Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

V. İstanbul Mimarlık Kent Filmleri Festivali Başladı

Tarihi mirasın korunması ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi çalışmalarına yeni bir boyut kazandırmak amacı ile 2007 yılından bu yana Mimarlar Odası tarafından gerçekleştirilen 'İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali'nin beşincisi 3 - 9 Ekim 2011 tarihleri arasında düzenleniyor.

yapi.com.tr

Buluşmalar

V. İstanbul Mimarlık Kent Filmleri Festivali Başladı
BAŞLANGIÇ TARİHİ: 3 Ekim 2011
BİTİŞ TARİHİ: 9 Ekim 2011
YER: TMMOB MO İstanbul Büyükkent Şubesi, Karaköy, İstanbul ve Nazım Hikmet Kültür Merkezi, Kadıköy, İstanbul
DÜZENLEYEN: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi
DİĞER BİLGİLER: A: Kemankeş Cad. No. 31 Karaköy, Beyoğlu 34425 İstanbul T: (212) 251 49 00 F: (212) 251 94 14 arcfilmfest@archfilmfest.org
+ Ajandama Ekle

br >
Bir Adım Ötesi

Hiç hayatınızda “özgür olmak nasıl bir duygu” sorusunun cevabını düşündünüz mü? Hiç annenizle konuşurken ağzınıza pas kokusu sindi mi? “Bir Adım Ötesi...”, Türkiye’de politik nedenlerden dolayı uzun yıllar aynı cezaevlerinde birlikte kalan üç kadının cezaevi yaşantılarını ve cezaevi sonrasında farklılaşan hayatlarını anlatıyor. Kadınlardan birisi cezaevinin kapısını dahi görmek istemezken, iki kadın uzun yıllarını geçirdikleri cezaevine gidip kaldıkları koğuşu görmeye karar veriyorlar.

Tülin Dağ: Erzurum’da doğdu. Çeşitli nedenlerden dolayı ailesiyle birlikte İstanbul’a yerleşti. Trakya Üniversitesi Kırklareli Meslek Yüksekokulu İşletmecilik Bölümü’ne kaydoldu. 1994 yılında politik nedenlerden dolayı tutuklandı ve dokuz buçuk yıla yakın bir süre Türkiye’de çeşitli cezaevlerinde kaldı. 2004 yılında tahliye olduktan sonra İstanbul Bilgi Üniversitesi Sahne ve Gösteri Sanatlar Yönetimi Bölümü’nde lisans eğitimini ve yan dal olarak Sinema ve Televizyon Bölümü’nü tamamladı. Sinema projelerine devam etmektedir. “Bir Adım Ötesi...” yönetmenin ilk filmidir.

Bir Avlu Bir Kent

İzmir’in Mezarlıkbaşı semtinde tarihî bir yapı olan Akhisar Otel ve sakinlerini günlük hayatlarıyla izliyoruz. Sadece erkeklerin kaldığı bu otelin limon ağaçlı avlusu etrafındaki odaları ve bu odalardaki tek kişilik yaşamları kent hayatına tezat oluşturacak hikâyeleri ile anlatılıyor. Kent yaşamı derken, kentten parçalar değil, o oteli ve odaları, izole yaşamlarıyla “bir kent” gibi yapan karakterlerin samimi öyküleri var elimizde.

Canan Altınbulak: 1988’de İzmir’de doğdu. İzmir Karşıyaka Şemikler Lisesi’nden mezun olduktan sonra 2007 yılında Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV ve Sinema Bölümü’ne girdi. Halen son sınıf öğrencisi olan Altınbulak, 2007-2008 yıllarında S.Ü. televizyonu ÜN TV’de “Üniversite Bülteni” adlı televizyon programını hazırlayıp sundu.

Dara'nın Küçük Bilgeleri

Dara... Anadolu coğrafyasında zamanın donduğunu belgeleyen kadim kent. En az 1500 yıllık tarihin tanığı. Doğu ile Batı arasında başlayan, sadece ticaretle de sınırlı kalmayan ünlü İpek Yolu bağlantısının Anadolu topraklarındaki ilk ayağı... Kurulduğundan bu yana büyük imparatorlukların ilgi odağı... Medeniyetin beşiği Mardin’in ören yeri...

Veysel Cihan Hızar: 1978 yılında Şanlıurfa’da doğdu. 12 yıl yerel radyolarda çalıştı. Burslu olarak girdiği İstanbul Kültür Üniversitesi İletişim Tasarımı Sinema Bölümü’nden 2011 yılında mezun oldu.

Davutpaşa'nın Külleri

Yaşadığımız hayat çelişkileriyle devam eden bir süreçtir. İnsan, tüm bu çelişkiler içerisinde varlığını korumak ve devam ettirmek için uğraş vermektedir. Yaşanan olaylar, genel toplumsal sonuçlarından ayrı olarak, kişilerin yaşamında da önemli değişikliklere yol açar. Toplumsal yarar bireyler açısından trajedilere yol açabildiği gibi, bireysel sevinçler toplumsal felaketlerin göstergesi de olabilir. 31 Ocak 2008 tarihinde Zeytinburnu Davutpaşa Emek İş Hanı’nda bulunan maytap atölyesinde meydana gelen patlama da böylesi bir süreçtir. Bu patlama, “birilerinin” düğünlerini, şenliklerini eğlenceye dönüştüren maytapların, “diğerlerinin” yaşamını nasıl kedere dönüştürebildiğini ortaya koymuştur. Patlamada 21 işçi ölmüş, 117 kişi yaralanmıştır. “Bu bir kaza değil, bir cinayet” diyen aileler sorumluların yargılanması için bir araya gelerek seslerini duyurmaya, sorunlarını çözmeye, yaralarını onarmaya çalışmışlardır. Bu süreçte Davutpaşalı Aileler, adalet mücadelesi vererek bir yandan kaybettikleri için son görevlerini yerine getirirken bir yandan da süreç içinde haklarını öğrenmiş, işçi haklarına hassasiyetler geliştirmiş, değişmiş, dönüşmüş ve “Davutpaşalı Aileler” adında büyük bir ailenin içinde bulmuştur kendilerini. Kamuoyunun gündemine de “Davutpaşalı Aileler” olarak girmişlerdir.

Ayten Başer: Erzincan’da doğdu. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Sinema-TV Bölümü’nü bitirdi. Halen Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Sinema-TV Bölümü’nde yüksek lisans öğrencisidir.

Doğunun Kırmızı Kenti

Türkiye’nin doğusunda Van Gölü’nün kıyısında kırmızı bir kenttir Ahlat. Bu masal dekorunda gezerken bir ileri bir geri, zamanın içinde yol alırsınız. Kimi zaman bir balyoz sesi, kimi zaman bir çay evi sohbeti sizi bugüne getirir. Belgesel, ortaçağda Kubbet-ül İslam olarak anılan bir kentin çok katmanlı geçmişine yapılan bir yolculuk...

Tülin Erarslan: 1948 yılında doğdu. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden mezun oldu. TV programcısı olarak başlayan meslek yaşamını uzun zamandır belgesel yaparak sürdürüyor. Yaptığı belgesellerden bazıları şunlar: Ankara, Bir Damla Su İçin..., Çömlekten Porselene, Altın Elma, Dünden Bugüne Türk Rus İlişkileri, Kazanılmış Topraklar, İz Sürerken, Söz Savunmanın, Muazzez İlmiye Çığ ile Zamanda Yolculuk...

Ekümenopolis - Ucu Olmayan Şehir

Ekolojik eşikler aşılmış, ekonomik eşikler aşılmış, nüfus eşikleri aşılmış, sosyal uyum bozulmuş. İşte neoliberal kentleşmenin fotoğrafı: “Ekümenopolis”. İstanbul’a bütüncül bir yaklaşımla bakmayı amaçlıyor. Değişim kadar onun dinamiklerini de sorgulayan, bizi yıkılmış gecekondu mahallelerinden gökdelenlerin tepelerine, Marmaray’ın derinliklerinden üçüncü köprünün güzergâhına, gayrimenkul yatırımcılarından kentsel muhalefete, bu uçsuz bucaksız kentte uzun bir yolculuğa çıkartıyor. Bu sayede belki de yaşadığınız İstanbul’u yeniden keşfedeceksiniz ve umarız ki değişime seyirci kalmayacak, onu sorgulayacaksınız.

İmre Azem: 1975 yılında İstanbul’da doğdu. 1998 yılında New Orleans Tulane Üniversite’sinde Uluslararası İlişkiler ve Fransız Edebiyatı bölümlerini bitirdi. Daha sonra New York’a taşındı ve dergilerde editörlük yaptı. 2004 yılından itibaren kısa film, belgesel ve bağımsız film projelerinde görüntü yönetmenliği ve kurgu yapmaya başladı. 2008 yılında İstanbul’a dönüp Ekümenopolis projesine başladı.

Göç

Belgesel, Çoruh Nehri’nin kıyısında oluşturdukları tarlalarla geçimlerini sağlayan, ancak yapımına başlanan barajlar nedeniyle topraklarından, evlerinden kopmak zorunda kalan köylülerin hikâyesidir. Belgesel, başka diyarlara bir nevi sürgün edilen hayatlardan kesitler sunarken, yaşadıkları travmalara ve uzaklaşmak zorunda kaldıkları geleneksel kültürlerine de tanıklık ediyor.

Mehmet Özgür Candan: 1979 yılında Kocaeli’de doğdu. 2003 yılında İstanbul Üniversitesi Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. Üniversite yıllarında fotoğraf çalışmalarına başladı ve dijital video-kurgu sistemleri üzerine çalıştı. 2006 yılında ESR Film Yapım Reklam Tanıtım Ltd. Şti.’nin kurucuları arasında bulundu. 2007 yılından bu yana Belgesel Sinemacılar Birliği üyesi.

Herkes Uyurken

“Herkes Uyurken”, gece çalışan taksi şoförü Şevket Şahintaş’ın, evsizlerin yaşam koşullarını yansıtmak için fotoğrafçılığa başlama hikâyesini anlatıyor. Film kısa sürede başarılı bir belgesel fotoğrafçı olan Şevket’in ilk kişisel sergisinin ekseninde bir yandan sıra dışı hayat hikâyesini yansıtırken diğer yandan Şevket’in giderek kendisini daha çok sorgulamaya başladığı, hedefleri, beklentileri ve elde ettikleri üzerine bir bakış ortaya koyuyor.

Erdem Murat Çelikler: ODTÜ Felsefe Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde film çalışmaları üzerine yüksek lisansını yaptı. Yüksek lisans ile eşzamanlı kısa bir yönetmen asistanlığı dönemini takiben kısa kurmaca, belgesel, müzik videosu gibi çeşitli tür ve uzunluklarda filmler yönetti. 2010 yılında Antalya Altın Portakal Film Festivalinde En İyi İlk Belgesel, 2008 yılında Discovery Channel için çektiği kısa belgesel ile Promax-BDA Gold ödüllerini aldı.

Mahnus Nottingham

Görme engelli bir çocuğun iç mekân ve şehir algısı.

Ayce Kartal: 2000 yılında Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Animasyon Bölümü’nden mezun oldu. 2000-2004 yılları arasında aynı fakültede araştırma görevlisi olarak çalıştı ve yüksek lisans eğitimine başladı. 2006 yılında Sydney UNSW COFA Time Based Arts Bölümü’nde doktora hazırlık bölümünü tamamladıktan sonra 2009 yılında burslu kazandığı New York Film Academy Film Directing Bölümü’nden mezun oldu. Halen Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Grafik Bölümü’nde sanatta yeterlilik eğitimine devam eden Kartal, ulusal ve uluslararası film festivallerinde birçok başarıya imza attı, 2008 yılında Türkiye’ye animasyon kategorisinde ilk uluslararası birincilik ödülünü kazandıran yönetmen oldu.

Ofsayt

Ofsayt, futbolcu olma umuduyla Türkiye’ye gelen ve yolları İstanbul’da kesişen iki kaçak Afrikalı göçmenin, Taju ile Rachid’in hikâyesidir. Taju 3. lig bir futbol takımına girme hayali kurarken Rachid Avrupa’ya, İngiliz sevgilisinin yanına gitmenin yollarını aramaktadır. Futbolcu arkadaşları Festus Okey’in polis gözaltında öldürülmesi, iki dostun Türkiye’de tutunmaya dair umutlarına darbe vurur.

Reyan Tuvi: Yurtiçinde ve yurtdışında, farklı kültürler üzerine çekilen birçok belgeselin araştırmasını, prodüksiyonunu ve metin yazarlığını üstlendi. Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde lisans, İngiltere’de Sheffield Northern Media School’da Belgesel bölümünde yüksek lisans eğitimini tamamladı.

Ordu'da Bir Argonot

Konu Karadeniz ve doğa sevgisi olunca akla hemen gelecek “birkaç iyi adam”dan biri Argonot Enis... İstanbul-Ordu arasındaki 1000 kilometrelik yaya yürüyüşü ya da Vosvos Şenliği gibi, gerçekleştirdiği çeşitli bireysel ve toplu etkinliklerle tanınan; kimilerinin “68’li Fruko” diye andığı; adı artık efsaneleşmiş olan Enis Ayar’ı bu filmle birlikte, yaşadığı ve güzelleştirmek için mücadele ettiği Ordu’da tanıma fırsatını elde ediyoruz. Orduluların ağzından Enisyar’ı tanırken, ömrünü çevresindeki güzellikleri artırmaya ve paylaşmaya adamış bir insanın bütün zorluklara rağmen neler yapılabileceğini görüyoruz. Her şeye rağmen bu çabaların sonuç alabileceğinin güzel bir örneğine tanık oluyoruz. Çevresindeki doğa ve kültür değerlerini koruma güdüsü ve tükenmek bilmeyen enerjisiyle projeden projeye koşan, yaşadığı şehrin yaşamını etkilemiş bu 60’lık delikanlı bize, her şehre bir Enis Ayar gerek, dedirtiyor.

Rüya Arzu Köksal: Turkishmoon Films’in kurucusu. İlk belgeseli Yollar Çimen Bağladı (2006) İFSAK ve Boston Türk Filmleri Festivali’nde En İyi Belgesel seçildi. Kısa belgeseli Eski Foça’da Yeni Hayat (2007), UNDP Sürdürülebilir Kalkınma Proje Yarışması Ödülü kazandı. Bir önceki belgeseli Son Kumsal (2008), TRT Belgesel Film Yarışması’nda En İyi Belgesel seçildi, yurtiçinde ve yurtdışında büyük beğeni topladı ve dikkatleri Karadeniz sahillerinde yaşanan yıkıma çekti. Bir bakımdan Son Kumsal’ın devamı niteliği olan “Ordu’da Bir Argonot”, doğa ve kültürün yılmaz savunucusu Enis Ayar’ın gözünden modernite algısını sorgularken, memleket sevgisini yeniden tanımlıyor.

Doğa Nöbeti

Sık orman dokusunun ardına gizlenmiş ahşap evlerde yaşam, kendi ritminde sürüyor. Ne kadarını görüyoruz? Sonsuzluğa uzanan yaylaların ardında bambaşka sesler yankılanıyor. Ne kadarını anlıyoruz? Derenin gözü körleşirken, suyun dili kesilirken, ne kadarını duyuyoruz?
“Türkiye’nin yağmur ormanları”, Karadeniz’in akarsularını kuşatan, sayıları 700’e ulaşan HES’lerin gölgesinde bir isyan başlatıyor. Kemençe ve tulumun sesi bu kez, dere başlarında tutulan kamp nöbetleri eşliğinde hüzün ve öfkeyle ormana yayılıyor. Kastamonu-Cide’yi boylu boyunca kaplayan Loç Vadisi, Trabzon-Çaykara’ya hayat veren Solaklı Deresi, Rize’nin İkizdere Deresi, Artvin’in can damarı Macahel bölgesi, bölge halkının protesto çığlıklarıyla çağlıyor. Tek bir dere üzerinde 32 hidroelektrik santrali ve santral inşaatlarına karşı açılmış 65 dava...
Türkiye’nin en önemli doğa koruma alanlarından biri olan Doğu Karadeniz Havzası...
Sayıların ötesinde, bölge halkından sivil toplum kuruluşlarına kadar gittikçe büyüyen bir karşı duruş; doğanın, bölge insanının HES’lere karşı verdiği yaşam mücadelesi, Karadeniz türküleri eşliğinde...

Enis Küçükdoğan: 1982 yılında İzmir’de doğdu. Ege Üniversitesi Radyo-TV ve Sinema Bölümü’nden mezun oldu. 2006 yılından bu yana İz TV’de kurgu yönetmenliği yapıyor.

Son Kale

“Son Kale”, tarihi antik dönemlere dayanan, İzmir’in en eski yerleşim yerlerinden biri olan Kadifekale’nin kentsel dönüşüm sürecine ait hikâyesini anlatıyor. Bu süreçte semtin ve sakinlerinin başına gelenler ve başından geçenler içerden bir gözün tanıklıklarıyla veriliyor. Kale’nin trajik yazgısı, semtin sakinlerinin, yetkililerin, hukuk ve bilim insanlarının görüşleriyle desteklenerek yansıtılıyor. Bu hikâyeyle Kadifekale örneğinden yola çıkılarak kentsel dönüşüm projeleriyle değişen hayatların, kırılan umutların hikâyesine insandan yana bir bakışla yaklaşılmaya çalışılıyor.
“Son Kale” bir değişimi anlatırken, teknokratların unuttuğu ya da göz ardı ettiği “insan” gerçeğini, bize bir ağıt diliyle hatırlatıyor.

Zuhal Akmeşe: 1981 yılında Mardin’de doğdu. Afyon Kocatepe Üniversitesi Uşak Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümü’nden mezun oldu. Daha sonra Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV ve Sinema Bölümü’ne girerek 2010 yılında burayı birincilikle bitirdi. Halen tezli yüksek lisans eğitimine devam ediyor. Bugüne dek sekiz kısa filme ve dört belgesele imza attı.

Tetrist

“Tetrist” İstanbul’un günümüz manzarasının kaybedilen bir tetris oyunu olarak  yeniden düzenlenmesidir. Oyun, 16. yüzyılda Matrakçı Nasuh’un yapmış olduğu bir minyatürden alınan Pera Bölgesi detayının yenilen çalışılmış bir görüntüsüyle başlar ve İstanbul’un son yüzyılını belgeleyen müzikler eşliğinde ilerler. Galata Bölgesi’nin son yüzyıla ait binaları tetris parçaları halinde düşer ve görünmez bir oyuncu tarafından yerleştirilir. Önce taş, sonra beton binalar yükselir, yer yer satırlar kaybolur; bina tipleri müzikle birlikte değişir ve bölgenin görünümü günümüzde tanıdığımız görüntüsüne yakınlaşır. Parçalar hızlandıkça kadraj, oyuncusu yenilmekte olan bir tetris oyunundaki gibi tepeleme dolmaya başlar. İnşası hızlanan binalar Galata Kulesi’ni de geride bırakarak kadrajın üst noktasına ulaşınca “Game Over” yazısı belirir.

Mesrure Melis Bilgin: 1980 yılında İstanbul’da doğdu. Özel Amerikan Robert Lisesi’nin ardından lisans eğitimini ABD’de Bennington College’da resim ve tiyatro alanlarında yaptı. Bilgi Üniversitesi’nde sinema yüksek lisansını tamamladı. Yurtdışı ve yurtiçinde çeşitli sergilere katıldı, yönetmen ve dramaturg olarak çeşitli tiyatro projelerinde yer aldı. Halen İstanbul’da Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Kısa film, resim ve tiyatro çalışmalarını sürdürüyor.

Urbanbugs

Urbanbugs, dünyanın birçok ülkesinde ciddi bir şekilde popülarite kazanan, renkli yapısı ile şehirlere görsel zenginlik katmasının yanında, içerdiği mesajlarla da sosyolojik bir vaka haline gelen, graffiti, stensil, tutkal ve flyer-art gibi birçok dalı olan alternatif görsel sokak sanatları kavramını inceliyor. Belgesel, kavramın Türkiye’deki sosyolojik ve kültürel yansımalarını da araştırıyor.

Aykut Alp Ersoy, 1984 yılında Yozgat’da dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini İzmir Özel Fatih Koleji’nde tamamladıktan sonra 2010 yılında İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin Medya ve İletişim Bölümü’nden mezun oldu.

Yılkı Atları

“Yılkı Atları” belgeseli, yaşamak için gurbet ellere düşen insanların arkalarında köylerde bıraktıkları anne-babalarının, ninelerin, dedelerinin yalnız, hüzünlü ama mücadeleci yaşamlarını küçük kesitler ve görsel bir şölen eşliğinde beyaz perdeye aktarıyor.
Karadeniz köylerinden büyük şehirlere artan göç dalgası yıllar geçtikçe köylerdeki nüfusu ciddi boyutlarda azalttı. Atölyelerin kapanması zaman içerisinde pek çok mesleğin unutulmasına veya kalan zanaatkâr sayısının oldukça azalmasına neden oldu. Arkada kalan çoğul yalnızlıklar ise yaşlılıklarına, yalnızlıklarına, iki büklüm hallerine aldırmadan toprakla bütünleşmeye ve ellerindeki bastona rağmen toprağı yılmadan işlemeye devam ederek hayatta kalma mücadelesi veriyor.

Muhammet Çakıral: 1965 yılında Trabzon’da doğdu. 1988 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden mezun oldu. Yaşadığı yöre ile ilgili yazdığı dört öykü kitabının yanında, değişik gazete ve dergilerde kültür ve sanat yazıları yazdı. Çok sayıda belgesel filmin yapımcı ve yönetmenliğini yaptı. Uzun metrajlı sinema filmlerinde de yapımcılık deneyimi olan Çakıral, yapımcı ve yönetmen olarak bu alandaki uğraşını sürdürmektedir.

Yörümeyenler

Osmanlı zamanında Bursa valisi, Antalya’dan Balıkesir taraflarına göçen yörükler için “herkes bulunduğu yerde kalacak” diye ferman çıkartır. O gün bu gündür göçebe olan yörükler bu fermanla birlikte yerleşik hayata geçerler. Belgeselde, yörüklerin yerleşik hayatta geçimlerini nasıl sağladıkları, ne gibi zorluklarla karşılaştıkları, teknolojiden yoksun olmanın hayatlarını nasıl etkilediği anlatılıyor.

Sadık Ziya Zehir: 1986 yılında Çorum Sungurlu’da doğdu. Turizm sektörünün yanında, çeşitli filmlerde oyuncu, kameraman, kamera asistanı olarak çalıştı. Balıkesir Üniversitesi Burhaniye Meslek Yüksekokulu’nda Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü’nde eğitimine devam ediyor.

TÜMÜNÜ GÖSTERSONRAKİ SAYFA HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3  |   4
http://www.yapi.com.tr/etkinlikler/v-istanbul-mimarlik-kent-filmleri-festivali-basladi_86870.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!