strong>‘Kazalarda azalma yok’
- Bu proje neden uygulanamadı?
- Birçok neden söylenebilir. Doğruluk payları da vardır. Ancak ben ön sıraya akıl almama ve alışkanlıklarımızı değiştirmemeyi çıkaracağım. Yanlış anlaşılmasın. Belirtmek istediğim sürüş alışkanlığı değil. Çalışma yöntemleri ve düzenlemeler. Karayolları teşkilatı konuyu hâlâ elli yıllık alışkanlığıyla projeler üretme ve asfaltlama seferberliği olarak görüyor. Belediye başkanları için de durum aynı. Güvenli Yol Tasarımı’nın içselleştirilmesi, affedici yollar, kendini ifade eden yol kavramları için kafaların, eğitim biçimlerinin değişmesi gerek. Sahadaki polisin etkin hız denetimi yapabilmesi için önce genel müdüründen bakanına yöneticilerin hız unsuruna bakış açılarının değişmesi gerekiyor.
2001’de Talim Terbiye Kurulu’na ve ilgili bakanlığa yüzlerce sayfa değişik yaşlara uygun, risklere odaklanan trafik güvenliği eğitimi müfredatı, materyali ve eğitim yöntemleri ilkeleri sunulmuştu. Yöneticiler bunları inceleyeceklerine, “Biz İskandinav ülkelerinin toplam nüfusu kadar öğrenciye ilköğretim ve lise eğitimi veriyoruz. Bizim kimseden alacağımız akıl yok” dediler. Sağlık Bakanlığı da konuyu ambülans alımına ve sadece kullanılan teknolojiyi yükseltmeye indirgedi. Bir araya gelip ortak planları uygulamak ise zaten hiçbir şekilde beceremediğimiz bir şey. Yalnızca kanun değişiklikleriyle işleri düzeltiriz sanıyoruz. Üstelik de kanunu, çıktığı günün ertesi sabahı delmek şartıyla. Keşke bu iş bu kadar basit olsa.
- Her şeye rağmen son yıllarda alınan önlemlerle trafik kazalarında ölümlerin sürekli azaldığı belirtiliyor. Bu bilgi doğru mu?
- Ne yazık ki bizim resmi rakamlarımız doğru değil. Yani ölülerimizi bile doğru dürüst sayamıyoruz. 10 yıl önce yılda ortalama 10 bin insanımızı trafik kazalarında yitiriyorduk. Bugün de bilimsel analizler toplam ölü sayısının aynı düzeyde olduğunu gösteriyor. Gerçeğe karşı dürüst olmak yerine hâlâ herkes kendi dönemini olumlu göstermeye çalışıyor. Belki kafa kafaya çarpışmalar azaldı. Ama bu kez de yüksek hıza bağlı yoldan çıkma ve diğer çarpışmalar öne çıktı. Ayrıca sadece ölüm rakamlarını kıyaslamak da yanıltıcı olabiliyor. Bu çerçevede uluslararası karşılaştırma kriteri, seyahat edilen milyon kilometre başına ölüm değeridir.
Avrupa’dan 8-10 kat daha güvensiz
Bu değeri resmi değil, gerçek rakam beklentileriyle hesaplayıp, karşılaştırmalar yaparsak Avrupa ülkeleri ortalamasına kıyasla trafik güvenliği açısından 8-10 kez daha güvensiz trafik ortamlarında hayatta kalmaya çalıştığımızı görebiliyoruz.
|