İstanbul ve Ankara Dahil Yedi...
Kamulaştırma Bedeli Ödenmeyince...
HES ve RES'lere Kamulaştırma İzni
Edirne'den Kars'a 'Acele' Kamulaştırma
Mahalleliden Kamulaştırma Tepkisi
Acil Kamulaştırılması Tamamlandı
Baraj Projesinde Kamulaştırma Sıkıntısı
Enerji Kooperatifleri Geliyor
Enerji Borsası Resmen Kuruldu
Işık Kirliliğinden Yılda 160...
Enerji Dostu Hastaneler Geliyor
Barbaros Rüzgâr Enerji Santralinin...
Ucuz Petrol, Yenilenebilir...
Akkuyu: Nükleer Enerji Güvenli mi?
Yenilenebilir Enerjiler, Savaş...
Türkiye'nin Rüzgar Enerjisi...
U.Motion ile Tek Kaynaktan...
Türkiye'nin Enerji İthalatı Azaldı
Osmanlı Sarayı'nın Üzerine...
'Nükleer Enerji Yasa Tasarısı'nın...
"Gelecek Enerji Verimliliği...
Arçelik’ten Sınıfının En Az...
Tunçmatik-Powergie Türkiye'nin...
“Güneş Enerjisi Artık Romantik...
AB, Enerji Verimliliğinde...
Temiz Enerji Yatırımları Arttı
Kayseri OSB'nin Güneş Enerjisi...
Enerji Sektöründeki Birleşme...
AB'nin 'Enerji Verimliliği'...
Enerjide "Acele Kamulaştırma" Olamaz
Boğaziçi Soma Dayanışması ve Delice Zeytin Dayanışması tarafından düzenlenen panelde “Zeytinlik Yasa Tasarısı” olarak anılan tasarının farklı boyutları tartışıldı.
Bianet'ten Elif Çatmakaş'ın haberine göre, 28 Şubat Cumartesi günü Boğaziçi Üniversitesi'nden düzenlenen “Zeytin Yasa Tasarısını Tartışıyoruz” başlıklı iki oturumluk panelde Türkiye'nin hızlı sanayileşmesi, çok parçalı enerji sektörü ve büyük çaplı kamulaştırma projeleri, yasal düzenlemeler, enerji adaleti ve mülksüzleştirme kapsamında ele alındı.
Dışa bağımlı enerji tüketimi artıyor Panelin ilk oturumu Elektrik Mühendisleri Odası Enerji Birim Koordinatörü Olgun Sakarya'nın “Enerjinin büyüsü, Büyümenin Enerjisi: Türkiye’de Enerji Sorununun Ekonomi Politiği” başlıklı çalışmasıyla başladı. Türkiye’nin kurulu gücünün kaynaklara dağılımının önemini vurgulayan Sakarya, yıllık rakamların dışa bağımlı enerji tüketimindeki artışı yansıttığını ifade etti. Sektörel olarak incelendiğinde ise enerji tüketimindeki temel artışın ticarethane, turizm ve yazıhane grubunda olduğunu, bunun AVM sayısındaki artışla ilintili olduğunu belirtti. Enerjide "acele kamulaştırma" olamaz Greenpeace avukatlarından Deniz Bayram, yasal düzenlemeleri ele aldığı konuşmasında “acele kamulaştırma” adı altında yapılan kamulaştırmaların yasa gereği olağanüstü hal durumları için geçerli olduğunu, enerji projeleri için acele kamulaştırmanın söz konusu olamayacağını belirtti. Ayrıca Yırca’da olduğu gibi yönetmeliklerin yasalar gibi kaynak olarak gösterilemeyeceğini dile getirdi. Enerji adaleti talebi yükselmeli Minnesota Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Sinan Erensü, enerji yatırımlarının karlı hale getirilmesi ile başlayan yatırım artışından ve toplumsal etkilerinden bahsetti. Çok parçalı enerji sektöründe “enerji adaleti” talebinin yükselmesiyle birlikte tekil mücadelelerin çoğalmasının bu bağlamda önemli olduğunu söyledi. Panelin “Zeytinlik Yasa Tasarısı: Mülksüzleştirme Pratiklerinin Son Halkası Zeytinlikler” başlıklı ikinci oturumunda Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Zafer Yenal tarımsal üretim alanında kooperatifçiliğin alternatif bir üretim ve örgütlenme biçimi olarak yeniden düşünülmesi gerektiğini hatırlatarak tarım pazarındaki liberalleşmeyi tartıştı: “Devletin tarımı destekleyici politikalarının geri çekilmesi, tarım pazarının liberalleşmesi beraberinde köklü bir değişim getirdi. Bu değişim, üreticilerin ekonomik gerilemesine sebep oldu, yoksullaşma eğilimleri arttı. Farklı yollar izlenmek zorunda kalındı, tarım dışı istihdam bunların önünde geliyordu. Ancak bu durumun kırılganlığı geçmede de çok başarılı olduğu söylenilemez. Zorunluluk üzerinden bir değişim” Yırcalılar gafil avlandı Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi İcra Direktörü Mustafa Tan, Zeytin Yasası'nın yıllardır değiştirilmek istendiğini ama zeytinde örgütlü bir yapının bulunduğunu ve yasayı değiştirmenin kolay olmadığını vurguladı. Tan, bu bağlamda Yırcalıların gafil avlandığını, kendilerinin madene karşı gibi gösterildiğini söyledi. Tan'ın ardından söz alan Çiftçi-Sen’li Hasan Cengiz Yazar, “Çiftçiler çiftçi olmaktan köylüler köylü olmaktan çıkarılıyor ve şehirlerde yedek iş gücü oluyor. 1980'lerde başlayan neo-liberal politikalar ile tarımla geçinmeyi imkansız hale getirdiler. Bu yalnızca şu anki hükümetin politikası değil, çok uzun zamandır olan bir şey” dedi. Yazar, zeytinin başka bitkilerle yetişebilen bir ürün olduğunu, farklı türlerin ekimine engel olmadığını, hayvancılığa elverişli, erozyonu engelleyen, az su gerektiren bir bitkinin yok edilmeye çalışıldığını vurgulayarak zeytin ve üzümün etrafında kimyasal atık çıkaran veya koku veren bir tesisin bulunmaması gerektiğini hatırlattı. Panelde son olarak Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube başkanı Ahmet Atalık konuştu. Atalık, Türkiye’nin Dünya zeytin alanları sıralamasında altıncı, zeytin üretiminde dördüncü, zeytin tüketiminde ise birinci sırada olduğunu belirterek buna rağmen zeytinliklerin kaybedildiğini ve büyük tarım arazilerinin kullanılamaz hale geldiğini söyledi. Sonuç olarak Yırca Direnişi’nin bir sembol olduğunu ve zeytinlik yasa tasarısıyla son noktaya kadar savaşılacağını ifade etti. Yırcalıların da davetli olarak söz aldığı panelde Kazım Kızıl’ın Yırca direnişini anlatan "Ölmez Ağaç" adlı belgeseli gösterildi. |