Yapı Müteahhitleri ile Şantiye Şeflerinin Kayıtları ve Yetki Belgeli Ustalar Hakkında Yönetmelik
TMMOB, 16 Aralık 2010 tarih ve 27787 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yapı Müteahhitlerinin Kayıtları ile Şantiye Şefleri ve Yetki Belgeli Ustalar Hakkında Yönetmeliğin bazı maddelerinin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay’a başvurdu. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, konuya ilişkin olarak 16 Şubat
A href="http://www.tmmob.org.tr"
target=_blank>TMMOB, 16 Aralık 2010 tarih ve 27787
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yapı
Müteahhitlerinin Kayıtları ile Şantiye Şefleri ve Yetki Belgeli Ustalar Hakkında
Yönetmelik'in bazı maddelerinin iptali ve yürütmenin durdurulması
istemiyle Danıştay’a başvurdu. Konuya ilişkin bir basın
açıklaması yapan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet
Soğancı, "Ülkemizde yapı üretim süreci uzun yıllardır, geleneksel
müteahhitlik anlayışı ile sürdürülmekte ve mühendisler, mimarlar yapı üretim
faaliyetinden uzak tutulmaktadırlar" dedi. Soğancı, yasa ve yöneltmelikler
düzenlenirken yapı üretim sürecinin 'tasarım', 'uygulama' ve 'uygulamanın
denetlenmesi' safhalarının bütünselliğinin sürekli göz ardı edildiğini, bu eksik
yaklaşım sonucunda özellikle binanın inşa edildiği 'uygulama safhası'nın
zincirin en zayıf halkası olarak ortada bırakıldığını savundu.
|
-
tmmob'den çektigimiz nedir. bu 5 sayı olayı çok saçma zaten mumkunde değil. hep sundan yakınılır; istihdam bekleyen muhendisler? nerdeler? hem neden teknikere teknik öğretmene bu işin önu açılmıyor? o zaman eleman çogalır her insaatın başında bi sorumlu mutlaka olur.. inşaat ustasını ben yetiştiricem herşeyi ben öğreticim belki o muhendiside ben öğreticem ama inşaattan hiçbir şey anlamıyacagım. bu ne perhiz ne lahana turşusu YANITLA
-
Ülkemizde meydana gelen depremlerde kaybettiğimiz vatandaşların, sönen ocakların, sakat kalan insanların ve nihayet kaybedilen milyarlarca dolar maddi kaybın sorumlusu kimdir? Bu kanunlar ve yönetmelikler hangi ihtiyaçtan çıkarılmıştır? Hepimiz biliyoruz ki etkin ve verimli bir denetim yapılamamış; çürümüş, kokuşmuş bir rüşvet çarkı içinde binaların denetimi yapılmış, gelinen noktada depremde en evvel kamu binaları yerle yeksan olmuştur. Bu depremlerde hayatını kaybedenlerin sorumluluğu İmar ve iskan raporu verilmiş binalarda (kaçak yapıları ayıralım) büyük vebali mimarlarımıza ve mühendislerimize aittir.Acaba hangi kamu veya özel inşaatın, mimar veya mühendis imzası olmadan tamamlanma imkanı vardır? Durum bu iken TMMOB'un başkanı sayın soğancının önce iğneyi kendisine sonra da çuvaldızı başkalarına batırması gerekir. Teknikere verilen, 1500 m2 lik bina şantiye şefliğinin; "yapıdaki teknik hizmetin niteliğinin var olanın gerisine düşürülmesi" cümlesini herhalde geçmişte yaşadığımız depremlere dayanarak söylüyor. Çünkü var olan bugüne kadar mimar ve mühendislerin denetiminden geç(me)miş yüz binlerce insanın enkaz altında ölmesinden başka bir şey değildir. YANITLA
-
sayın yetkili arkadaşım bu zamana kadar mimar arkadaşlar masa başında, mühendis arkadaşlar şantiyede, şantiyedeki usta şantiye şefinin akrabası, ondan sonra müteahhit ödeme gecikiyor, iş tabi başı boşluğa düşüyor, niçin işçi arkadaşları ve ustaları meslege göre yetiştirmiyorsunuz? YANITLA
-
köydeki mağarada yaşayan, cebine birkaç trilyon kara para koyan inşaatın ne olduğunu bilmeyen kaçakcı müteahhitiz diye mühendisin işini yapmaya talip olsunlar, sonra sonuç doğu marmara depremi gibi olur. Ben diyorum ki herkes bildiği işi yapsın. YANITLA
-
mühendisler odası kargadan başka kuş tanımam mantığıyla hareket etmektedir. hangi mühendis; yol mu, su getirmeci mi, çelikci mi barajcı mı, daha en az on tane sayabileceğim alt dallar var. dünyada bugün 50.000 tane meslek oluşmuş biz hala pisagorla uğraşıyoruz. YANITLA