Müteahhitler Birliği'nin beklentisi göçün özendirilmemesi ve yeterli analiz yapılmadan uygulamaya başlanmaması
Türkiye Müteahhitler Birliği, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından İstanbul'a yönelik açıklanan Kanal ve İki Yeni Uydu Kent projelerine ilişkin, ''Türk müteahhitlik sektörünün dünyadaki elçileri olarak her iki projeden de en öncelikli beklentimiz; İstanbul'a göçü özendirici etkiler yaratmamaları ve yeterli analize dayalı olarak tasarlanıp uygulanmalarıdır'' değerlendirmesini yaptı. Birlik adına yapılan açıklamada, projelerin inşaat sektörü bakımından ''heyecan verici'' olduğu belirtilerek, sektörel açıdan yaratacağı iş hacminin önemine de işaret edildi. Projeler değerlendirilirken konuya sadece inşaat sektörünün penceresinden bakılamayacağı, detaylı proje ve etüd çalışmalarıyla desteklenmesi gereği vurgulanan açıklamada, şu değerlendirmelere yer verildi: ''En büyük üç imparatorluğa başkentlik yapmış, zengin tarihi ve kültürel mirasıyla benzersiz bir dünya kenti olan İstanbul için önerilecek her türlü mega projenin yaratacağı etkilerin kapsamlı, çok yönlü ve bilgi odaklı bir analize tabi tutulması vazgeçilmez bir zorunluluktur. Bu bağlamda; kente yönelen göç olgusunun nasıl etkileneceğinden başlayarak, metropoliten alan ve kent içindeki trafik akışlarına, kentin benzersiz zenginliklerinin korunmasına, doğal, tarihi, kültürel ve sosyal çevre üzerinde bozucu etkilerin ortaya çıkıp çıkmayacağına, bölgesel ve metropoliten planlama ilkeleri açısından rasyonelliğe ve ekonomik yapılabilirliğe uzanan geniş bir yelpazede pek çok konunun çok iyi irdelenmesi gerekmektedir. Kanal Projesi de İki Yeni Uydu Kent Projesi de mega projelerdir. Türk müteahhitlik sektörünün dünyadaki elçileri olarak her iki projeden de en öncelikli beklentimiz; İstanbul'a göçü özendirici etkiler yaratmamaları ve yeterli analize dayalı olarak tasarlanıp uygulanmalarıdır. Türkiye Müteahhitler Birliği'nin geçmişten bugüne savunduğu görüş; bölgeler arası gelişmişlik farklarının giderilmesi, yatırımların ülke sathına yaygınlaşması ve insanlara doğdukları yerlerde iş yaratmak suretiyle büyük kentlerimize yönelik göç baskısının hafifletilmesidir.'' ''İlk bakışta görünenlerle yetinmemek gerekir...'' İstanbul için önerilen biri Avrupa yakasında Karadeniz kıyısında 40 bin hektarlık eski maden ocakları alanında, diğeri Anadolu yakasında kurulacak iki yeni uydu kent projesinin, deprem tehdidi altındaki niteliksiz yapı stokuna alternatif sunmak arayışını da içerdiği kaydedilen açıklamada, özetle şunlar kaydedildi: ''Bu açıdan bakıldığında maden ocaklarının bulunduğu alan, ilk bakışta yerleşmeye açılabilir gibi görünmektedir. Ancak bu gibi projelerin her aşamasında ilk bakışta görünenlerle yetinmemek çevre, su kaynakları, ülke, bölge ve metropoliten alan içindeki dengeler ve gündelik yaşam üzerindeki etkilerini iyi irdelemek gerekmektedir. Sayın Başbakanın bu uydu kent projelerinin hassas bir etüd ve plan aşamasından sonra yükselmeye başlayacağını belirtmiş olmaları, bu açıdan memnuniyet vericidir. 'Uydu kent' kavramı ekolojik, ekonomik, sosyal ve finansal anlamda yapılabilirliğin yanı sıra sürdürülebilirlik gibi çok temel ilkenin de gözetilmesini gerektirmektedir. Yoğun trafik sorunlarıyla başa çıkmanın gittikçe güçleştiği büyük metropollerin uydu kentlerinden beklenen; eğitim, eğlence, spor, alışveriş gibi sosyal donatıların yanı sıra istihdam olanaklarını da sunan, insanların her sabah kent merkezindeki iş yerlerine gitmek zorunda kalmayacakları, kendi kendine yeterli yerleşme alanları olmalarıdır.''
|