Kanal İstanbul ve 3. Havalimanı...
3. Havalimanı İnşaatındaki...
"3. Havalimanına Tek Çivi...
3. Havalimanına 150 Milyon...
"3. Havalimanı 'Şaibeler'...
3. Havaalanı için Acil Kamulaştırma...
TAV'a 3. Havalimanı Dopingi!
3. Havalimanı'na Hesapta Olmayan Engel!
3. Havalimanı için Yeni Şirket Kuruldu
3. Havalimanı İnşaatı için...
3. Havalimanı Madene Tosladı
3. Havalimanının Arazisi Verilmedi
İşte 3. Havalimanı için Düşünülen...
3. Havalimanı 2.5 Milyon Ağaca Konacak!
“3. Havalimanı Türk Mermeriyle...
3. Havalimanı Kuşların Göç...
3. Havalimanının İmzaları Atıldı
3. Havalimanı Atışması!
3. Havalimanının Malzemeleri Nereden Alınacak?
Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, 3. havaalimanı malzemelerinin nereden temin edileceği konusunda açıklama yaptı.
Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, 3. havaalimanı malzemelerinin nereden temin edileceği konusunda, "3. havalimanında doldurmak için bu malzemeyi nereden alacağımızı hükümet gösterecek. Kanal da bu dolgu malzemesini bize sağlayacak muhtemelen" dedi.
Ebru Özdemir, Euromoney Eurasia Financial Forum'da yaptığı konuşmada, "Kanal İstanbul'un bir hayal olup olmadığı" sorusuna, "Ben mühendislikte hiçbir şeyin olanaksız olmadığını söylerim. 3. köprü çok farklı bir teknikle yapılacak. Bu uzunlukta en geniş köprü olacak ve hem tren hem de otomobiller aynı platformda seyahat edecek. Dolayısıyla mühendislik tekniği çok farklı olacak. Çok önemli uluslararası tasarımcılara göre bunun mümkün olduğunu duyuyorum. 3. havalimanında da doldurmak için bu malzemeyi nerden alacağımızı hükümet gösterecek. Kanal da bu dolgu malzemesini bize sağlayacak muhtemelen. Dolayısıyla son aldığım bilgilere göre bu kanalı yapmak mümkün, teknik olarak dünyada her şey mümkün. Çin daha uzun bir kanal projesi düşünüyormuş Kanal İstanbul'dan" yanıtını verdi. Son birkaç haftada Türkiye'de yaşanan olaylar sebebiyle pek çok insanın olumsuz bakışa sahip olması hakkında düşüncelerini dile getiren Özdemir, "10 yıl önce uluslararası yatırımcılar ve kurumlar tarafından ortaya atılan sorunlar, siyasi istikrarsızlık, proje finansmanına erişimin olmadığı ve vergi oranları gibi dramatik değişiklikler yaşandı. 2 sarsıntılı hafta oldu ama buna rağmen birçok anlaşma kapatıldı. Bütün bu 1 ay içerisinde 6,5 milyar dolarlık anlaşma tamamlanmış durumda. Ve tabii ki artık 1 yıl 1 hafta yerine 10 yıllık krediler alıyorsunuz. Türk iş insanları çok daha cesur şimdi, daha çok risk alabiliyorlar. Bu bir öz sermaye meselesi" ifadelerini kullandı. Özdemir, iyi sponsorlar ve iyi projeler için likiditenin varolduğunu belirterek, bütün projelerini kolayca finanse ettiklerini ve anlaşmaları 3-4 ayda nihai sonucuna ulaştırdıklarını aktardı. 2-3 yıllık vadelerin yeterli olmadığını dile getiren Özdemir, "Gerçek bir proje finansmanı için 10 yıldan fazla olması lazım. Ancak maalesef uzun vade için Türk Lirası piyasası yok. Belki üzerinde çalışmamız gereken şey, ulusal para cinsinden finansman fırsatlarıdır" diye konuştu. "Sermayelerinin önemli bir bölümünün bankalardan yerel olarak mı yoksa değişik kaynaklardan mı buldukları" sorusu üzerine Özdemir, Türk bankalarının likiditesinin şimdi çok yüksek olduğunu, piyasanın yüzde 75'inden daha fazlasının Türk bankaları tarafından kontrol edildiğini ve Türkiye iş aleminin şimdi başka finansman kaynakları bulmasının atılacak diğer adım olduğunu belirterek, " Daha büyük projeler yapacağımız zaman başka piyasalara girmeliyiz ve yapacağız da..." dedi. "Bu projeleri geliştirmek için neler yapılması gerekir?" sorusuna ise Özdemir, her şeyin bir ortaklık olduğunu belirterek, "Bir yanda devlet var, diğer yanda özel sektör. Her anlaşmanın kendi kuralları var. Bankalar ne arar, doğrudan anlaşma, hazine garantisi gerekli mi değil mi, ödemeler nasıl yapılacak bütün bunların hepsi ayrı ayrı düzenlenmek zorunda. Bunlar aslında tek bir merkezi birimden yönetilirse çok iyi olur. Devlet açısından da faydalı. Burada çalışan insanlar, hataları çok daha kolay keşfedebilecek hale gelir ve gelecekte hatalar tekrarlanmaz" değerlendirmesinde bulundu. Özel sektörü rakip görmüyoruz Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakcı da yurt dışında yaptıkları kira sertifikası ihracının yatırımcı tabanının çeşitlendirilmesi anlamında kendilerine önemli bir cesaret verdiğini belirterek, İhraç ettikleri kira sertifikasının yüzde 70'ini daha önce ulaşamadıkları yatırımcı tabanına sattıklarını kaydetti. Çanakcı, ağustos ayında yine yurt içi kira sertifikası ihracı yapacaklarını ifade ederek, "Piyasa koşulları uygun olursa yurt dışı kira sertifikası ihracı da gerçekleştireceğiz. Kira sertifikalarını artık Hazine'nin finansman programının ayrılmaz parçası olarak tasarlıyoruz" diye konuştu. Özel sektörün ihraçlarına ilişkin de Çanakcı, özel sektörün yurt dışından borçlanmasını özellikle tahvil ihracını yakından takip ettiklerini anlatarak, "Özel sektörün yurt dışından tahvil ihracından büyük memnuniyet duyuyoruz, onları kesinlikle Hazine'nin rakibi olarak görmüyoruz" dedi. Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) Genel Müdürü Yakup Ergincan da "Şu andaki durumun diğer bölgesel piyasalarla kıyaslandığında nasıl göründüğü" sorusu üzerine, sermaye piyasalarının eskiden bölgede kritik bir piyasa olmadığını anımsatarak, son yıllarda, finansal piyasaların önemli bir parçası olmaya çalıştığını ve bunun için teknolojiye yatırım yapılması gerektiğini kaydetti. Yeni halka arzları devam ettirmenin yanında, finansal farkındalık ve finansal eğitimin de çok önemli olduğuna değinen Ergincan, bu seneden 2023'e kadar pek çok fırsatın söz konusu olduğunu, sermaye piyasalarının hem yatırımcı hem de talep tarafını geliştirmek için fırsatların varlığına dikkati çekti. Ergincan, şöyle devam etti: "Şeffaflık olmazsa yatırım olmaz dolayısıyla bu postrade ve borsayla ilgili bütün kurumların muhakkak şirketlere bu konuda telkinde bulunması lazım. Yatırımcı ortamına da aynı şekilde mümkün olduğu kadar şeffaf olunduğunu göstermek lazım. 22 milyon yatırımcıyı temsil ediyoruz. Bizim portalımız dünyanın en şeffaf portalı. Bu çerçevede bütün bilgileri ilgili taraflara en hızlı şekilde aktarmak gerekiyor. Bu portalde bütün yatırımcıların göz önüne aldığı konular ele alınıyor. Umuyoruz ki kurumsal yönetişim önem kazandıkça şeffaflık arttıkça bizim ülkemiz de önümüzdeki yıllarda daha gelişmiş bir ülke haline gelecek. Bunun için de elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz." Ergincan, bütün borsa İstanbul'a kote şirketlerin genel kurullarını elektronik medya kanalıyla yapabildiklerini, yani dünyanın her yerinden genel kurul toplantısına bağlanıp bunu canlı olarak izlenebildiğini belirterek, bu tip projelerin piyasaların şeffaflığını artırdığını vurguladı.
|