Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.

6 Bin 500 Konutun Yenileneceği Yıkım için Start Verildi

35 ildeki 65 noktada yaklaşık 6 bin 500 konutun yenileneceği dönüşüm için yıkım çalışmalarına, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın da katıldığı törenle Esenler Havaalanı Mahallesi'nden başlandı.

yapi.com.tr
1 6 Bin 500 Konutun Yenileneceği Yıkım için Start Verildi

Törende konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 1999 yılında meydana gelen Gölcük ve Düzce depremleri ile 2011 yılında yaşanan Van depreminin tedbirleri mutlaka, ne pahasına olursa olsun hayata geçirmek gerektiğini gösterdiğini belirterek, “Bunun için geçtiğimiz mayıs ayında Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu'nu çıkardık. Bu kanun ile çok yönlü bir değişim hedefliyoruz. Her şeyden önce, yeni yapılar, yeni hayat alanları, çevreyle uyumlu, enerji verimliliğini esas alan, yeşile önem veren, doğal kaynakları koruyan bir anlayışla inşa edeceğiz. Şimdi yeşil denilince akla hep mezarlıklar geliyor. İstanbul'da mezarlıktan başka neredeyse yeşil alan kalmadı, onun için yeni yeşil alanlara ihtiyacımız var” diye konuştu.

“50 sonrası başlayan göç dalgası iyi yönetilemedi”

Türkiye'de 1950 sonrasında başlayan köyden şehre göç dalgasının iyi yönetilemediğini, şehirlerin, plansız, programsız bir şekilde büyüdüğünü anlatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Hiç kimse gecekondu yapan vatandaşımıza kızmasın. Gecekondu dediğimiz hadise, şehirleri yönetenler işlerini doğru ve tam yapmadığı için, vatandaşımızın kendi kendine, el yordamıyla bulduğu bir çözümdür. Şehirlerin bu plansız büyümesi beraberinde çevrenin tahribini, yoksulluğun derinleşmesini, afetler karşısındaki çaresizliği getirdi. Depremlerde, sellerde, toprak kaymalarında, bina çökmelerinde yaşadığımız kayıpların temelinde, büyük ölçüde şehirlerin sağlıksız büyüme süreci var".

Esenler’de inşa edilecek bölgenin konutları yeşille özdeş hale getirecek bir proje olduğunun altını çizen Erdoğan, “Yeni yapılaşma anlayışımızın ekonominin canlandırılmasına, işsizliğin ve yoksulluğun azaltılmasına yönelik bir boyutu da var. Elbette hepsinden önemlisi, mevcut güvensiz yapıları, can ve mal emniyetini temin eden yeni yapıların ikame edilmesi. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu, işte bu hedeflerimize süratle ve etkin şekilde ulaşmamızı sağlayacak bir düzenleme. Türkiye'deki bütün binaların, bütün yapıların süratle kontrol edilmesini sağlıyoruz. Teknik olarak riskli bulunanların kısa bir süre içinde yıkılıp yerine sağlıklı yapılar inşa edilmesi için gerekli mekanizmaları kurduk, işletmeye başlandı” şeklinde konuştu.

“Dönüşümü STK ve üniversitelerle yapmak istiyoruz”

“Tekliflerimiz biliyorsunuz belli. Parasıysa parası, hazır konutsa hazır konut. Burada yapılacak olandan istiyorsan, burada yapılacak olandan” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunlara 'hayır' diyorsa, kusura bakma. Yetki var kanunda, yıkar geçeriz. Niye? Çünkü yarın Allah göstermesin bir deprem olduğunda, yıkılırsa altında kaldığında 'Niye buna müdahale etmediniz?' sorusuyla karşı karşıya kalmak istemiyoruz. Bunun bedellerini Düzce, Gölcük, Sakarya, Bolu ve Van'da ödedik. Artık ödeyemeyiz. Bu hiç olmaz mı? Yine olacaktır muhakkak. Ama bunu minimize etmemiz, modern şehirler kurmamız lazım. Buradaki asıl amacımız, bir binayı yıkıp, yerine yeni bir bina yapmak değil. Asıl amacımız, afetler karşısında can ve mal güvenliğini sağlayacak bir dönüşümü gerçekleştirmek. Yani rant değil, insan odaklı bir proje yürütüyoruz.”  

Dönüşümü siyasi partilerden sivil toplum örgütlerine, üniversitelerden özel sektöre kadar herkesle işbirliği halinde yürütmek istediklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, “Tabii ki en başta da hak sahiplerinin rızasını almak mecburiyetindeyiz. Bu yüzden kanunu, öncelikle vatandaşımızın kendi dönüşümünü kendisinin yapmasına imkan verecek şekilde çıkardık. İsteyen vatandaşımız, riskli evini kendisi yıkacak ve yenisini de yine kendisi yapacak. Parası yoksa kredi vereceğiz. Evinin yıkıldığı sürede oturacak yeri yoksa kira yardımı yapacağız. Eğer bir yapı grubu içindeki ev veya iş yeri söz konusu ise onlara da aynı şekilde muadil imkanlar sağlayacağız” diye konuştu.

“Güvenli yuvalar inşa etmeyi hedefliyoruz”

Vatandaşların bir kısmının bu işin altından kendisinin kalkamayabileceğini dile getiren Erdoğan, “Bu durumda da anlaşma esasına dayalı olarak farklı çözümler devreye girecek. Dönüşümün gerçekleştirileceği yerdeki vatandaşlarımızın 3'te 2 nitelikli çoğunluğuyla alacağı kararlar doğrultusunda uygulamalar yürütülecek. Biz bu sorunu bir an önce çözmek, dönüşümü süratle tamamlamak istiyoruz” dedi.

Vatandaşlara seslenen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Ekonomik ömrünü tamamlamış, yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıyan yapılarınızı bir an önce tespit ettirin. Siz yapmazsanız, bunu ilgili kamu kuruluşları yapacak ve o binalar mutlak surette yıkılacak. Biz istiyoruz ki, bu dönüşüm sürecini res'en değil, vatandaşımızla birlikte, onunla işbirliği içinde, onun rızasıyla yürütelim”.

Erdoğan, kentsel dönüşümü sadece binaların yenilenmesi olarak düşünmemek gerektiğini belirterek, “Biz bu dönüşümle aslında parkları, yolları, otoparkları, eğitim kurumları, sağlık tesisleri ile yepyeni yaşam merkezleri kuruyoruz. Gecekonduların çarpık duvarları arasından dünyaya bakmak başkadır, mimarisiyle, altyapısıyla, çevresiyle en güzel şekilde inşa edilmiş bir evin penceresinden dünyaya bakmak çok daha başkadır. İnsanın hayatındaki pek çok şeyi değiştirme şansı olmayabilir ama konut bunlardan biri değildir. Biz insanımıza oturduğu evi, ekmeğini kazandığı iş yerini, şayet sağlıksızsa, güvensizse değiştirme imkanı sağlıyoruz” şeklinde konuştu. Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar: Biz yuva yapacağız; yuva

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar da gelinen noktada Türkiye'nin şehirlerinin bu fotoğrafı vermemesi gerektiğini belirterek, “Şimdi bu işi 3-5 kişi geliyor engellemek istiyor; 'bizim evimizi yıkmayın'. Kardeşim biz kimsenin evini yıkmayız; yıkmayacağız. Biz yuva yapacağız yuva” dedi. Bayraktar, “Bizi eleştirenlere soruyorum huzurunuzda. Esenler'de dönüşüm yapıyoruz. Biz istemeyen, razı olmayan, gönlü razı olmayan, gönüllülük kazanmayan, gönüllülük esasını yakalamayan hiç kimsenin binasında dönüşüm yapmıyoruz. Önce gönül rızası, önce gönüllülük” dedi.

Bugün başta Marmara, İzmir, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bingöl, Van gibi önemli illerden dönüşümü başlattıklarını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:

“Ülkemizde 24 bin 500 kilometre uzunluğunda dalga dalga çok ciddi bir diri fay var. Bu fay üzerindeki 6.5 milyon konutu elden geçirmek zorundayız. Bunun hesabını, kitabını yaptık. Bu iş sadece Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın çalışmasıyla olmaz. Halkın empatisi, halkın katılımı, halkın desteği lazım”.

Başkan Topbaş: İstanbul'un yenilenmesi için bir şans

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise “Bir dönüşümün, bir miladın burada tarihini düşmekteyiz. Sizlerle beraber tarihe bir iz düşüyoruz. Bunun bir kader olmadığını haykırıyoruz. Afet riskini, İstanbul'un yenilenmesi için bir şans olarak kullanacağız” dedi. Yerel yönetimler olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın hassasiyetini bildiklerini ifade eden Kadir Topbaş, “İstanbul'un çok daha farklı bir noktaya gelmesini beraberce sağlayacağız. Bugün Esenler'den başlangıcını yaptığımız, Türkiye'nin tamamına sirayet edecek olan büyük çalışma ve düzenlemeler çok daha farklı ufuklar açacaktır” diye konuştu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Deprem Müdürlüğünün ilk defa Başbakan Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminde oluşturulduğuna dikkat çeken Kadir Topbaş, Erdoğan’ın yerel yönetim anlayışını ileri taşımak için çaba sarf ettiklerini söyledi. İstanbul’daki yapıların yüzde 70’inin imara aykırı olduğunu hatırlatan Başkan Topbaş, başlattıkları dönüşüm çalışmalarını şöyle anlattı:

“Büyükşehir Belediyesi olarak, İstanbul genelinde toplam 640 hektar alanda çalışmalar yürütüyoruz. Zeytinburnu Sümer Mahallesi, Fikirtepe ve yıllarca siyasilerin gündemde tuttuğu Sarıyer Derbent Mahallesi olmak üzere, şehrin her köşesinde değişim ve dönüşümü başlattık. Tehlikeli binalarda yaşamın bir kader olmadığını haykırıyoruz. Bu süreçle İstanbul kendine gelecek. Huzur içinde yaşayacağımız mahalleleri birlikte oluşturacağız”.

Törende, konuşmaların ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu ve milletvekilleriyle canlı olarak bağlanılan Beyoğlu, Küçükçekmece, Çekmeköy, İzmir, Gaziantep, Samsun, Kahramanmaraş ve Bingöl'deki kentsel dönüşümü başlattı.

Başbakan Erdoğan, kentsel dönüşüme dahil edilen vatandaşlara kira yardımı olarak verilmek üzere Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu'ya 10 milyon liralık çeki takdim etti. Tören kapsamında Başbakan Erdoğan ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar, daha sonra Sarıgazi'de Milli Savunma Bakanlığı lojmanlarındaki 10 binanın 'emülit'li patlamayla yıkımını gerçekleştirdi.

http://www.yapi.com.tr/haberler/6-bin-500-konutun-yenilenecegi-yikim-icin-start-verildi_102359.html

Read Comment Section
1 Yorum Yorum Yaz
  • Kentsel dönüşüm yasası çıkması bir ihtiyaçtı ama bunu meslek odaları ile tartışarak ve bir de arsa sahiplerini mağdur etmeden yapılması gerekirdi. Bu yönüyle, teknik ayrıntıya girmeden bu kanunun vatandaşı mağdur ettiğini ve dayatmaya getirdiğini... Bir de devletin mağdurun yanında yer alması gerekir hukuken, dar gelirli kesimin ne avukat tutacak parası var, ne de organize olacak... Oldu bittiye getirilerek vatandaşın evleri yıkılıyor, hakkı mağdur ediliyor. Bu işlere belediyeler aracılık ederken halıhazır emsal üzerinden arsa sahipleriyle sözleşmeyle yapıyor, ne acayip sözleşmeyse tüm yetkileri üzerine alıyor, daha sonra emsal artışından (plan tadili yaparak) hak sahibinin yaralanmasının önünü kapayarak asıl amaç kendi yan şirketlerinin ve yandaşı olan inşaat firmalarının kazanç sağlamasını sağlamış oluyor. Bu durum insan haklarına da aykırı olduğundan sorumluluk taşıyan siyasi parti ve sosyal kurumlar ivedilikle bu durumu hukuki alana taşımalıdır gerekli davalar açılmalıdır. YANITLA
1 yorumdan 1 tanesi gösteriliyor. 
Yorumunuzu ekleyin
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!