STRONG>3194 Sayılı İmar Kanunu ile 5366 Sayılı Yıpranan
Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak
Kullanılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi, dün (23 Mart Çarşamba) TBMM Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm Komisyonu'nda görüşülmeye
başlandı. Yazılı bir açıklama yapan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği
(TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı,
tasarıların tartışılmadan alelacele yasalaştığını savunarak, ''Hükümetin yasama
organına yapmış olduğu bu tazyik sonucu, yasama organı yasama değil, onama
mercii gibi işlev görmektedir. Bu durum, demokrasi ve güçler ayrılığı
ilkeleriyle bağdaşmamaktadır'' dedi.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığının planlamada düzenleyici ve denetleyici bir
görev üstlenmesi gerekirken, sunulan değişiklik ile tarifsiz, sınırsız ve
belirsiz bir şekilde yapı, parsel tesis veya yatırım bazında üst ölçekli plandan
ruhsat aşamasına kadar olan süreçte ''re'sen'' yetkilendirildiği, yerel
idarelerin planlama yetkisine darbe vurulduğunu öne süren Soğancı, şunları
kaydetti: ''Teklif, İmar Kanunu'nun ruhuna ve
hükümlerine aykırıdır. Farklı arazi kullanım biçimlerinin yer seçimleri ve
ruhsatlandırılması işlemleri idari işleme dönüştürülerek, planlamanın yasal,
teknik ve bilimsel gereklilikleri göz ardı edilmekte ve imar planı kapsamı
dışına çıkarılmaktadır. Getirilen teklifle, kamu kurum ve kuruluşları ile
imtiyaz sözleşmeleriyle yaptırılacak yapı ve tesislere ruhsat, yapı kullanma
izin belgesi verme yetkisi yerel yönetimlerden alınarak bakanlığa verilmektedir.
İmtiyaz sözleşmesi ile özellikle uluslararası projelerin uygulanması denetim
dışı bırakılmaktadır. Bunların nasıl denetleneceği açık değildir. Bu teklif
Anayasaya aykırıdır. Anayasa ve mevcut mevzuat gereği, mülkiyete, daimi iskana
konu olamayan kamu ortak malı olarak tanımlanan yaylak, kışlak ve meralar
belediye veya il özel idaresine devredilerek yapılaşma yolu açılmaktadır.''
Soğancı, 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların
Yenilenerek Korunması Hakkında Yasa'nın 4. maddesinin değiştirilmesini öngören
teklifin 5. maddesinin gerekçesinin, ''Özellikle İstanbul Tarihi Yarımada gibi,
eski eser binalarının yoğun olarak bulunduğu alanlarda, yenileme alanı olarak
kentsel yenileme ve dönüşüm amacıyla birçok proje başlatılmış ve bu alanlarda
yapılan projelerde tek parsel tek yapı kapsamında olan binalar ortak kullanıma
alınacak veya birlikte yönetilecek binalar olması gerekmektedir'' şeklinde
olduğunu belirterek, bu düzenlemenin, kentsel yenileme ve dönüşüm projelerinin
gerçekleştirmesi için yasal kılıf olduğunu iddia etti.
Mehmet Soğancı,
getirilen bu yeni hükmün, hiç bir bilimsel veri ve araştırmaya dayanmadığı gibi,
daha çok orada yaşayanların refahı ya da eski yapıların korunmasına değil,
kentsel ranttan pay kapmaya yönelik projelerin hayata geçirilmesine zemin
hazırlayacağını kaydetti. TMMOB'un, kentleşme, planlama, imar, yapı ve afet
alanlarında bütünlükçü ve tutarlı yasal düzenlemeler yapılmasını talep ettiğini
belirten Soğancı, ''Beklentimiz, seçim öncesi rant dağıtılması olarak
algılanacağı açık olan bu tekliflerin, yeni oluşacak parlamento zemininde ve
diğer sosyal tarafların tartışmasına olanak verecek şekilde TBMM gündeminden
çıkarılmasıdır'' dedi.
|