"OHAL Çevre Davalarına Sıçramamalı"

Birgün Gazetesi'nden Uğur Şahin'in haberine göre, OHAL sonrası ÇED süreçlerine verilen jet onaylar dikkat çekiyor. İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, aynı gün içinde 9 ilçede toplam 9 proje için ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi(ÇED) Raporu gerekli değildir’ kararı verdi. İzmir Valiliği’nin yetkisinde gerçekleşecek projeler için sadece bir tanıtım dosyası yeterli olacak. Akıllara ise, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) ve Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) temsilcilerinin katıldığı ÇED Zirvesi ile geçtiğimiz günlerde Twitter’dan yaptığı açıklama geldi. Zirvede, yargından dönen kararlar gündeme gelirken, mevzuat değişikliği yapılacağı kaydedildi. Planlamaya göre, ÇED raporu alındıktan sonra 60 gün içinde dava açılmazsa, yargı yolu kapanacak. Öte yandan, bakan Özhaseki, ÇED süreci hakkındaki açıklamasında, “Yatırımcılar için en önemli unsurun zaman olduğunu biliyoruz. Bu anlamda yatırımların önünün açılması için ÇED sürecini hızlandıracağız” demişti. Bakanın açıklamaları ve OHAL sonrası alınan jet ÇED onayları, yurttaşlarda ‘talan’ endişesi yarattı.

OHAL çevreye sıçramamalı

Çevre konusuyla ilgili davaları yakından takip eden avukat CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Şehrazat Mercan, Kanun Hükmünde Kararnamelerin(KHK) OHAL ile sınırlı kalması gerektiğinin altını çizdi. Mercan, “ÇED yönetmeliği birçok değişiklik gördü ve bu değişiklikler iyiye yönelik değildi. Halkın katılımı toplantısını kaldırırlar diye endişelerim var. Eğer bunu yaparlarsa, projeler halktan koparılmış olur. Zaten mevcut yönetmelik iyi uygulanmıyor, çok kötü örnekleri var. KHK’ler OHAL için çıkarıldığına göre, OHAL’i ilgilendiren konularla sınırlı kalmalı. Yani çevreye sıçramaması gerek, OHAL’le ilgisi yok ki, alakasız bir konu” dedi.

Vali basit bir dosyayla verebiliyor

Mercan şöyle devam etti: “Baktığım davalardan, şöyle bir gözlemim var; ÇED olumlu kararını iptal ediyoruz. Ne yapmaları gerek, yeni bir ÇED olumlu çalışmaları yapmaları lazım. Direk valilikten ÇED gerekli değildir, kararı alıp devam ediyorlar. Bizim gerekçeli kararlarımız yazılmadan, yeni bir karar çıkıyor. Netice de bu da bir hızlandırma, asıl işlemi yapmıyor. ÇED olumlu kararını bakanlık verirken, ‘ÇED gerekli değildir’ kararını vali, basit bir proje tanıtım dosyasıyla verebiliyor. Çevreye ve başka bir alanlara OHAL sıçrarsa, olağan hale gelir. Bu da olumsuz sonuçlar doğurur.”

Avukat Arif Ali Cangı, İzmir Valiliği’nin verdiği kararla birlikte, OHAL’in bir fırsata çevrildiğinin söyledi. Cangı, “OHAL’in gerekçesine hiç uymasa da, görünen o ki, hükümet doğanın talanına yönelik, ‘yatırımcı’ politikalarını kuralsız bir şekilde işletecek. Hükümetin planlarını önleyen hareketlerinden birisi ekoloji hareketi. OHAL 3 ay daha uzatılacak olursa, sıra ekoloji mücadelesini yürütenlere de gelecek. Bunu görmek gerekir. Demokrasi mücadelesinin ekoloji mücadelesinden ayrılamayacağını düşüncesiyle ses çıkartmak lazım” diye konuştu.

ÇED vizesi alan projeler:

Torbalı’da yapılması planlanan Kalker ocağı,

Kemalpaşa’da Neşe Süt ve Süt Ürünleri İşleme Tesisi,

Aliağa’da Tehlikesiz atık geri kazanımı ve çelik döküm parça imalat tesisi projesi,

Bergama’da etlik piliç yetiştirme tesisi,

Balçova, İzmir Hafif Raylı Sistemi 4’üncü Aşama Güzergah ve Yapım Yöntemi Revizyonu projesi,

Torbalı’da tehlikeli atık ara depolama ve tehlikesiz atık toplama ayırma tesisi projesi,

Bergama’da 154 kV’lık RES projesi,

Ödemiş’te mermer ocağı kapasite artışı projesi,

Kınık’ta salça ve konserve üretim tesisi