Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) tarafından
düzenlenen 'Sürdürülebilir Büyüme' temalı Konut
Konferansı 2011'de gerçekleştirilen paneller ve söyleşiler kapsamında;
A+ konut ve bu ürünün müşterisinin beklentileri, 'konut' ekseninde Türkiye
değerleme sektörünün genel çerçevesi, demografik ve sosyo-ekonomik özellikler
bağlamında İstanbul’un kentsel gelişimi ve kentsel dönüşüm konularına
odaklanıldı.
A+ Konut Geliştirme ve Yeni Tüketici Yaklaşımları
Yapı-Endüstri Merkezi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen ve teması
'sürdürülebilir büyüme' olan Konut Konferansı 2011’in ilk paneli "A+ Konut
Geliştirme ve Yeni Tüketici Yaklaşımları" başlığı altında tartışıldı.
Moderatörlüğünü Soyak Holding CEO’su Emre Çamlıbel’in yaptığı
panelde "A+ kavramının neye işaret ettiği, farklı bakış açılarıyla neleri temsil
ettiği" tartışıldı.
Bu anlamda panelin açılış konuşmasını da gerçekleştiren Çamlıbel, ilk Anahtar
Konuşmacı Alejandro Aravena’nın gerçekleştirdiği sunumdan yola çıkarak; söz
konusu politikaların ve yaklaşımların Türkiye genelinde de tartışılan hususlar
olduğunu belirtti. Bu kapsamda GYODER tarafından hazırlanmış olan 'Dar
Gelirliler için Konut Politikaları' adlı raporun önemine de değinen Çamlıbel,
panelin konuşmacılarına "A+ kimdir ve beklentileri nelerdir? A+ konutlarında
nasıl bir donanım arıyoruz? A+ için konumun önemi nedir?" gibi sorular da
yöneltti. Panelin ilk konuşmacısı, Teknik Yapı Yönetim
Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, konut sektörüne yönelme hikayesini
anlatarak başladığı konuşmasına A+ konutların zamanla göreceli olduğunu, bunun
temel nedeninin ise insanların hep bir 'farklılık' arayışı içerisinde
bulunmalarına bağladığını aktararak devam etti. Binaların fiziksel özellikleri
dışında bir de 'konum' faktörünün belirleyici olduğunu vurgulayan Durbakayım,
bir diğer önemli unsurun ise konut projeleri kapsamında sunulan 'hizmetler'
olduğunu belirtti.
Pazarlama ve satış stratejileri kapsamında müşteri ile 'empati' kurmanın
önemine değinen Durbakayım, "Sizin ürettiğiniz ürün, kişilerin kullanacağı bir
ürün. Siz kendinizi o kişilerin yerine koyarsanız problem de yaşamazsınız” dedi.
Tüketicinin konuta taşındığı ilk günün ayrı bir önemi olduğuna değinen
Durbakayım, taşınma sürecinde bir yetkilinin tüketicinin yanında bulunması
gerektiğini ifade ettikten sonra; "Empati, doğru lokasyon ve doğru fiyatlarla
müşterinin en telaşlı gününde yayında olun" dedi.
Astay Gayrimenkul Genel Müdürü Atilla Öztürk ise arka planda
otel projelerine hakim oluşlarının bir anlamda kendilerine artı bir değer
kazandırdığını belirterek, "A+ konut üreticileri otel imalatında eskiden
kullanılan pek çok teknolojiyi altyapı tasarımı anlamında konut projelerinde
kullanıyorlar ki bu da bir zaruret" dedi. Tüketicilerin fiziksel özelliklerden
çok arka planda bulunan sistemi sorguladıklarını belirten Öztürk, A+
tüketicisinin bir beklentiyi satın aldığını anlattı.
Tüketici beklentisinin bütün takiplerini gözeten bir yerleştirmeyi
öngördüklerini vurgulayan Öztürk, bunun çok maliyetli olduğunu belirttikten
sonra lokasyonun ve 'manzara' faktörünün önemine odaklanarak "manzara A+ için
önemli bir etken" dedi.
Siemens Ev Aletleri Satış Direktörü Haluk Çelebioğlu konuya
daha farklı bir bakış açısıyla baktıklarını, hem kullanıcıların hem de konut
üreticilerinin kendileri için müşteri olduğunu aktararak konuşmasına başladı.
Yapı ve binalardaki gelişmeyi takip ettiklerini, konut üreticileri ile entegre
bir biçimde çalıştıklarını anlatan Çelebioğlu, sorun çözme anlamında konut
üreticilerinin yanında olmaya çalıştıklarını ve bu bağlamda kendi uzmanlık
alanlarıyla ilgili çıkabilecek sorunları en aza indirmeye çalıştıklarını
kaydetti.
Tüketicinin tercihlerinin inşaat gelişimine bağlı olarak değiştiğini anlatan
Çelebioğlu, "A+ dediğimiz zaman konutlarda gerçek anlamda enerji tasarrufundan
bahsetmemiz gerekiyor" dedi.
Konut Özelinde Türkiye Değerleme Sektörüne Genel Bakış
Konferansın öğleden sonra gerçekleştirilen ikinci oturumunda, 'konut'
ekseninde Türkiye değerleme sektörünün genel bir fotoğrafı çekildi. Reidin.com
iş Geliştirme Müdürü Mete Varas'ın moderatörlüğünü yaptığı oturumda, konuşmacı
olarak Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği Başkanı Bekir Yener Yıldırım, EPOS
Gayrimenkul Danışmanlık ve Değerleme Yönetici Ortağı Neşecan Çekici, TSKB
Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Işıl Dinçer, Türkiye Değerleme Uzmanları
Derneği Başkanı, A Pozitif Gayrimenkul Değerleme ve Ekspertizlik Yönetim Kurulu
Başkanı Ahmet Pınarbaşı yer aldı.
Oturumun ilk konuşmacısı Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği Başkanı
Bekir Yener Yıldırım, değerleme mesleğinin kurumsal bir kimlik
kazanmasının Sermaye Piyasası Kurulu’nun konuya ilişkin düzenlemelerine paralel
olarak gerçekleştiğini aktararak, çeşitli veriler üzerinden değerleme
uzmanlarının profili üzerinde durdu. Yıldırım, Birliğin, bütün taraflarca kabul
görecek bir değerleme standardı için bir taslak üzerinde çalıştığını, ayrıca
minimum bedelleri gösterecek bir ücret tarifesini de yılbaşına kadar hazırlamayı
ve yeni yılda yürürlüğe almayı hedeflediklerini açıkladı.
EPOS Gayrimenkul Danışmanlık ve Değerleme Yönetici Ortağı Neşecan
Çekici de, konut pazarının bir makro resmini çizerek, değerleme
sektörünün bu resmin neresinde durduğunu irdeledi. "Rekabetçi ortamda doğru
proje geliştirmek için büyük resmi iyi okumalısınız" diyen Çekici, nitelikli
değerleme raporlarının hızla gelişen pazarda her geçen gün daha da önemli hale
geldiğini; ulusal ve global yatırımcılar için bir kılavuz olduğunu kaydetti.
Sektörün hızla gelişiminde tüm aktörler arasındaki uyumun ve sinerjinin öneminin
altını çizen Çekici, hizmet alanının genişlemekte olduğunu, hatta TOKİ ve büyük
çaplı devlet projelerinin de değerleme sektörünün hedef alanları haline
geldiklerini aktardı.
Çekici'den sonra söz alan TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü
Işıl Dinçer ise İstanbul konut sektörünün gelişimi ve trendleri
hakkında bilgi verdi. Son yıllarda hayata geçirilen ya da projelendirilen
Marmaray, 7 Tepeye 7 Tünel, üçüncü köprü gibi ulaşım projeleriyle öne çıkan
yerleşim bölgelerinin yeni konut projeleri için birer çekim merkezine
dönüştüğünü ifade eden Dinçer, bu yerleşimlere örnek olarak da Haliç Kağıthane
Bomonti, Sarıyer Arnavutköy, Ayazağa Maslak, Kartal Pendik, Yeni Bosna Güneşli
Basın Express Yolu gibi aksları gösterdi.
Oturumun son konuşmacısı Türkiye Değerleme Uzmanları Derneği Başkanı,
A Pozitif Gayrimenkul Değerleme ve Ekspertizlik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet
Pınarbaşı da, meslek alanıyla ilgili sıkıntıları anlattı. Değerleme
uzmanlığının, bir eşik, ikinci bir iş gibi algılanmaya başladığı yönündeki
endişelerini dile getiren Pınarbaşı, mesleğin amaç olmaktan çıkıp araç haline
gelmeye başladığını belirtti. Buna ek olarak birlikte çalışılan kurumların
oluşturduğu psikolojik baskıya da işaret eden Pınarbaşı, "Mesleğin geleceği,
yerelleşme ve uzmanlaşmadan geçiyor" şeklinde konuştu.
Konut Geliştirmenin kentsel-sosyal-sektörel boyutu
Konferansın söyleşi bölümünde ise konut geliştirmenin farklı boyutlarına
odaklanılarak özellikle demografik ve sosyo-ekonomik özellikler bağlamında
İstanbul’un kentsel gelişimi ve kentsel dönüşüm konularına odaklanıldı.
Moderatörlüğünü Yapı-Endüstri Merkezi Genel Müdür Yardımcısı İsmail
Özcan’ın üstlendiği oturum kapsamında sürdürülebilir büyüme kapsamında
kent merkezinin geliştirilmesi, değerlendirilmesi ve yeni konut alanları
derinlemesine tartışıldı.
Oturumun ilk konuşmacısı Virtua Araştırma Merkezi Kurucu Ortağı
Mehmet Demiray, Virtue Araştırma Merkezi olarak gerçekleştirmiş
oldukları kapsamlı araştırmadan bahsetti ve bu bağlamda İstanbul'un genel konut
coğrafyasını aktardı. İstanbul’da konut ve nüfus faktörleri anlamında yaşanan
değişimlerden bahseden Demiray, arsa üretimi konusuna odaklanarak İstanbul’un
birbirinden oldukça farklı gelişim halkalarına sahip olduğunu aktardı.
Kentsel yenileme alanının konut sektörünün 1980’ler sonrasında dahil olduğu
bir alan olarak tanımlayan Demiray, temel ayrıntının işyeri konut dengesini
tutturmak olduğunu vurguladı. Bu noktada demografik değişim ve hane
kompozisyonuna da odaklanan Demiray, şu anda sektörün konut üretmeyi tercih
etmediği mahallelerin önümüzdeki yıllarda temel konut ihtiyacını doğuracak
mahalleler olduğunu aktardı.
Garanti Koza Gayrimenkul Koordinatörü Gürler Ünlü kentsel dönüşüme çok fazla bel bağlandığını
ifade ederek "kentsel dönüşüm büyük bir fırsat gibi görülüyor ama bence oyunun
kuralları komple değişecek" dedi. Kentsel dönüşümün arsa kıtlığı nedeniyle
popüler olduğunu anlatan Ünlü, iş geliştirme açısından çoğu firmanın
mantalitesini bir noktada değiştirmesinin gerekli olacağını vurguladı. Ünlü,
sektör firmaların konuya daha stratejik bakarak artık 'profesyonel geliştirici
kimliğine' sahip olmaları gerektiğini aktardı ve sözlerini proje değerlendirme
metotlarının yeniden ele alınmasının gerekli olduğunu belirterek tamamladı.
Yaşanabilir Konutlar için Basit Çözümler Konut
Konferansı 2011, günün ikinci anahtar konuşmacısı Stefan
Forster'ın, "Yaşanabilir bir kent için mimarlık" temalı sunumu ile sona
erdi. Almanya'daki demografik değişimler üzerinden 'boşalan kent' (shrinking
city) kavramına değinen Dünya Habitat Ödülü sahibi mimar, ağırlıklı olarak
Frankfurt ve Hamburg'da hayata geçirdiği dönüşüm projelerinden örnekler sundu.
Almanya'daki eski konut
bloklarının iki temel sorununu; yapı-avlu arasındaki bağlantıyı yeniden kurarak
ve bina girişlerini yenileyerek aştıklarını belirten Stefan Forster,
gerçekleştirdikleri dönüşüm projelerinde, planlar ve cephelerde olduğu gibi bina
girişlerinde de farklı tipolojilere gittiklerini söyledi.
|