İstanbul Yaşanılmaz Kentler Arasında
3. Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu'nda...
3. Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu
Dünyanın En Yaşanabilir Şehirleri
2. Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu
İstanbul'da Güvenli Bisiklet...
Akdeniz Odaklı Ulaşım Çözümleri...
İşte En Yaşanabilir Kentler!
"Cittaslow"a Sihirli Dokunuş
EMBARQ 'Kent içi Ulaşımda...
"21. Yüzyılın En Büyük Sorunu...
"En İyisi Viyana En Kötüsü Bağdat"
Kent Yoksulları İçin 'Yürünebilir' Kent
İstanbul'un Mega Projeleri...
"Yaşanabilir Şehirler / Livable Cities"
EMBARQ Turkiye'den Tarihi...
Sürdürülebilirlik İddiasındaki...
Tarihi Yarımada’nın Trendi Ayakta Durmak
'Yeşil Şehirler Zirvesi'nin...
Tarihi Yarımada Araç Trafiği...
"Ulaşım, Tüm Türlerin Bütüncül...
"Bizde Kent diye Bir Kavram...
“Şehir, Herkesin Rahatlıkla...
Yerel Yönetimin Yeşil Ulaşım...
Türkiye'nin Yaşanabilir Şehirlerinden Dersler
EMBARQ Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu'nda uzmanlar 21. yy şehirlerinin kentsel dokuya, doğaya ve iklime dost bir anlayışla yeniden tasarlanması gerektiğine dikkat çekti. Etkinlikte ayrıca yerel yöneticiler, Türkiye’de başarılı belediyeciliğe örnek olacak şehir projelerini anlattılar.
EMBARQ Türkiye - Sürdürülebilir Ulaşım Derneği tarafından; Dünya Bankası, İETT, İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi ile EMBARQ ABD, Meksika ve Hindistan ofisleri ve kentsel tasarım konusunda isim yapmış Gehl Mimarlık ve Yard9 tasarım ofisinin katılımıyla düzenlenen "Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu", 20 Kasım Çarşamba günü The Marmara Taksim'de gerçekleştirildi.
Beş kıtadan 16 uzman konuşmacının katıldığı sempozyumda, daha iyi kentlerde yaşamanın formülü; 'Yaşanabilir Şehirlerin Yönetimi', 'Yaşanabilir ve Sürdürülebilir Şehirler', 'Kentsel Gelişim ve Erişilebilirlik - İyi Uygulama Örnekleri' ve 'Toplu Taşıma Odaklı Gelişme ve Güvenli Trafik' başlıklı panellerde masaya yatırıldı gerçekleşti. Sempozyumda yerel yönetimler ve kamu kuruluşlarından temsilciler, STK temsilcileri, şehir plancıları, mimarlar, mühendisler ve sürdürülebilir kentleşme, ulaşım ve kalkınma konularıyla ilgilenen kişileri biraraya geldi. Etkinlik süresince, yaşanabilir şehrin tanımından, nasıl olması gerektiğine, içinde yaşadığımız şehrin yaşanabilir olup olmadığından, şehirlerde yaşam kalitesinin nasıl yükseltilebileceğine ilişkin pek çok soruya cevap arandı. yapi.com.tr'nin medya ortağı olarak destek verdiği sempozyum süresince, Türkiye’den ve dünyadan başarılı kent ve belediyecilik projelerinin tanıtımı yapıldı. Ayrıca toplu taşımacılık yoluyla kentsel gelişim, motorsuz ulaşımın kamu sağlığı, kamu güvenliği ve ekonomi üzerindeki olumlu etkileri ile yaşanabilir bir şehir için kentsel tasarımın önemi konularında sunum ve konuşmalar gerçekleştirildi.
Şehri yaşanabilir kılan, insan odaklı çözümler Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu ile insanı odağına alan kentsel gelişim projelerinin önemine dikkat çekmek istediklerini belirten Tekir; "On yıl sonra hala, içinde yaşamaktan mutlu olacağımız bir kent için bugünden düşünmemiz ve planlama yapmamız gerekiyor. Ülkemizde ve dünyada başarıyla hayata geçirilmiş şehircilik ve toplu taşıma proje örnekleri var. Bu sempozyumla özel sektörün, kamunun, üniversitelerin ve belediyelerin kendi deneyimlerini paylaşarak, geleceğin şehirleri için ortak akıl üretebilecekleri yapıcı bir tartışma zemini oluşturmayı hedefledik." dedi. Türkiye'den örnek belediyecilik uygulamaları EMBARQ Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Tayfun Bayazıt'ın moderatörlüğünde gerçekleşen 'Yaşanabilir Şehirlerin Yönetimi' panelinde; İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Asu Aksoy, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Daire Başkanı Ümit Güney, Başakşehir Belediye Başkanı Av. Mevlüt Uysal ve Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Türkiye’deki başarılı belediyeciliğe örnek olacak şehir projelerini anlattılar. Kenti su üreten bir kaynağa dönüştürebilir miyiz? Sürdürülebilirlik konusunu yıllardır belediyelere aktarmaya çalıştıklarını belirten Asu Aksoy, İstanbul'un en büyük ilçelerinden olan, iki büyük su havzası ve geniş tarım alanlarına sahip Arnavutköy Belediyesi ile yürüttükleri stratejik vizyon çalışması deneyimini paylaştı. Aksoy şöyle konuştu: "Yerel yönetimler, krizleri yönetme konusunda panik içinde olabiliyor. Yaşam kalitesinin geliştirilmesi ise uzun vadeli bir iş. Belediyelerin, paydaşların da sürece dahil olabildiği, uygulama odaklı projelere ihtiyacı var. Müzakere sonucunda, net bir strateji çerçevesinde bir brief hazırlanmalı, proje odaklı stratejik bir yaklaşım geliştirilmeli. Arnavutköy örneğinde, 5. Rotterdam Mimarlık Bienali yetkilileriyle işbirliğine giderek, kentleşme süreciyle baskı altına giren tarım alanları ve su havzalarının nasıl korunacağı üzerine fikir ürettik. Tarım alanlarını ve su kaynaklarını kent ile birlikte bir bütün olarak düşünmeliyiz. Şu anda kentleşme-su ilişkisi kopmuş durumda. İstanbul'da içme suyu giderek daha uzaktan temin ediliyor. Tüketici sistem, kullanılan suyu doğrudan atığa dönüştürüyor. Biz bu suyu toprağa nasıl geri kazandıracağımıza, kenti 'su üreten bir kaynak' olarak nasıl kullanabileceğimize odaklandık. Stratejik bir politika önerip, pilot alanlar belirledik. Yaşanabilir şehirler için öncelikle yereli güçlendirmemiz gerekiyor. Farklı konuları entegre ederek yerelin sorunlarına bakmalı, yere özgü çözümler üretmeliyiz." Başakşehir, teknolojisiyle dünyaya örnek olmayı planlıyor 2008 yılında kurulan Başakşehir Belediyesi'nin, İstanbul'da en hızlı emlak artışının yaşandığı semtlerden olduğunu ifade eden Başkan Mevlüt Uysal, Kanal İstanbul projesi sonrasında nüfusu 1,5 milyona ulaşması beklenen ilçenin ancak %50'sinin planlı olduğuna dikkat çekerek; "Bugün ancak gelecekte oluşacak bu şehir üzerine öngörülerde bulunabiliriz. Elli yıl sonra 'Yeni İstanbul' olarak adlandırılacak Başakşehir'in, İstanbul'un yeni yüzü ve yaşanabilir bir yer olması için neler yapabileceğimize bakıyoruz. Planlanan nüfusa göre hareket etmemiz gerektiğinden, yoğun yapılaşmaya rağmen yaşanabilir yerler planlamanın yolunu arıyoruz. AB bünyesinde çalışmalar yürüten Living Lab'i örnek alarak, iletişim, sağlık, çevre konularına odaklandık. Sınırlarımız içindeki 100 bin haneye fiberoptik kablo ve 1 gb'lik internet erişimi sağlayarak dünyada ilk kez bu kadar büyük bir alanı bu hizmetle buluşturmuş olacağız. Hedefimiz, varolan son teknolojiyi halka ulaştırmak." şeklinde konuştu. Belediyeleri ekonomik dinamiklerden sorumlu tutabilirsiniz Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer ise, Türkiye'nin 'ilk yavaş şehir'i olan Seferihisar'ın benimsediği sürdürülebilir yerel yönetim modelini dinleyicilerle paylaştı. "Bugün kentlerdeki hız ve büyüme insani değil. Ülkemizin ise, karbon ayakizi konusunda en kötüler listesinin 8'inci sırasında yer aldığını görüyoruz" diyen Soyer; Üretici pazarları, Okul tarlaları, Tohum seferberliği gibi projelerle çevreye duyarlı bir şehir olmaya çalıştıklarını ekledi. Belediye başkanlarının kentin ekonomik dinamiklerinden sorumlu olduğunu savunan Soyer, yerel üreticiye destek olmak amacıyla kurdukları üretici birliklerinden bahsetti. "Beraber değişimin önünü açmamız gerekiyor" diyen Tunç Soyer, STK'ların ve üniversitelerin yerel yönetime destek sağlamasının önemine dikkat çekti. Geleceğin yöneticilerine öneriler... Oturumun sonunda moderatör Tayfun Bayazıt, konuşmacıların, yönetici adaylarına ne gibi tavsiyelerde bulunacaklarını sordu. Verilen yanıtlar ise şöyle oldu: Asu Aksoy:
Tarihi dokuya saygılı toplu taşıma Aynı panelin konuşmacılarından İETT Müdür yardımcısı Mümin Kahveci ise, İstanbul Metrobüs Sistemi hakkında detaylı bir bilgilendirme yaparak, toplu taşımanın kentsel gelişime yaptığı olumlu katkıya dikkat çekti. Sempozyumda ayrıca ABD, Meksika ve Hindistan’ın da aralarında bulunduğu başarılı toplu taşıma çözümlerine dair sunumlar gerçekleştirildi. |