Tıpkı çocukları gibi 56 yaşındaki enerji santrali
mühendisi Dous da bisiklete biniyor. Gerçi onun arabası da var.
Tek istediği bisikletçilerin düzgün davranması. "Bisikletçileri kaldırım
parazitleri olarak adlandırıyoruz" diyor. Dous sadece kusurlu bisikletçilerden
şikâyetçi değil. Altı yıl önce kurduğu Danimarka Yayalar
Vakfı'nın başkanı olan Dous, boş zamanlarında bu sorunla ilgileniyor.
Arabasının torpido gözünün üstüne dijital bir fotoğraf makinesi ve bir video
kayıt cihazı yerleştiren Dous, trafik ışıklarını görmezden gelen, tek şeritli
yollarda yanlış taraftan giden ya da yayalara ait bölgeleri işgal eden
bisikletçilerin fotoğrafını çekerek bisikletçilere daha sıkı denetim
getirilmesini savunabilmek için delil topluyor. Bisikletçilerin yaptığı
hataların ölümcül sonuçlar doğurabileceğini söylüyor. "Bazen yaşlı bir kadınla
karşılaşırsınız. Bisiklet çarpmamıştır ama bisikleti görünce o kadar şaşırır ve
korkar ki yere düşer ve hatta ölebilir" diyor. Le Dous, "Bisikletçilere karşı
değiliz. Yasalara uymayan insanlara karşıyız" diyor. Gelgelelim kendini
bisiklete adamış bir ülkede Dous'un yaptığı, akıntıya karşı kürek çekmeye
benziyor. Vakfın sadece 160 üyesi var.
Kopenhag sakinlerinin yüzde 55'i her gün bisiklete biniyor. Neden bu kadar
bisiklet var? Bisikleti ana ulaşım aracı yapmayı hedefleyen başarılı bir şehir
programının başında bulunan Andreas Rohl, "Çünkü bisikletle
dolaşmak çok kolay" diyor. Danimarka'nın 1.2 milyon nüfuslu başkenti geniş
bisiklet yollarıyla kaplı. Köprülerin de dâhil olduğu işlek noktaların bir
bölümü sadece bisikletlere ayrılmış. Rohl, şu anda geniş bisiklet yollarının
araba ve otobüslere çok az yer bıraktığı, şehir merkezine bağlanan
Norrebrogade Caddesi'nden bazı günler 36 bin bisikletçinin
geçtiğini söylüyor.
17 bin üyeli Danimarka Bisikletçiler Federasyonunun sözcüsü
olan 46 yaşındaki eski gazeteci Frits Bredal, bisikletçilere
duyulan öfkenin farkında olduğunu söylüyor. Bredal, "Ben araba kullanıyorum ama
aynı zamanda bisiklet de sürüyorum. Arabamı şehre getirirsem, sürekli
sinirlenirim. Bisikletler yalnızca güzel ve sevimli araçlar değil. Onlar yerel
ve ulusal düzeyde, Danimarka'nın ulaşım politikasının merkezi bir parçası
olacak" diyor. Bisiklet güvenliğinin genişleyen bisiklet yolları ve
bisikletçileri güvenlik konusunda bilinçlendiren programlar sayesinde arttığını
söylüyor. 2010 yılında meydana gelen kazalarda 3 bisikletçi öldü ve 92
bisikletçi yaralandı. Bu rakam beş yıl önce 252'ydi. Rohl belediyenin
bisikletçilerin davranışlarını düzeltmek için önlemler aldığını söylüyor.
Belediyenin belirli aralıklarla görevlendirdiği saha görevlileri doğru el
işaretleri vermek ya da yayalara saygı göstermek gibi örnek davranışlar
sergileyen bisikletçileri durduruyor ve onları küçük bir kutu çikolatayla
ödüllendiriyor.
Cesareti kırılmamış olsa da Dous yaya hakları için verdiği mücadeleyle ilgili
gerçekçi düşünüyor. "Yayaların içinde bulundukları duruma ciddi bir şey olarak
bakılmıyor. İlgilenmiyorlar" diyor.