İstanbul'un Susuzluğuna Karşı İmza Kampanyası!

Odatv'nin haberine göre, Prof. Dr. Kadıoğlu’nun, change.org (Change.org/susuzkalma) adresinde “İstanbul susuz kalma at imzanı” sloganıyla başlattığı imza kampanyasına şu ana kadar 10.522 kişi katıldı. Miktad Kadıoğlu; toplanılan imzaların 1.339’unu 23 Haziran 2014'de İSKİ Genel Müdürü Dr. Dursun Atilla Altay’a elden teslim etti.

Prof. Dr. Kadıoğlu; Altay’ın önerilerin tümüne katılmakla beraber, İstanbul susuz kalmasın diye önceliklerinin daha önce başlatılan yapısal projeleri bir an önce bitirmek olduğunu söylediğini belirtti.

Başlatılan imza kampanyasının metninde şu ifadelere yer verildi:

“Ülkemizde kuraklık, sel, deprem vb. problemlerin çözümünde hep ‘hard’ da denilen sadece yapısal önlemlerin alındığı, fakat ‘soft’ denilen yapısal olmayan önlemlerin ve daha da önemlisi toplumsal katılımın ihmal edildiğini görüyoruz.

1,339 kişinin imzaladığı kampanyada uzun vadede şehirlerarası su paylaşım problemlerine de neden olabilecek yapısal önlemler yerine toplumsal ve yapısal olmayan önlemler sıralanmıştı. İstanbul'da bir an önce her yıl 1 Ekim olan su yılbaşında su bütçelerinin devreye girmesini, buharlaşmanın azaltılması ve her modern şehirde olan Kuraklıkla Mücadele Planı kapsamında şehir suyunun yönetilmesini istiyoruz. Ayrıca her şeyiyle tüketim toplumu haline gelen halkın da su tasarrufu kampanyalarıyla suyunu israf etmemesi için sürekli olarak eğitilmesi ve uyarılması gerekiyor... Özetle İstanbul'a sadece boruyla su getirmekten başka su için yapılacak çok daha fazla şey var.

İstanbul'da durum bu, barajlar boş, böyle giderse rezerv alandaki yosunlu suları da içeriz. Belki fena da olmaz! Sadece her taraftan İstanbul’a su taşımakla olmaz bunun tasarrufu var, planı var, havza koruması var, kendilerine yeşil diyen villalı rezidanslara sarnıç yapmak, suyu hasat etmek de var...

Arkadaşlar hadi bi imza atıverin de yapısal olmayan ve uzun vadede çok daha faydası olacak olan önlemleri İstanbul'dan itibaren tüm ülkemize getirebilelim. Belki Hoca sarığımızla kuru kuru anlatamadığımızı sizden yükselen binlerce sesle, bilinçlenen kitlelerle daha kolay anlatabiliriz.

Atacaksanız atın imzanızı sonra bana gelip susuz kaldık Hoca demeyin.

İstanbul susuz kalma at imzanı.”