Beyoğlu Neden Bu Hale Geldi?
İstiklal Caddesi Kimliksizleşiyor!
Beyoğlu’nda Binalar Neden Çöküyor?
Sil Baştan Beyoğlu
Beyoğlu’nda “Kaçak Saray Yavrusu”...
Beyoğlu'nda 'Laterna Kafe' İsyanı
Beyoğlu Yok Ediliyor!
Kentsel Dönüşümle Fiyatlar 50 Kat Arttı
Yeni Melek'in Altı Kültür...
CNN, "Soylulaştırma" Sürecindeki...
İtalyanlar, Tarihi Şehirlerini...
Beyoğlu'nun İmar Planları...
Tarihi Su Kemeri, Restoran mı Olacak?
Beyoğlu'nun En Eski Dükkanına...
Eski İzmir Evlerini Koruyamadık
Tarihi Su Kemeri'nin Dibine...
Tarihi Selçuklu Mezarlarına...
Odakule Görücüye Çıkacak
Tarihi Atatürk Ortaokulu Kapanıyor
Tarihi Kiraladı
Gizli Tarih Taşocağı Olacak
Rebul Eczanesi'nin Altı AVM,...
Celal Bayar'ın Evi Yıkılıyor!
Moda da Beyoğlu Gibi "Kitap"sız Kalıyor!
Beyoğlu'nun Simgelerinden...
Beyoğlu Neden bir Örnek Olmasın?
Beyoğlu İmar Planı İptal Oldu,...
Beyoğlu Belediyesi Temyize Gidiyor
Beyoğlu Koruma Amaçlı İmar...
Beyoğlu'nda Neler Oluyor?
Burçin Kimmet: "Beyoğlu’nu...
Beyoğlu ve Galata'da Apartlara Baskın!
Beyoğlu'ndaki Tarihi Apartmanın...
Beyoğlu'nda "Kitapçılarımızı...
Masasız, Sinemasız, Kitapçısız...
Beyoğlu'nun Asırlık Kitapçısı...
Beyoğlu'ndan Bir Tarihi Daha Siliyorlar
Daha sinema bulunmamışken, telsiz icat edilmemiş, röntgen keşfedilmemiş, Wright Kardeşler henüz uçmamış ve Titanik batmamışken İstanbul'da var olan ve süregiden bir tarihi mekan daha kapanıyor.
CNN Türk'ün haberine göre, 100 yıllık Saray Sineması, Emek Sineması, İnci Pastanesi, Robinson Crusoe Kitabevinin ardından İstiklal Caddesi'nin sembollerinden biri daha kentin hafızasına kazındığı yerden taşınıyor: Ürettiği lavanta kolonyasının müptelaları bulunan ve kurulduğu günden bu yana aynı yerde hizmet veren 120 yıllık Rebul Eczanesi.
Meşelik Sokak'a taşınıyor 1895'te açılan Osmanlının yıkılışına, Cumhuriyetin kuruluşuna, iki dünya savaşına, 6-7 Eylül olayları da dahil onlarca-yüzlerce toplumsal olaya tanıklık eden, tüm bu süreçlerin iktisadi karmaşalarında ayakta kalmayı başaran Rebul Eczanesi, Rumeli Han'ın el değiştirmesiyle birlikte kapanmanın eşiğine geldi. Daha önce otel yapılacağı haberleri basına yansıyan Rumeli Han'ın satılmasıyla birlikte istenen kira bedelinin yüksekliği nedeniyle kapanmanın eşiğine gelen tarihi eczane çareyi taşınmakta bulundu. Eczane, Fransız Konsolosluğu'nun çaprazındaki Meşelik Sokak'ta bulunan Rebul 1895 Eczanesi'nde devam edecek. Sosyal medyada tepki Rebul Eczanesi'nin taşınma kararı almasıyla birlikte hafızalarına, hatıralarına zemin oluşturan kentin ve mekanların kaderine duyarlı İstanbullular da sosyal medyadan sesini yükseltmeye başladı. Rebul Eczanesiyle ilgili en çok vurgu yapılan ise, Rebul ile özdeşleşen lavanta kolonyasının dışında onun asırlık tarihine yapılan vurguydu. "Daha sinema, kodak, naylon yokken..." Rebul Eczanesi de zaten kendi internet sitesinde tarihini, "Daha dünyada sinema, röntgen cihazı, Gilette, Kodak, naylon, bilgisayar yokken..." diye anlatmaya başlıyor. Dünya literatürüne geçen, Türkiye'nin kozmetik alanında patent sahibi olan 52 ülkede ürünleri satılan, bugüne kadar bir okul gibi yüzlerce eczacıyı yetiştiren Rebul Eczanesi, Anadolu'da yol inşaatı yapan Fransız bir müteahhidin, eczacılık eğitimi alan oğlu Jean Cesar Reboul tarafından kurulmuş. Babasını ziyaret için geldiğinde İstanbul'a hayran kalan Reboul, o sırada yapımı yeni tamamlanan Rumeli Hanın altında "Grande Pharmacie Parisienne" (Büyük Paris Eczanesi) adıyla eczaneyi açar. Osmanlı'dan günümüze kurulduğu yerde yaşamını sürdüren tek eczane olma özelliğini bugüne kadar sürdüren Rebul, lavanta kolonyasını da 1935'te üretmeye başlar. Hatta lavanta o dönemin en popüler erkek parfümü halini alır. Jean Cesar Reboul, 1939'da eczaneyi 1920'de burada stajyer olarak işe başlayan Kemal Müderrisoğlu'na devreder. Eczaneyi günümüzde Kemal Müderrisoğlu'nun oğlu Mehmet Müderrisoğlu işletiyor. Eczanenin taşınması, aslında bilindiği ve alışık olunduğu yerinde kapanması, İstanbullulalara da kapıya asılan ve dağıtılan ilan ile duyuruldu. Sosyal paylaşım sitesiTwitter'da fotoğrafı paylaşılan o duyuruda Rebul'un kapanıyor olması şöyle duyuruldu: "Bu koca çınarı yakında inşaatı başlayacak olan AVM/Otel projesi için taşımak durumunda kalmaktayız. Rebul 1895 yılında hayatına Grand Pharmacie Parissienne olarak başladığında; -Sinema daha bulunmamıştı, -Marconi telsizi bulmamıştı, -Konrat röntgeni keşfetmemişti, -Kodak fotoğraf makinesi yoktu, -Wright kardeşler henüz ilk yaptıkları uçakla uçamamışlardı, -Titanik batmamıştı, -1897'de nüfusu 1 milyon 059 bin olan İstanbul, bugün 14 milyon 160 bin kişiye gelirken hizmet verdiğimiz nüfusun yüzde 92,5'u yoktu." Beyoğlu ve çevresinde uzunca bir süredir tartışılan ve kent üzerine çalışma yapanların "mutenalaşma" ya da "soylulaşma" diye nitelediği süreçte tarihi yapıların el değiştirmesiyle beraber, artan emlak bedelleri muhitin eski sakinlerini taşınmaya ya da bir tür göçe zorluyor. Bu süreçte el değiştiren mekanların da işlevi o güne dek alışıldığının ve kent kültürü içinde yer edindiğinin aksine yeni işlevler üstleniyor. Çoğu yapı da AVM ya da otele dönüştürülüyor. Bu süreçte kentin çehresinde ve kültürel yapısında meydana gelen değişim ve mali yönden güçsüz eski sakinlerin düştüğü durum ise tepkilere yol açıyor. Beyoğlu'nda yakın zamanda benzer şekilde çok sayıda tarihi yapı ve o yapılar içinde faaliyet gösteren Saray Sineması, Emek Sineması, İnci Pastanesi, Robinson Crusoe Kitabevi gibi işletmeler tüm dayanışma çabalarına rağmen kapanmak, taşınmak zorunda kaldı. |