"Dönüşüm Planlanan Hiçbir Yerde İmar Planlaması Yok"

Uluslararası Lions Dernekleri 118-Y Anadolu Yakası Federasyonu, Doğal Afetler Komitesi ve Kadıköy Belediyesi işbirliği ile tarafından düzenlenen “kentsel dönüşüm” Konulu Konferans, Kadıköy Kozyatağı Kültür Merkezi Meclis Konferans Salonunda gerçekleştirildi.

Gerçek Gündem'in haberine göre, Doğal Afetler Komitesi Başkan Yardımcısı Ln. Ömür Kınacıoğlu, Komite Başkanı İrfan Atılgan’ın organize ettiği Konferansta Konuşmacılar; CHP Milletvekili Prof. Dr. Haluk EYİDOĞAN ; “ Kentsel Dönüşümün İstanbul’daki uygulama örnekleri”, Prof. Dr. İclal DİNÇER; “Kentsel Dönüşüm Süresinin Analizi” ve Doç. Dr. Özge AKSOYLU “Kentsel Dönüşümün Hukuksal Boyutları” konularında geniş bilgi verdiler.

Kentsel Dönüşümü anlatan konuşmacılar, hukuki boşluklardan, mağdur olunmaması için alınması gereken önlemlere kadar birçok konuya değindiler.

CHP milletvekili Prof. Dr. Haluk Eyidoğan yaptığı konuşmada, “Aslında hükümet tarafından deprem odaklı ve temel gerekçe olarak da; yanlış, plansız yerleşimlerin daha iyiye dönüştürülmesi amaçlı ele alınan kentsel dönüşüm, ilk olarak 1999 depremi ile gündeme geldi.99 Depremi ile; “Haydi şu yerleşim yerlerini bir gözden geçirelim” denildi ve bir yasa tasarısı çıkarıldı ama başarılı olamadı. Van Depremi ile yasa tekrar mecliste ele alındı. Afet ve riskli yapıların yenileştirilmesi, ekonomik ömrünü tamamlamışların yenilenmesi amacı ile 6306 sayılı yasa olarak çıktı. Bu yasa ile 25 Belediyede hektarlarca alan deprem riskli ya da değil kentsel dönüşüm ilan edildi. Aslında bu yasa afet riskli yapıların iyileştirilmesi ile ilgili kanundur. Ancak kentsel dönüşüm planlanan hiçbir yerde imar planlaması yok. Hendek’te, Okmeydanı’nda, Esenyurt’ta Türkiye’nin birçok yerinde bu nedenle insanlar mağdur olmaktalar.” dedi.

Prof. Dr. İclal DİNÇER’de konuşmasında binaların yenilenmesi ile ilgili sürece değindi. Dinçer, “Sadece bir binadan bir kişi bile T.C. Şehircilik Bakanlığı’na, ya da yetkili kuruluşlarından birine başvurarak, binasın deprem dayanıklılık testini yaptırabilir. Böylece kentsel dönüşüm süreci başlar. Yetkili Kuruluş teknik raporu hazırlayıp, bakanlığa teslim eder. Bakanlık incelemeleri sonucu, riskli yapı olduğuna dair raporunu hazırlar, tapuya yazı yazar ve şerhini koyar. Bu rapor ile binanızın riskli olduğu tapuya işlenir. Bakanlık kat maliklerine, binalarının riskli olduğuna dair resmi bir yazı yazar. Bundan sonra süreç çok hızlı ilerliyor. Apartmandaki mülk sahiplerinin çatışması başlıyor. Hak arama özgürlüğü de pek yok. Resmi gazetede yayınlandıktan, 30 gün içinde itiraz hakkı var, ondan sonra yok. 2-3 Ay içinde yıkımın gerçekleştirilmesi gerekiyor. Malikler yıkımı gerçekleştirmezlerse, devreye bakanlık giriyor ve yıkımı gerçekleştirdikten sonra yıkım masrafını ipotek olarak tapu kaydına koyuyor. Bu andan itibaren mülkünüz arsa tapusu haline geliyor. Yıkım gerçekleştikten sonra, 2/3 Malik çoğunluğu ile müteahhide verilmesi gerekiyor. İşte burada, tencere pazarlamacıları gibi dolaşan müteahhitler devreye giriyor ve malikler ile yasanın 5. Maddesine göre anlaşmaya çalışıyorlar. Bu maddenin maliklerin haklarını ne kadar korunduğu pek belli değil. Tüketici yasası var deniliyor, ama o da yetersiz.” dedi.