Konut Konferansı 2013; Çuhadaroğlu, Kale Kilit Dış Ticaret, Optimum Proje & Danışmanlık ve Siemens Ev Aletleri ana sponsorluğunda; Vorne sponsorluğunda ve Ulus Yapı alt sponsorluğunda Yapı-Endüstri Merkezi’nde (YEM) gerçekleştirildi. Değişen kentlerin farklılaşan barınma ihtiyaçları çerçevesinde teması “Yeni Yollar” olarak belirlenen konferansta; ülke ekonomisi ve Türk yapı sektörünün lokomotifi olan “konut”, sektörün önümüzdeki dönemde yaşayacağı değişim ve dönüşümlerle birlikte dünyaca ünlü uzmanlar tarafından mercek altına alındı.
Açılış konuşmasını yapan Yapı-Endüsti Merkezi Organizasyon Grup Yönetmeni Banu Uçak, “Dört yıl önce konut olgusu üzerinde çalışmalar yapmaya karar verdiğimizde büyük emek verdiğimiz inşaat sektörü zaten Türkiye ekonomisinin göz bebeği olmuştu. İnşaat sektörü son birkaç dönemdir Türkiye ekonomisinden de büyük bir hızla büyümeye devam ediyor. Konut da bu göz bebeğinin kalbi, ilgi odağı noktasındaydı. Çok büyük gelişimlerin, değişimlerin, yatırımların yaşandığı bir dönemdi. O günden bugüne artan bir hızla konut sektörünün büyüdüğüne şahit olduk. Yapı-Endüstri Merkezi olarak büyüyen bu pazarda tüm paydaşları buluşturarak sadece nicelik değil nitelik üzerine de kafa yormaya, kalıcı izler bırakmaya, iletişimin ve ortamın niteliğini artırmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu ve tüm destekçi sponsorlara teşekkür etti.
Sürdürülebilir yaşam alanları oluşturulmalı Konferansın moderatörlüğünü, dünyanın birçok farklı ülkesinde bulunarak iş çözümleri yaratan, portföy stratejisi, risk yönetimi ve finansman konularında deneyimli öncü küresel gayrimenkul firması Cushman & Wakefield’in Yönetim Kurulu Başkanı, Emlak Konut GYO Yönetim Kurulu Üyesi ve ULI Türkiye Başkanı Haluk Sur yaptı. Sur, 7 miyarlık dünya nüfusunun yüzde 50’sinin yani 3.5 milyarının kentlerde yaşarken 3.5 milyar insanın da kırsalda yaşadığını hatırlattı ve şunları söyledi: “Kentlerdeki 1.2 milyar insan gecekondularda, son derece sağlıksız koşullarda, teneke evlerde yaşıyor. Ve dünya üzerindeki 100 milyon ise evsiz. Mavi gezegenimizin kaynakları süratle tükeniyor. Nüfus artışına paralel olarak tabii kaynaklara, enerjiye olan talep giderek artıyor. Karbon ayakizi dünyanın kendini yenileme kapasitesinin üzerinde seyrediyor. Yapılan araştırmalar 2050 senesine geldiğimizde 2.8 tane gezegene ihtiyacımız olacağını gösteriyor. Dolayısıyla bizim süratle bir şeyleri değiştirmemiz, dönüştürmemiz lazım, sürdürülebilir yaşam alanlarının oluşturulması lazım”. Dünyadaki en önemli sorunlardan birinin de konut olduğuna dikkat çeken Sur, “BM Habitat’ın raporuna göre 2050’ye kadar 600 milyon konutun yapımı öngörülüyor. Bunun yalnızca 200 milyonu Çin’de. Konut bu kadar önemli bir unsurken, dünya bu kadar büyük bir tehditle karşı karşıyayken; enerji tüketiminin ve çevre kirliliğinin önemli bir kısmının konuttan kaynaklandığını göz önüne alırsak konut meselesine “Yeni Yollar” başlığı altında farklı bir perspektiften bakmamız gerek” dedi.
Tamamen bir yol ayrımındayız Türkiye’de konut sektörünün geleceğinin masaya yatırıldığı panelde ilk olarak söz alan DKY İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı ve KONUTDER Başkan Yardımcısı Ali Dumankaya, konut sektörünün aşılması gereken ana meseleleri, nerede sıkıntı yaşandığı ve sektörün gelecek açısından sunduğu fırsatlar üzerine konuştu. Konut sektöründe son 10 yılda birçok şeyin değiştiğine dikkat çeken Dumankaya, 1999 depreminin bir milat olduğunu belirtti ve şunları aktardı: “17 Ağustos’tan sonra uyandık; kentsel dönüşümle başlayan süreç devam ediyor. 2001 krizinde sektör büyük bir yara aldı. 2004’le birlikte yaklaşık dört sene süren bir ralli yaşadık; sektör markalaşma noktasında hızlı ve sürekli bir yol aldı ve satılan bir dönem yaşadık. 2008’de global bir kriz oldu ve yavaşlamanın görüldüğü kötü bir süreç yaşandı. 2012’de bakanlıklar kuruldu, enerji verimliliği, yeşil binalar gibi farklı şeyler konuşmaya başladık. Ve yeni yasalar çıkmaya başladı. Be yeni yasalarla birlikte artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bu yasalar nelerdi? Mütekabiliyet yasası çıktı, tüketici kanunu yenilendi, KDV yasası değişti, kentsel dönüşümle ilgili 6306 sayılı afetle ilgili bir yasa çıktı, yönetmelikler değişti. Her şey değişiyor, bakış açılarının değişmesi gerekiyor. Tamamen bir yol ayrımındayız. Geçmişte yaptığımız gibi iş yapamayacağımızı artık hepimiz öngörebiliyoruz. 300 bin farklı kişi ve kuruluşun iş yaptığı bir sektörden bahsediyoruz. İstihdama yüzde 6 civarında katkı sağlayan bir sektör. İnşaat sektörünün yüzde 75’ini de konut oluşturuyor. Ciddi anlamda ekonomik büyümeye katkı sağlıyor. Sektör yavaşladığı zaman ülke ekonomisinin de frene bastığını ve bir küçülme gerçekleştiğini görüyoruz.” Artık kentsel dönüşüm olmazsa olmazlığına vurgu yapan Dumankaya “Biz firmalar olarak kentsel dönüşüme odaklanmak zorundayız. Bu lokomotifin doğru yöne gitmesi adına öncü olmak zorundayız” dedi. Dumankaya ayrıca değişen KDV yasasında eksiklikler olduğunu belirtti ve sektördeki önemli ayaklardan birinin de mütekabiliyet yasası, yabancılara konut satışı olduğuna dikkat çekti.
Çarpık yapı stoğu bir an önce dönüştürülmeli Ege Yapı Group Yönetim Kurulu Başkanı ve İSGİD Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı ise gayrimenkul sektörünün son 10 yılda çok büyük gelişme kat ettiğini belirtti ve kentsel dönüşümle beraber önümüzdeki 20 yıl içerisinde daha da ileriye gideceğini, sadece Türkiye sınırları içinde kalmayacağını, bölge ülkelerde de etkin olacağını öngördüğünü dile getirdi. 10 sene içinde neler değiştiğine değinen Kabadayı; “Çok farklı görev tanımları girdi inşaat sektörüne; kurumsal iletişim, pazarlama, risk yönetim, reklam, finans gibi. Çok farklı alanlarda, çok farklı sektörlerde iş imkânı sağlandı. Gayrimenkul ve inşaat sektörü çok geniş bir yelpazeye hitap etmeye başladı” dedi. Türkiye ekonomisi için inşaat sektörünün, büyümenin en önemli dinamik unsuru olduğunu vurgulayan Kabadayı; “Yaklaşık bir yıldır Türkiye’de konut alanında oyun değişmeye başladı, çok farkı imkânlar doğmaya başladı; imar kanunu, 2B kanunu, kentsel dönüşüm, mütekabiliyet kanunu gibi kanunlarla oyun değişik bir alana girmeye başladı. Çarpık yapı stoğunun bir an önce dönüştürülmesi lazım. Ekonomimiz büyüyor; bu büyüyen ekonomiye yakışır, bu ekonomiye uygun altyapının da çok hızlı bir şekilde dönüşmesi ve geliştirilmesi lazım. Konut sektörünü etkileyen önemli dinamiklerden biri de genç nüfusumuz; şehirleşme oranımız giderek artıyor. Bu sebepten dolayı temel barınma ihtiyacı olan konutun bir an önce iyileştirilmesi ve geliştirilmesi lazım. Bunların nasıl yapılacağını tartışmak lazım; bir taraftan arz talep dengesini bozmamak, finansal çözümler üretmek lazım. Bu yeni modele sektördeki herkesin kendini hazırlaması, ayak uydurması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Konuşmacılar, konut sektörü için enerji verimliliği, yeşil binalar, yeşil mühendislik gibi kavramların büyük önem taşıdığına dikkat çektiler.
|