The Residences at 900
Chicago’daki 30 metre yüksekliğindeki ünlü "Muhteşem Mil", 900 N. Michigan Bulvarı Rezidansları’ndaki dış çatı yüzeyi bahçesi Midwest tarımsal peyzajı görünüşünden esinlenen bitkilendirme ve yapısal modelleri ön plana çıkarıyor. Bu yeşil çatı, gelişmiş bir tasarım ve işçilikle, beklenen yüksek konforu birçok çevresel fayda ile birleştiriyor. Rezidanslar, etrafı yükselen gökdelenlerce çevrilmiş dalgalanan çimenler ve alliumların ortasında yer alıyor. Bu şaşırtıcı yan yanalık, tasarımın anahtar unsuru. Bina, içinde yaşayanlara belki de kent yaşamında mümkün olmadığını varsaydıkları bir parça doğa ile hitap ederken, hareketli ve telaşlı bir kentte yaşadıklarını da hatırlatıyor. Çevre binaların sakinleri oradaki mevsimsel değişmelerin, büyümenin ve her baharda yeniden doğuşun güzelliğini görme şansına sahip oluyorlar. Çatılardaki geleneksel ve ağırlıkla kullanılan tasarım çözümlerinin buradaki kullanımını sınırlandıran yapısal çevre ile mücadele veren tasarım ekibi, standart modüler yeşil çatı sistemininin derinlik, yükseklik ve dokuyu ortaya koyan ve bu çatıyı benzersiz kılacak yaratıcı bir kullanımını geliştirdiler. 12.000 m³’lük polistiren izolasyon tabaka 20 cm derinliğindeki yeşil çatı tabakasından 60 cm yüksekliğine kadar büyüyor. Bu, sakinlerin yürüyüp, rahatlayabildiği 20. katın görüş mesafesinden algılanabilir bir derinliği yakalamayı başaran "bahçe"yi, 250 m² döşeme seviyesine yükseltiyor. Bu derinlik algısını geliştirme, farklı uzunluklarda büyüyen çeşitli bitki türleri ile sağlanıyor. Dört karışık bitki türünün mevsimsel ve çok yıllık bitkilerin ekilmesi ile ortaya çıkardığı çimenlikler, farklılaşan uzunluklar, farklı çiçeklenme zamanları, kış havası ve mevsimsel renk armonisinin yaratılması için tasarlanmış. Taş ya da ahşap özellikli ızgaralar ve ahşap malzemeden yapılan 45 m²’lik alan, yaz gölgesi ve gece ışıklandırması sunan iki özel tasarımlı pergola ile kaplanmışlar. Bu alanları kullanan bina sakinleri çatının sadece bir kısmına 60 cm derinliğe dikilmiş olan bitkiler bitişiklerindeki ofislerin 10. katından görülebiliyor. Bu 27 m²’lik alan Japon Lilac ağaçlarından oluşan bir koru ve gülgillerden cotoneaster ile yıllık ve mevsimsel renk sağlayarak görüntüyü koruyan bitkiler ile doldurulmuş. Daha çok rekreasyon amaçlı tasarlanan büyük taşlı bu alan çok sayıda masa-sandalye ve etrafını çevreleyen yaklaşık 1.300 m² uzunluğundaki çimler ve mevsimsel renk değişimleri ile ön plana çıkıyor. Bahçe gün ışığındaki görüntüsü, binayı çevreleyen yüksek gökdelenlerin gece aydınlatmasındaki etkili kent ışıklarının parıltılarına yakınlığından yararlanırken canlı bir hava kazanıyor. Çatı, aynı zamanda enerji tasarrufu sağlayarak hemen yanında yer alan konferans, müzik etkinliği, toplantı salonundaki sesin azaltılmasında da birçok fayda sunuyor. Güzel, çeşitli ve pratik The Resindences at 900 bu yılın en iyi Yoğun Konut Alanı örneğiydi.
|