Mimarlar Derneği 1927 Doksan Yaşında!
Mimar Sinan’ın Hamamı Satılık
Mimar Sinan’ın Eserleri Yıllardır...
Mimar Sinan'ın 450 Yıllık...
Mimar Sinan'ın Eserine Beton Döktüler!
Mimar Sinan'ın Hiç Bilinmeyen...
Mimar Sinan'ın Göremediği...
Mimar Sinan’ın Mihrimah Camisine...
Mimar Sinan'ın Eserine Otomatik...
Sinan ve Mimari Dehanın Şaheserleri...
TSMD’nin Yeni Başkanı Aytek İtez
Mimar Sinan Külliyesini Tanınmaz...
Mimar Sinan'ın İzindeler
450 yıllık Mağlova Kemeri...
Mimarlar Odası 60. Yılında
Uluslararası Mimar Sinan Ödülü'nün...
2014 Mimar Sinan Büyük Ödülü...
Mimar Sinan'ın Artık Bir 'Plotter'i Var
Mimar Sinan Yaşamı Ve Yapıtları...
Mimar Sinan'ın Köprüsü İhmalden Çürüyor!
Mimar Sinan'ın Camisi 5 Asır...
2. Uluslararası Mimar Sinan’ı...
Mimarlar Soruyor: Mimar Sinan'ın Eserleri de Yıkılacak mı?
Mimarlar, Büyük Usta Mimar Sinan’ı unutmadı. Mimar Sinan, ölümünün 426. yılında Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Mimarlar Derneği 1927 ve Serbest Mimarlar Derneği tarafından düzenlenen ortak bir anma etkinliği ile anıldı. Mimarlar, "Mimar Sinan’ın depremden zarar görmüş yapıları da yıkılacak mıdır?" diye sordu.
Etkinliğe TSMD temsilcileri Çiğdem Girgin, Çiğdem Alp, Mimarlar Derneği 1927 Yönetim Kurulu Üyesi Nahide Tan, Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Üyesi Muteber Osmanpaşaoğlu ve Ankara Şube sekreter Üyesi Gökhan yıldırım katıldı.
Mimarlık örgütleri Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi bahçesinde bulunan Mimar Sinan anıtına çelenk bıraktı. Anıtın önünde mimarlık örgütleri adına basın açıklamasını Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan okudu. Candan: “ Mimar Sinan çağının karakterine uygun özgün ve yüzyıllara meydan okuyan mimari eserleriyle günümüze ulaşmıştır. Eserleri çağının görkemine uygun yaratıcılıkta ve hassasiyettedir. Ses, akustik, ışık, gölge, hacim, renk, benzeri bir çok konuda yapısal zenginlikleri etkileyici sakinliği ve mühendislik dehası günümüzde bizi şaşırtmaya devam etmektedir. Eserleri ışığında günümüzde bizlere önemli sorumluluklar düşmektedir. Ankara’da kent kapıları altında üretilenler üzücü ve yorucudur. Ülkemizdeki kirlenmenin de doğal yansımasıdır.“ ifadelerini kullandı. Ayrıca mimarlar yapılan açıklama ile şu soruları yöneltti: “'Afet Yasası', koruma alanındaki ilke kararları değişiklikleri ile tüm kentlerimiz tarihi, kültürel ve doğal mirasımız, yapılaşmaya açılmakta, yeni düzenlemeler tarihi eserler üzerindeki korumayı da kaldırmakta, koşulsuz olarak kamu yapılarının yapılmasına olanak sağlamaktadır. Bu yıkmak ve yapmak eski eserleri de kapsadığına göre Mimar Sinan’ın depremden zarar görmüş yapıları da yıkılacak mıdır? Mimar Sinan’ın eserlerinin de yanına ya da üstüne kamu yapıları yapılacak mıdır?, Bugün mimarlık adına topluma sunulan ise tasarım özgürlüğünün kaldırıldığı bir dayatma sürecidir. Mimar Sinan’ın üzerinde tasarım özgürlüğünü kısıtlayan baskılar olsaydı bugün övündüğümüz eserlerini yaratabilir miydi? Kentsel dönüşüm projeleri uygulamalarında her yerde aynı tip uygulamalar yapılarak mevcut kültürel zenginlik yok edilmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tip proje kavramına bir de tip kentler kavramını mı eklemiştir? Mimar Sinan’ın eserlerindeki yapı-kent ilişkisini bugünkü yaklaşımla şekillenen kentlerde kurmak mümkün müdür?.” Mimarlık örgütleri, ülke yöneticilerine ve yerel yöneticilere “Sorularımızın yanıtlarını bekliyoruz, sorularımız ülkemiz mimarlığında sürekliliği ve yenilikçiliği korumaya yöneliktir. Sorularımız, topluma karşı duyduğumuz sorumluluğunun gereğidir. kentlerimize ve mimarlığımıza sahip çıkacağız. Bu ülkenin sahipsiz olmadığını Mimar Sinan’ın anıtı önünde bir kez daha yineliyoruz.” şeklinde seslendi. |