Veliefendi-Zeytinburnu Bisiklet...
"Otomobilsiz Hayat, Oh Ne Rahat"
İstanbul'da İşe Bisikletle...
Bisikletçilerin Şehrinde Yayaya Yer Yok
Tıpkı çocukları gibi 56 yaşındaki enerji santrali mühendisi Dous da bisiklete biniyor.Tek istediği bisikletçilerin düzgün davranması. Altı yıl önce kurduğu Danimarka Yayalar Vakfı'nın başkanı olan Dous, boş zamanlarında bu sorunla ilgileniyor. Arabasının torpido gözünün üstüne dijital bir fotoğraf makinesi ve bir video kayıt cihazı yerleştiren
Tıpkı çocukları gibi 56 yaşındaki enerji santrali
mühendisi Dous da bisiklete biniyor. Gerçi onun arabası da var.
Tek istediği bisikletçilerin düzgün davranması. "Bisikletçileri kaldırım
parazitleri olarak adlandırıyoruz" diyor. Dous sadece kusurlu bisikletçilerden
şikâyetçi değil. Altı yıl önce kurduğu Danimarka Yayalar
Vakfı'nın başkanı olan Dous, boş zamanlarında bu sorunla ilgileniyor.
Arabasının torpido gözünün üstüne dijital bir fotoğraf makinesi ve bir video
kayıt cihazı yerleştiren Dous, trafik ışıklarını görmezden gelen, tek şeritli
yollarda yanlış taraftan giden ya da yayalara ait bölgeleri işgal eden
bisikletçilerin fotoğrafını çekerek bisikletçilere daha sıkı denetim
getirilmesini savunabilmek için delil topluyor. Bisikletçilerin yaptığı
hataların ölümcül sonuçlar doğurabileceğini söylüyor. "Bazen yaşlı bir kadınla
karşılaşırsınız. Bisiklet çarpmamıştır ama bisikleti görünce o kadar şaşırır ve
korkar ki yere düşer ve hatta ölebilir" diyor. Le Dous, "Bisikletçilere karşı
değiliz. Yasalara uymayan insanlara karşıyız" diyor. Gelgelelim kendini
bisiklete adamış bir ülkede Dous'un yaptığı, akıntıya karşı kürek çekmeye
benziyor. Vakfın sadece 160 üyesi var. |
-
Şu anda özetle yapacağım yorumumun şu açılardan dolayı çok önemli olduğu kanısındayım: 1) Bisikletler, genellikle tek veya iki kişi olarak binmekte olduğumuz otomobillere göre çok daha ekonomiktir. Aynı zamanda yatırım masrafının çok düşük oluşundan dolayı da ekonomiktir. 2) Milletçe spor kültürümüz pek gelişmediğinden dolayı spor yapmadığımızdan ve/veya yapamadığımızdan, sportif vücutlara sahip olamamakta ve boyuna kilo almaktayız. Bu yüzden de pek sağlıklı olamamaktayız. 3) Gereksiz yere fazla yakıt tüketerek hem kendi ekonomimize hem de ülke ekonomisine zarar vermekteyiz. 4) Fazladan, gereksiz yere trafiği tıkamakta, trafikte çok önemli zamanlarımızı kayıp etmekteyiz. Ayrıca trafiğin rahatlatılması (hızlandırılması) için alt yatırımlarına büyük miktarlarda paralar harcamaktayız. Çok fazla ve/veya büyük yol, o oranda bakım-onarım ve işletme masraflarına neden olmaktadır. 5) Trafik sıkışıklığı, halkın psikolojini ve ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. 6) Bisiklete göre, otomobillerle sebebiyet verdiğimiz trafik kazalarında, (maddi ve manevi) kayıplarımız daha fazla olmaktadır. Otomobiller için park sorunu, bisiklete göre daha fazla ve çözümü daha zor ve masraflıdır. Ancak, bisikletler otomobillerin yerini her zaman tutamazlar. Genelde doğru olanı, ihtiyaca uygun ve ekonomik olanını kullanmaktır. Çeşitli ilgili yönetimler ve politikalar nedeniyle, halkımız bisiklet kullanımına özendirilmediği, teşvik edilmediği, eğitilmediği ve bu amaca ilişkin alt yapı yatırımları gerçekleştirilmediği için, topoğrafik durumu bisiklet kullanımına uygun olan bir çok yerleşim yerlerinde bisiklet kullanım oranı, gelişmiş ülkelere göre çok düşüktür. Bu konuda gerekli çalışmaların yapılması ve uygulanması (halkın bisiklet kullanımına özendirilmesi ve teşvik edilmesi) birden bire büyük finansal kaynak ayrılmasını gerektirmemekte, zamana yayılarak ileriye dönük olarak halkımıza ve yörelerimize yaygınlaştırılması mümkün gözükmektedir. Bu konudaki politik kararlar, eğitimler ve yeterli doğru planlanan uygulamalar, başarının ilk şartlarıdır. YANITLA