kadıköy’deki
"Salı Pazarı" projesi, Kıran imzası taşıyor.
Mimar, tartışmaların çıkış
noktasının koruma içgüdüsüyle "anı"ların karıştırılması olarak görüyor.
"Gecekondudan varoşlara kadar herkes anıları ile yaşıyor. Bu aslında
korumacılık değil. Biberonunu atmamış olmak demek, halen emiyorum anlamına
gelmez. Anısı vardır, onun için saklıyorsunuzdur ama bardağı reddedemezsiniz.
Bu örnekten yola çıkarsak, mimaride alışkanlıklar var. Örneğin; Gökkafes
yıkılıyor desek, ona bile karşı çıkan olur. Halbuki mimaride şehir planlarını
etkileyecek kararlar önemlidir.
|