Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.

"Kentler Unuttukları Bazı Şeyleri Geri Çağırıyor; Bisiklet gibi"

Bisiklet yazılarıyla çizilerini topladığı kitabı 'Bir Tur Versene'de yer alan manifostada bisikleti, eşitlik, özgürlük, tevazu, çocukluk, aylaklık, sükûnet, idrak, rüya, hayal gücü, denge, aşk, libido, bahar, yaz, kış, devrim sözcükleriyle yan yana kullanan Aydan Çelik ile Türkiye ulaşımını belirleyen 'güç'ün seleden nasıl göründüğünü konuştuk.

Mesut Tufan & Merve Aki
"Kentler Unuttukları Bazı Şeyleri Geri Çağırıyor; Bisiklet gibi" Aydan Çelik, SEDONA için tasarladığı karbon yol bisikleti İSTANBUL ile


“Bisiklet, geniş anlamda hayattan bir şey talep etmek anlamında politik”

İstanbul Tasarım Bienali’nin Emre Arolat küratörlüğündeki ‘Musibet’ sergisinde ‘İnşaat Ya Resulullah’ başlıklı işin yer aldı. Bu konuştuğumuz konu aslında ‘İnşaat Ya Resulullah’a da dokunuyor; bisiklet sadece bir ulaşım aracı değildi, aynı zamanda bir mahalle yaşamının ve sosyalleşmenin, daha insancıl ilişkiler kurmanın da bir aracıydı.

İstanbul Tasarım Bienali için hazırladığım ‘İnşaat Ya Resulullah’ işinin alt başlığı “Neo muhafazaKÂR’lığın Şaküli Düşleri” yani dikey düşleriydi.  Yakın arkadaşlarımdan gelen ilk tepkilerden biri; “Çekinmiyor musun?” oldu, dedim ki; “Neden çekineyim? Neden çekineceğim siz söyleyin” dedim. “İnsanlar alınabilirler bundan” dediler. Esas olarak bana ait bir laf da değil zaten, Tanıl Bora’nın bana söylediği bir laf. O da Evliya Çelebi’nin “Seyahat Ya Resulullah” cümlesinden alıntılanmış bir şey, hani düşünde görüyor falan ya... Yok, samimi bir dindarın, samimi bir müslümanın bunu sorun edeceğini düşünmüyorum. Kaldı ki bu şeylerden en çok şikayet edenler işte İhsan Eliaçık gibi, Dücane Cündioğlu gibi İslami mütefekkirler... Çünkü dinin söylediği tevazu gibi şeylerden çok uzak şeyler bunlar. ‘Kibir kulesi’ diyorlar. Ben demiyorum, onlar diyor. Dolayısıyla içim çok rahat. Eğer biri benim çizimime laf ediyorsa ona da şunu söylerim rahatlıkla; “Ağaoğlu’nun yaptığı camiye bak arkasında gökdelen var, Zeytinburnu’ndaki gökdelenlere bak” derim. Eğer kötü bir niyeti yoksa, beni anlayacağını; hatta ortak bir yerde buluşacağımızı düşünürüm.

Bisiklet - politika ilişkisini nasıl değerledirirsin?

Bisiklet politik bir şey, epeydir de politik bir şey. Mesela şu Wall Street’teki ‘Occupy’ dedikleri hikayenin içinde bisikletliler de yer aldı. Doğrudan, dar anlamda politik bir şey zaten; ama geniş anlamda, hayattan bir şey talep etmek noktasında da politik. Yol talep etmek de politik, ulaşım politikası talep etmek de.

Aynı zamanda manüpilatif bir şey... Çocukların, kadın bedeninin reklamlarda kullanılması gibi manüpilatif; Çünkü çocuk, insandaki bütün o iyi duyguları harekete geçirir; kadın bedeni de, dünyadaki en olağanüstü formlardan birisidir; bisiklet de bu kategoriye girebilir, çünkü algısı temiz insanda uyandırdığı imge temiz. Bir yandan çocukluk düşü; dolayısıyla manipülasyona da çok açık. Bir politikacı halk nezdinde puan toplamak isterse belli enstrümanları var; park, yeşil alan oluşturmak, yayalaştırma ve bisiklet yolları gibi. 

TÜMÜNÜ GÖSTER HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3  |   4
http://www.yapi.com.tr/haberler/kentler-unuttuklari-bazi-seyleri-geri-cagiriyor-bisiklet-gibi_108888.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!