br >
Bir Adım Ötesi
Hiç hayatınızda “özgür olmak nasıl bir duygu” sorusunun cevabını düşündünüz
mü? Hiç annenizle konuşurken ağzınıza pas kokusu sindi mi? “Bir Adım Ötesi...”,
Türkiye’de politik nedenlerden dolayı uzun yıllar aynı cezaevlerinde birlikte
kalan üç kadının cezaevi yaşantılarını ve cezaevi sonrasında farklılaşan
hayatlarını anlatıyor. Kadınlardan birisi cezaevinin kapısını dahi görmek
istemezken, iki kadın uzun yıllarını geçirdikleri cezaevine gidip kaldıkları
koğuşu görmeye karar veriyorlar.
Tülin Dağ: Erzurum’da doğdu. Çeşitli nedenlerden dolayı ailesiyle
birlikte İstanbul’a yerleşti. Trakya Üniversitesi Kırklareli Meslek Yüksekokulu
İşletmecilik Bölümü’ne kaydoldu. 1994 yılında politik nedenlerden dolayı
tutuklandı ve dokuz buçuk yıla yakın bir süre Türkiye’de çeşitli cezaevlerinde
kaldı. 2004 yılında tahliye olduktan sonra İstanbul Bilgi Üniversitesi Sahne ve
Gösteri Sanatlar Yönetimi Bölümü’nde lisans eğitimini ve yan dal olarak Sinema
ve Televizyon Bölümü’nü tamamladı. Sinema projelerine devam etmektedir. “Bir
Adım Ötesi...” yönetmenin ilk filmidir.
Bir Avlu Bir Kent
İzmir’in Mezarlıkbaşı semtinde tarihî bir yapı olan Akhisar Otel ve
sakinlerini günlük hayatlarıyla izliyoruz. Sadece erkeklerin kaldığı bu otelin
limon ağaçlı avlusu etrafındaki odaları ve bu odalardaki tek kişilik yaşamları
kent hayatına tezat oluşturacak hikâyeleri ile anlatılıyor. Kent yaşamı derken,
kentten parçalar değil, o oteli ve odaları, izole yaşamlarıyla “bir kent” gibi
yapan karakterlerin samimi öyküleri var elimizde.
Canan Altınbulak: 1988’de İzmir’de doğdu. İzmir Karşıyaka Şemikler
Lisesi’nden mezun olduktan sonra 2007 yılında Selçuk Üniversitesi İletişim
Fakültesi Radyo-TV ve Sinema Bölümü’ne girdi. Halen son sınıf öğrencisi olan
Altınbulak, 2007-2008 yıllarında S.Ü. televizyonu ÜN TV’de “Üniversite Bülteni”
adlı televizyon programını hazırlayıp sundu.
Dara'nın Küçük Bilgeleri
Dara... Anadolu coğrafyasında zamanın donduğunu belgeleyen kadim kent. En az
1500 yıllık tarihin tanığı. Doğu ile Batı arasında başlayan, sadece ticaretle de
sınırlı kalmayan ünlü İpek Yolu bağlantısının Anadolu topraklarındaki ilk
ayağı... Kurulduğundan bu yana büyük imparatorlukların ilgi odağı... Medeniyetin
beşiği Mardin’in ören yeri...
Veysel Cihan Hızar: 1978 yılında Şanlıurfa’da doğdu. 12 yıl yerel
radyolarda çalıştı. Burslu olarak girdiği İstanbul Kültür Üniversitesi İletişim
Tasarımı Sinema Bölümü’nden 2011 yılında mezun oldu.
Davutpaşa'nın Külleri
Yaşadığımız hayat çelişkileriyle devam eden bir süreçtir. İnsan, tüm bu
çelişkiler içerisinde varlığını korumak ve devam ettirmek için uğraş
vermektedir. Yaşanan olaylar, genel toplumsal sonuçlarından ayrı olarak,
kişilerin yaşamında da önemli değişikliklere yol açar. Toplumsal yarar bireyler
açısından trajedilere yol açabildiği gibi, bireysel sevinçler toplumsal
felaketlerin göstergesi de olabilir. 31 Ocak 2008 tarihinde Zeytinburnu
Davutpaşa Emek İş Hanı’nda bulunan maytap atölyesinde meydana gelen patlama da
böylesi bir süreçtir. Bu patlama, “birilerinin” düğünlerini, şenliklerini
eğlenceye dönüştüren maytapların, “diğerlerinin” yaşamını nasıl kedere
dönüştürebildiğini ortaya koymuştur. Patlamada 21 işçi ölmüş, 117 kişi
yaralanmıştır. “Bu bir kaza değil, bir cinayet” diyen aileler sorumluların
yargılanması için bir araya gelerek seslerini duyurmaya, sorunlarını çözmeye,
yaralarını onarmaya çalışmışlardır. Bu süreçte Davutpaşalı Aileler, adalet
mücadelesi vererek bir yandan kaybettikleri için son görevlerini yerine
getirirken bir yandan da süreç içinde haklarını öğrenmiş, işçi haklarına
hassasiyetler geliştirmiş, değişmiş, dönüşmüş ve “Davutpaşalı Aileler” adında
büyük bir ailenin içinde bulmuştur kendilerini. Kamuoyunun gündemine de
“Davutpaşalı Aileler” olarak girmişlerdir.
Ayten Başer: Erzincan’da doğdu. İstanbul Üniversitesi İletişim
Fakültesi Radyo Sinema-TV Bölümü’nü bitirdi. Halen Marmara Üniversitesi Güzel
Sanatlar Enstitüsü Sinema-TV Bölümü’nde yüksek lisans öğrencisidir.
Doğunun Kırmızı Kenti
Türkiye’nin doğusunda Van Gölü’nün kıyısında kırmızı bir kenttir Ahlat. Bu
masal dekorunda gezerken bir ileri bir geri, zamanın içinde yol alırsınız. Kimi
zaman bir balyoz sesi, kimi zaman bir çay evi sohbeti sizi bugüne getirir.
Belgesel, ortaçağda Kubbet-ül İslam olarak anılan bir kentin çok katmanlı
geçmişine yapılan bir yolculuk...
Tülin Erarslan: 1948 yılında doğdu. Gazi Üniversitesi İktisadi ve
İdari Bilimler Fakültesi’nden mezun oldu. TV programcısı olarak başlayan meslek
yaşamını uzun zamandır belgesel yaparak sürdürüyor. Yaptığı belgesellerden
bazıları şunlar: Ankara, Bir Damla Su İçin..., Çömlekten Porselene, Altın Elma,
Dünden Bugüne Türk Rus İlişkileri, Kazanılmış Topraklar, İz Sürerken, Söz
Savunmanın, Muazzez İlmiye Çığ ile Zamanda Yolculuk...
Ekümenopolis - Ucu Olmayan Şehir
Ekolojik eşikler aşılmış, ekonomik eşikler aşılmış, nüfus eşikleri aşılmış,
sosyal uyum bozulmuş. İşte neoliberal kentleşmenin fotoğrafı: “Ekümenopolis”.
İstanbul’a bütüncül bir yaklaşımla bakmayı amaçlıyor. Değişim kadar onun
dinamiklerini de sorgulayan, bizi yıkılmış gecekondu mahallelerinden
gökdelenlerin tepelerine, Marmaray’ın derinliklerinden üçüncü köprünün
güzergâhına, gayrimenkul yatırımcılarından kentsel muhalefete, bu uçsuz bucaksız
kentte uzun bir yolculuğa çıkartıyor. Bu sayede belki de yaşadığınız İstanbul’u
yeniden keşfedeceksiniz ve umarız ki değişime seyirci kalmayacak, onu
sorgulayacaksınız.
İmre Azem: 1975 yılında İstanbul’da doğdu. 1998 yılında New Orleans
Tulane Üniversite’sinde Uluslararası İlişkiler ve Fransız Edebiyatı bölümlerini
bitirdi. Daha sonra New York’a taşındı ve dergilerde editörlük yaptı. 2004
yılından itibaren kısa film, belgesel ve bağımsız film projelerinde görüntü
yönetmenliği ve kurgu yapmaya başladı. 2008 yılında İstanbul’a dönüp
Ekümenopolis projesine başladı.
Göç
Belgesel, Çoruh Nehri’nin kıyısında oluşturdukları tarlalarla geçimlerini
sağlayan, ancak yapımına başlanan barajlar nedeniyle topraklarından, evlerinden
kopmak zorunda kalan köylülerin hikâyesidir. Belgesel, başka diyarlara bir nevi
sürgün edilen hayatlardan kesitler sunarken, yaşadıkları travmalara ve
uzaklaşmak zorunda kaldıkları geleneksel kültürlerine de tanıklık ediyor.
Mehmet Özgür Candan: 1979 yılında Kocaeli’de doğdu. 2003 yılında
İstanbul Üniversitesi Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü’nden mezun
oldu. Üniversite yıllarında fotoğraf çalışmalarına başladı ve dijital
video-kurgu sistemleri üzerine çalıştı. 2006 yılında ESR Film Yapım Reklam
Tanıtım Ltd. Şti.’nin kurucuları arasında bulundu. 2007 yılından bu yana
Belgesel Sinemacılar Birliği üyesi.
Herkes Uyurken
“Herkes Uyurken”, gece çalışan taksi şoförü Şevket Şahintaş’ın, evsizlerin
yaşam koşullarını yansıtmak için fotoğrafçılığa başlama hikâyesini anlatıyor.
Film kısa sürede başarılı bir belgesel fotoğrafçı olan Şevket’in ilk kişisel
sergisinin ekseninde bir yandan sıra dışı hayat hikâyesini yansıtırken diğer
yandan Şevket’in giderek kendisini daha çok sorgulamaya başladığı, hedefleri,
beklentileri ve elde ettikleri üzerine bir bakış ortaya koyuyor.
Erdem Murat Çelikler: ODTÜ Felsefe Bölümü’nde lisans eğitimini
tamamladıktan sonra İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde film çalışmaları üzerine
yüksek lisansını yaptı. Yüksek lisans ile eşzamanlı kısa bir yönetmen
asistanlığı dönemini takiben kısa kurmaca, belgesel, müzik videosu gibi çeşitli
tür ve uzunluklarda filmler yönetti. 2010 yılında Antalya Altın Portakal Film
Festivalinde En İyi İlk Belgesel, 2008 yılında Discovery Channel için çektiği
kısa belgesel ile Promax-BDA Gold ödüllerini aldı.
Mahnus Nottingham
Görme engelli bir çocuğun iç mekân ve şehir algısı.
Ayce Kartal: 2000 yılında Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi Animasyon Bölümü’nden mezun oldu. 2000-2004 yılları arasında aynı
fakültede araştırma görevlisi olarak çalıştı ve yüksek lisans eğitimine başladı.
2006 yılında Sydney UNSW COFA Time Based Arts Bölümü’nde doktora hazırlık
bölümünü tamamladıktan sonra 2009 yılında burslu kazandığı New York Film Academy
Film Directing Bölümü’nden mezun oldu. Halen Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar
Enstitüsü Grafik Bölümü’nde sanatta yeterlilik eğitimine devam eden Kartal,
ulusal ve uluslararası film festivallerinde birçok başarıya imza attı, 2008
yılında Türkiye’ye animasyon kategorisinde ilk uluslararası birincilik ödülünü
kazandıran yönetmen oldu.
Ofsayt
Ofsayt, futbolcu olma umuduyla Türkiye’ye gelen ve yolları İstanbul’da
kesişen iki kaçak Afrikalı göçmenin, Taju ile Rachid’in hikâyesidir. Taju 3. lig
bir futbol takımına girme hayali kurarken Rachid Avrupa’ya, İngiliz sevgilisinin
yanına gitmenin yollarını aramaktadır. Futbolcu arkadaşları Festus Okey’in polis
gözaltında öldürülmesi, iki dostun Türkiye’de tutunmaya dair umutlarına darbe
vurur.
Reyan Tuvi: Yurtiçinde ve yurtdışında, farklı kültürler üzerine
çekilen birçok belgeselin araştırmasını, prodüksiyonunu ve metin yazarlığını
üstlendi. Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde lisans,
İngiltere’de Sheffield Northern Media School’da Belgesel bölümünde yüksek lisans
eğitimini tamamladı.
Ordu'da Bir Argonot
Konu Karadeniz ve doğa sevgisi olunca akla hemen gelecek “birkaç iyi adam”dan
biri Argonot Enis... İstanbul-Ordu arasındaki 1000 kilometrelik yaya yürüyüşü ya
da Vosvos Şenliği gibi, gerçekleştirdiği çeşitli bireysel ve toplu etkinliklerle
tanınan; kimilerinin “68’li Fruko” diye andığı; adı artık efsaneleşmiş olan Enis
Ayar’ı bu filmle birlikte, yaşadığı ve güzelleştirmek için mücadele ettiği
Ordu’da tanıma fırsatını elde ediyoruz. Orduluların ağzından Enisyar’ı tanırken,
ömrünü çevresindeki güzellikleri artırmaya ve paylaşmaya adamış bir insanın
bütün zorluklara rağmen neler yapılabileceğini görüyoruz. Her şeye rağmen bu
çabaların sonuç alabileceğinin güzel bir örneğine tanık oluyoruz. Çevresindeki
doğa ve kültür değerlerini koruma güdüsü ve tükenmek bilmeyen enerjisiyle
projeden projeye koşan, yaşadığı şehrin yaşamını etkilemiş bu 60’lık delikanlı
bize, her şehre bir Enis Ayar gerek, dedirtiyor.
Rüya Arzu Köksal: Turkishmoon Films’in kurucusu. İlk belgeseli
Yollar Çimen Bağladı (2006) İFSAK ve Boston Türk Filmleri Festivali’nde En İyi
Belgesel seçildi. Kısa belgeseli Eski Foça’da Yeni Hayat (2007), UNDP
Sürdürülebilir Kalkınma Proje Yarışması Ödülü kazandı. Bir önceki belgeseli Son
Kumsal (2008), TRT Belgesel Film Yarışması’nda En İyi Belgesel seçildi,
yurtiçinde ve yurtdışında büyük beğeni topladı ve dikkatleri Karadeniz
sahillerinde yaşanan yıkıma çekti. Bir bakımdan Son Kumsal’ın devamı niteliği
olan “Ordu’da Bir Argonot”, doğa ve kültürün yılmaz savunucusu Enis Ayar’ın
gözünden modernite algısını sorgularken, memleket sevgisini yeniden
tanımlıyor.
Doğa Nöbeti
Sık orman dokusunun ardına gizlenmiş ahşap evlerde yaşam, kendi ritminde
sürüyor. Ne kadarını görüyoruz? Sonsuzluğa uzanan yaylaların ardında bambaşka
sesler yankılanıyor. Ne kadarını anlıyoruz? Derenin gözü körleşirken, suyun dili
kesilirken, ne kadarını duyuyoruz? “Türkiye’nin yağmur ormanları”,
Karadeniz’in akarsularını kuşatan, sayıları 700’e ulaşan HES’lerin gölgesinde
bir isyan başlatıyor. Kemençe ve tulumun sesi bu kez, dere başlarında tutulan
kamp nöbetleri eşliğinde hüzün ve öfkeyle ormana yayılıyor. Kastamonu-Cide’yi
boylu boyunca kaplayan Loç Vadisi, Trabzon-Çaykara’ya hayat veren Solaklı
Deresi, Rize’nin İkizdere Deresi, Artvin’in can damarı Macahel bölgesi, bölge
halkının protesto çığlıklarıyla çağlıyor. Tek bir dere üzerinde 32 hidroelektrik
santrali ve santral inşaatlarına karşı açılmış 65 dava... Türkiye’nin en
önemli doğa koruma alanlarından biri olan Doğu Karadeniz Havzası...
Sayıların ötesinde, bölge halkından sivil toplum kuruluşlarına kadar
gittikçe büyüyen bir karşı duruş; doğanın, bölge insanının HES’lere karşı
verdiği yaşam mücadelesi, Karadeniz türküleri eşliğinde...
Enis Küçükdoğan: 1982 yılında İzmir’de doğdu. Ege Üniversitesi
Radyo-TV ve Sinema Bölümü’nden mezun oldu. 2006 yılından bu yana İz TV’de kurgu
yönetmenliği yapıyor.
Son Kale
“Son Kale”, tarihi antik dönemlere dayanan, İzmir’in en eski yerleşim
yerlerinden biri olan Kadifekale’nin kentsel dönüşüm sürecine ait hikâyesini
anlatıyor. Bu süreçte semtin ve sakinlerinin başına gelenler ve başından
geçenler içerden bir gözün tanıklıklarıyla veriliyor. Kale’nin trajik yazgısı,
semtin sakinlerinin, yetkililerin, hukuk ve bilim insanlarının görüşleriyle
desteklenerek yansıtılıyor. Bu hikâyeyle Kadifekale örneğinden yola çıkılarak
kentsel dönüşüm projeleriyle değişen hayatların, kırılan umutların hikâyesine
insandan yana bir bakışla yaklaşılmaya çalışılıyor. “Son Kale” bir değişimi
anlatırken, teknokratların unuttuğu ya da göz ardı ettiği “insan” gerçeğini,
bize bir ağıt diliyle hatırlatıyor.
Zuhal Akmeşe: 1981 yılında Mardin’de doğdu. Afyon Kocatepe
Üniversitesi Uşak Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümü’nden
mezun oldu. Daha sonra Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV ve Sinema
Bölümü’ne girerek 2010 yılında burayı birincilikle bitirdi. Halen tezli yüksek
lisans eğitimine devam ediyor. Bugüne dek sekiz kısa filme ve dört belgesele
imza attı.
Tetrist
“Tetrist” İstanbul’un günümüz manzarasının kaybedilen bir tetris oyunu
olarak yeniden düzenlenmesidir. Oyun, 16. yüzyılda Matrakçı Nasuh’un
yapmış olduğu bir minyatürden alınan Pera Bölgesi detayının yenilen çalışılmış
bir görüntüsüyle başlar ve İstanbul’un son yüzyılını belgeleyen müzikler
eşliğinde ilerler. Galata Bölgesi’nin son yüzyıla ait binaları tetris parçaları
halinde düşer ve görünmez bir oyuncu tarafından yerleştirilir. Önce taş, sonra
beton binalar yükselir, yer yer satırlar kaybolur; bina tipleri müzikle birlikte
değişir ve bölgenin görünümü günümüzde tanıdığımız görüntüsüne yakınlaşır.
Parçalar hızlandıkça kadraj, oyuncusu yenilmekte olan bir tetris oyunundaki gibi
tepeleme dolmaya başlar. İnşası hızlanan binalar Galata Kulesi’ni de geride
bırakarak kadrajın üst noktasına ulaşınca “Game Over” yazısı belirir.
Mesrure Melis Bilgin: 1980 yılında İstanbul’da doğdu. Özel Amerikan
Robert Lisesi’nin ardından lisans eğitimini ABD’de Bennington College’da resim
ve tiyatro alanlarında yaptı. Bilgi Üniversitesi’nde sinema yüksek lisansını
tamamladı. Yurtdışı ve yurtiçinde çeşitli sergilere katıldı, yönetmen ve
dramaturg olarak çeşitli tiyatro projelerinde yer aldı. Halen İstanbul’da
Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak
çalışıyor. Kısa film, resim ve tiyatro çalışmalarını sürdürüyor.
Urbanbugs
Urbanbugs, dünyanın birçok ülkesinde ciddi bir şekilde popülarite kazanan,
renkli yapısı ile şehirlere görsel zenginlik katmasının yanında, içerdiği
mesajlarla da sosyolojik bir vaka haline gelen, graffiti, stensil, tutkal ve
flyer-art gibi birçok dalı olan alternatif görsel sokak sanatları kavramını
inceliyor. Belgesel, kavramın Türkiye’deki sosyolojik ve kültürel yansımalarını
da araştırıyor.
Aykut Alp Ersoy, 1984 yılında Yozgat’da dünyaya geldi. İlk, orta ve
lise eğitimini İzmir Özel Fatih Koleji’nde tamamladıktan sonra 2010 yılında
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin Medya ve İletişim Bölümü’nden mezun oldu.
Yılkı Atları
“Yılkı Atları” belgeseli, yaşamak için gurbet ellere düşen insanların
arkalarında köylerde bıraktıkları anne-babalarının, ninelerin, dedelerinin
yalnız, hüzünlü ama mücadeleci yaşamlarını küçük kesitler ve görsel bir şölen
eşliğinde beyaz perdeye aktarıyor. Karadeniz köylerinden büyük şehirlere
artan göç dalgası yıllar geçtikçe köylerdeki nüfusu ciddi boyutlarda azalttı.
Atölyelerin kapanması zaman içerisinde pek çok mesleğin unutulmasına veya kalan
zanaatkâr sayısının oldukça azalmasına neden oldu. Arkada kalan çoğul
yalnızlıklar ise yaşlılıklarına, yalnızlıklarına, iki büklüm hallerine
aldırmadan toprakla bütünleşmeye ve ellerindeki bastona rağmen toprağı yılmadan
işlemeye devam ederek hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Muhammet Çakıral: 1965 yılında Trabzon’da doğdu. 1988 yılında
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden mezun oldu. Yaşadığı yöre ile ilgili yazdığı
dört öykü kitabının yanında, değişik gazete ve dergilerde kültür ve sanat
yazıları yazdı. Çok sayıda belgesel filmin yapımcı ve yönetmenliğini yaptı. Uzun
metrajlı sinema filmlerinde de yapımcılık deneyimi olan Çakıral, yapımcı ve
yönetmen olarak bu alandaki uğraşını sürdürmektedir.
Yörümeyenler
Osmanlı zamanında Bursa valisi, Antalya’dan Balıkesir taraflarına göçen
yörükler için “herkes bulunduğu yerde kalacak” diye ferman çıkartır. O gün bu
gündür göçebe olan yörükler bu fermanla birlikte yerleşik hayata geçerler.
Belgeselde, yörüklerin yerleşik hayatta geçimlerini nasıl sağladıkları, ne gibi
zorluklarla karşılaştıkları, teknolojiden yoksun olmanın hayatlarını nasıl
etkilediği anlatılıyor.
Sadık Ziya Zehir: 1986 yılında Çorum Sungurlu’da doğdu. Turizm sektörünün
yanında, çeşitli filmlerde oyuncu, kameraman, kamera asistanı olarak çalıştı.
Balıkesir Üniversitesi Burhaniye Meslek Yüksekokulu’nda Turizm ve Otel
İşletmeciliği Bölümü’nde eğitimine devam ediyor.
|