Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) konferans salonunda gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını yapan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Yetişener, yarının doğru yaşanabilmesi için bugünün doğru analiz edilmesi gerekliliğinin altını çizerek, 2013'ün II. çeyreğinde ekonomide yüzde 4,4'lük sürpriz bir büyüme kaydedilmesine karşılık özel sektörün son beş çeyrektir büyüme kaydedemediğinin altını çizdi. "Özel sektör inşaat yatırımları 2013'ün ilk çeyrek döneminde yüzde 13,9, ikinci çeyrek döneminde yüzde 3,4 oranında küçülmüş ve özel sektör inşaat harcamaları üst üste beş çeyrektir daralma seyrini sürdürmektedir" diyen Yetişener, "İnşaat sektöründe sağlıklı büyüme için özel sektör inşaat harcamalarında da büyümenin başlaması, ekonominin ivmesini artırması bakımından önemlidir" şeklinde konuştu.
"Bol ve ucuz para dönemi sona eriyor"
Yetişener'in açılış konuşmasının ardından gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Gürdal'ın yürüttüğü panelde; küresel ekonomideki aks değişimi ve bunun gelişmekte olan ülkeler ve özellikle Türkiye'ye üzerindeki yansımaları ele alındı. Oturumun ilk konuşmacısı olan Okan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taner Berksoy, "Gelişmiş ekonomilerde bir kıpırdanma var; dolayısıyla para pompalamaya yönelik ihtiyaç azalıyor. Bu gelişmeleri, küresel para rejiminin değiştiği şeklinde okuyabiliriz; bol ve ucuz para dönemi sona erecek" dedi. Bu değişimin geçici bir türbülans ya da düzenleme olarak algılanmaması gerektiğini vurgulayan Berksoy; 10 - 12 yıldır alışılagelen düzenin artık devam edemeyeceğini, bu yeni düzene adapte olmak gerekeceğini söyledi. Türkiye ekonomisinin kırılganlıklarına değinen ve cari açık sorununu anımsatan Berksoy; ekonomide yaşanan rejim değişikliğinin cari açığın döndürülmesini imkansızlaştıracağını kaydetti ve bunun da Türkiye'nin kendi kaynaklarıyla büyümesi gerekeceği anlamına geldiğini belirtti. Berksoy, cari açık, bölgedeki siyasi riskler, döviz kuru ve faiz oranı gibi fiyatlardaki artış nedeniyle Türkiye ekonomisinde önümüzdeki birkaç yılda yüzde 3 - 4 civarında bir büyüme beklediğini belirtti ve iş insanlarına, "Çok mecbur değilseniz kurla oynamayın; borçlanarak iş yapmayınız. 2014'te şirketler büyük ihtimalle birkaç kez bütçe yapmak zorunda kalacak" mesajını verdi.
"Korkum, hemen seçimler öncesi kredi notumuzun düşürülmesi"
"Bir aks değişikliğinin ortasındayız" diyen Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin da; iktisat biliminin yüzde 50'sinin psikoloji ve algı yönetimi olduğuna dikkat çekerek, Türkiye ekonomisinde şu anda bunun yeterince iyi yapılmadığını düşündüğünü söyledi. Alkin, Türkiye'nin uluslararası ekonomi ve siyasi algısını çok iyi yönetmesi gereken bir dönemde olduğunu vurgulayarak, "Esas korktuğum nokta, uluslararası derecelendirme kuruluşlarının hemen yerel seçimler öncesinde Türkiye'nin kredi notunu bir derece düşürmesi. Ekonomi yönetimi buna izin verirse, bu bir felaket olabilir" şeklinde konuştu. Gelinen noktada dünya ekonomisinin ihracat yoluyla büyüme modelinde bir tıkanma görüldüğüne işaret eden Alkin, herkesin birbirinden pazar kapmaya çalıştığı bir ortamda kimsenin ihracat odaklı bir büyüme beklentisi içinde olmamasını istedi. "Önümüzdeki yıllarda kendimizi yüzde 3'ler civarında bir büyümeye göre ayarlamalıyız, aksi intihar olur" şeklinde konuşan Alkin, 'büyümeye hırslanılmaması gereken' bir konjonktürde olunduğuna dikkat çekti. Döviz kuru tartışmalarına da değinen Alkin, Türk Lirası'nın değer kazanmasının, birlikte değer kaybettiği diğer para birimleriyle paralel bir seyir izlemesi halinde anlamlı olabileceğini vurgulayarak, "Aksi halde kime mal satabilirsiniz?" diye sordu.
İnşaat sektörünü kamu yatırımları sürüklüyor
Bu yıl asıl sürprizin kamu yatırımlarındaki görülmemiş artış olduğunu açıklayan Ekonomi ve Strateji Danışmanlık Hizmetleri Başkanı Dr. Can Gürlesel ise, özel sektörün yatırım harcamalarının 6 çeyrektir küçülmekte olduğuna ve 2009 krizinde bile böyle bir tablo yaşanmadığına dikkat çekti. İnşaat malzemeleri açısından da daha çok kamudan talep geldiğini ve toplam harcamalarda kamunun özel sektörü yakalamış göründüğünü belirten Gürlesel, makasın kapanmasında büyük ulaşım ve altyapı projelerinin de etkili olduğunu söyledi. İnşaat malzemeleri sektörünün ihracat ve ithalat performansını da değerlendiren Gürlesel, yılın ilk yarısında inşaat malzemeleri ihracatının yüzde 0,4 artış kaydederek 10,59 milyar dolar olarak gerçekleştiğini ve bunun da ihracatçı özelliğiyle bilinen sektörün ithalatın altında bir performans gösterdiği anlamına geldiğini söyledi.
Yılın ilk yarısında konut ruhsatlarında kaydedilen yüzde 3,7'lik artışın özel sektör yatırımlarındaki tavaşlamaya dair bir ipucu verebileceğini ifade eden Gürlesel,konut satışlarında görülen yüzde 78,7 oranındaki artışın ise mevcut konut stokunun eritilmesi açısından önemli bir gelişme olarak değerlendirilebileceğini aktardı. İlk çeyrekte 152 bin, II. çeyrekte ise 161 bin olarak gerçekleşen konut kredisi kullanımının 100 milyar TL eşiğini aştığını kaydeden Gürlesel, ayrıca inşaat yatırımlarında kredi kullanma talebinde de bir artış izlendiğini sözlerine ekledi.
|