oman mahalleleri olarak belleklerimizde yer edinen Sulukule ve Hacıhüsrev, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce (İBB) başlatılan "Kentsel Dönüşüm Projesi" ile tarihe karışıyor. Evleri yıkılacak olan 3 bin 500 Roman, müzikleri, kahkahaları, düğünleri, göbek danslarıyla doldurdukları 1150 yıllık semtlerini terk etmek istemiyor, "zoraki göçe hayır" diyor.
Sulukule'nin kendilerine dedelerinden miras kaldığını anlatan Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı Şükrü Pündük , "Ninelerimizin, dedelerimizin evlerinin, mezarlarının bulunduğu bu semtten sürülüyoruz. Tarihimizden sürülüyoruz . Başka tarihimiz, gidecek yerimiz yok. Bizlerin oralarda yaşama imkânı yok. Bizler, müzisyen, at arabacısı, esnaf, seyyar satıcı, kâğıt toplayıcı, hurdacı, çalgıcı, dansöz ve çiçekçiyiz. Öncelikli olarak iş teminatı verilmeli. Buraların çöküntü haline gelmesi bizim değil, Fatih Belediyesi'nin ayıbıdır. Evlerimizi biz restore etmek istedik, izin verilmedi" diyor.
İstanbul'da elindeki hortumla gözaltındaki bir sanığı döverken kameraya yansıyan görüntüleriyle gündeme gelen "Hortum Süleyman" lakaplı Başkomiser Süleyman Ulusoy 'un Sulukule'deki eğlenceyi bitirdiğini dile getiren Pündük, o dönemdeki mağduriyetlerinin şimdi de Kentsel Dönüşüm Projesi ile sürdüğünü dile getirerek "Bizim fikrimiz hiç sorulmuyor. Sanki taşınacak olan bizler değiliz. 50 yıldır bize verilen sözler tutulsun artık" dedi.
Derneğin Yönetim Kurulu üyesi Erdoğan Dalkıran ise 45 yıllık Sulukuleli bir müzisyen. Evlerinin 2-3 katlı turistik evler haline getirileceği ve kendilerine teslim edileceği sözünün Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir tarafından verildiğini anlatan Dalkıran, şunları söyledi: " Evlerin ruhsatları için müracaat etmemizi söylediler. Biz de ruhsata tabi olduk. Evler restore edilecekken zenginlere peşkeş çekilmek için yıkıldı. Sulukule'nin bu hale gelmesine neden olan emniyet ve belediyedir. Ne zaman Fatih'e hacılar, hocalar gelmeye başladı o zaman Sulukule karanlığa gömüldü."
'Ölümler yaşanacak'
Ulaşılabilir Yaşam Derneği'nden Hacer Foggo, Romanlar üzerinde yaptığı çalışmalarla tanınıyor. Sulukule, Kâğıthane, Küçükbakkalköy projelerinde göz önüne alınmayan tek şeyin "insan" olduğuna dikkat çeken Foggo, Küçükbakkalköy'de 256 evin yıkıldığını ve 200 ailenin açıkta yaşadığını ifade etti. Foggo, "15-20 tane tapusu olan ev de yıkıldı. Evleri yıkılanlar barakalar yapmışlardı. Bu barakalar da yıkıldı. Havalar soğudukça ölümler yaşanacak. Zaten Zeynep bebek öldü. Acil Sadabad Viyadüğü'nün altında kamyonlarıyla beraber 15-20 aile yaşıyor. Çocuklar okullarını bu yıl bitirene kadar bari orada yaşamalarına izin verilmeli" dedi.
Avrupa Roman Hakları Merkezi Programlar Direktörü Claude Cahn, Roman mahallelerine yönelik yıkımlar gerçekleştirdiği taktirde, yerel yetkililerce gerçekleştirilecek en büyük, sistemli yıkımlardan biri olacağını belirterek "Bu durum, Türkiye'nin uluslararası hukuk karşısındaki tavrını ve yükümlülüklerini de tartışmaya açacak" dedi.
Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Sekreteri Tayfun Kahraman da "mağdur edici ve yerleşimciyi yerinden eden" diye nitelendirdiği kentsel dönüşüm projesiyle kent merkezlerindeki alt grupların sürülerek üst sınıf için steril binalar yapılmasının planlandığını savundu. Sulukule'deki evlerin yüzde 61'inin ruhsatlı ve tapulu olduğunu belirten Kahraman, "Proje mevcut yerleşimci profilini korumaktan çok uzak" diye konuştu.
Romanlar hakkında daha geniş bilgi almak isteyenler "www.cingeneyiz.org" adlı internet adresinden yararlanabilir.
|