Plan'a Yönelik Olarak TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube'den Yapılan Görüş Bildirimi
Yapı ve nüfus yoğunluğunun doyma noktasını çoktan aşmış olduğu bölgede, son derece sınırlı miktarda açık alan bulunmaktadır. Olası bir afet durumunda Haydarpaşa alanının toplanma ve sığınma noktası olarak tasarruf edilmesi kamu yararı ve can güvenliği açısından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle alandaki yapılaşma yoğunluğunun son derece sınırlı tutulması ve kamusal açık alan özelliğinin korunması gerekmektedir. Tüm İstanbul ölçeğinde alışveriş merkezlerinin ihtiyacın çok ötesine geçerek, doyma kapasitelerini aştığı uzmanlar tarafından dile getirilmektedir. Bu alanda mevzuata dayandırılarak öngörülecek olan herhangi bir kapalı alışveriş merkezi, hem yakınındaki geleneksel Kadıköy çarşısını ekonomik olarak son derece olumsuz etkileyerek bu çarşının giderek işlevini yitirmesine ve ekonomik olarak çöküşüne neden olacaktır. Diğer yanda da alanın yakın hinterlandında bulunan çok sayıda büyük alışveriş merkezi göz önünde bulundurulduğunda yeni bir büyük alışveriş merkezinin (AVM) alanda yer alması doğru bir karar olmayacaktır. Tophane Salıpazarı Limanı, Tarihi Yarımada ve Haydarpaşa üçgenindeki siluet bütünlüğünün sağlanması ve bu anlamda bu bütünlüğü bozmayacak, aksine güçlendirecek bir planlama yaklaşımı geliştirilmelidir. Haydarpaşa Limanı’nın kruvaziyer limanına dönüştürülmesinin Tarihi Yarımada’ya olan uzaklığı ve turistin profil ve beklentileri de dikkate alındığında Tarihi Yarımada’ya transfer güçlükleri ve uzaklık nedeniyle ekonomik açıdan tercih edilir olmayacağı açık olduğu gibi sektör uzmanları tarafından defalarca vurgulanmıştır. Bunun yanı sıra, gelmesi öngörülen kruvaziyer gemilerinin boyutları ve kent siluetine yapacakları olumsuz etkiler göz önüne alındığında, bu işlevin bu alan için uygun olmadığı açıktır. Haydarpaşa Garı, mevcut işlevini sürdürmeli, bunun yanı sıra tematik bir müzeyle desteklenmeli ve kullanılırlığı artırılmalıdır. Garın yanı sıra, demiryolu ve istasyonlarının, bunları besleyen mevcut yapılarla birlikte korunması ve toplum tarafından kullanılırlığının artırılması sağlanmalıdır. İstanbul’un tarihsel bir liman kenti olduğu gerçeği unutulmadan, ‘kruvaziyer’ liman yerine yalnızca yolcu taşımacılığına yönelik bir ‘uluslararası yolcu limanı’ önerisi geliştirilebilir. Liman alanının yeniden işlevlendirilerek kentlilerin kullanımına açılmasında da bu yeni limanın etkisi üst düzeyde olacaktır. Anadoluray ve Marmaray projeleri bittiğinde Nautilus’un önünde çok önemli bir
ulaşım odağı olacağı ve bir anda kentin her iki yakasından binlerce yolcunun
alana ulaşacağı öngörüsünden hareketle, söz konusu alan içinde iyi tasarlanmış
rekreasyon alanları, konser ve eğlence etkinliklerinin alanın kullanıcıları,
ziyaretçiler ve turistler için çekim noktası oluşturacağı ve bu yolla da kamu
için önemli ölçüde ekonomik fayda yaratılabileceği de göz önüne
alınmalıdır”.
|