“İstanbul’un ruhuna uygun iki yeni şehir”
Nisan sonunda 'Kanal İstanbul' projesini açıklayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 11 Mayıs'ta da Haliç Kongre Merkezi’nde İstanbul’da biri Avrupa diğeri Anadolu yakasında olmak üzere iki yeni şehir kuracaklarını açıkladı. Erdoğan, açıkladığı projenin bir İstanbul projesi olmaktan ziyade bir Türkiye projesi olduğunu belirterek, “Çünkü İstanbul, Türkiye’nin özüdür, özetidir” dedi. Erdoğan, “12 Haziran seçimlerinin ardından İstanbul için iki yeni şehrin inşasına başlıyoruz. Bu zamana kadar yaptıklarımız nihai bir proje çalışması değil, yapılmış 1/100.000’lik planlar üzerine bir plan, bir proje çalışmasıdır. Bu şehirlerden birini İstanbul’un Avrupa yakasında Karadeniz kıyısında, diğerini Anadolu yakasında kuruyoruz” diye konuştu. İstanbul’un Avrupa yakasındaki şehrin, Karadeniz kıyısında ve maden alanlarında inşa edileceğini açıklayan Başbakan Erdoğan, “Maden ocaklarının artık faaliyetlerini durdurduğu 40 bin hektarlık alan kurulacak şehir sayesinde yeniden hayat bulacak, yeşile ve hayata kavuşacak” diye konuştu. İstanbul’un ruhuna uygun projeler Bu iki şehrin İstanbul’un ruhuna kesinlikle uygun olarak inşa edileceğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: “İstanbul’un denize, kültür ve spora ulaşım noktaları bu şehir olacak. Avrupa yakasındaki bu şehirle birlikte İstanbul’a yıllık kapasitesi 60 milyon yolcu olan dünyanın en büyük havaalanlarından birini inşa edeceğiz. Liman ve marinalarıyla bu şehri aynı zamanda bir ticari merkez olarak da kurgulayacağız. Yeni spor tesisleri yaparak, spor noktasında İstanbul’a çok önemli bir konsepti, bir kompleksi ayrıca kazandıracağız. Kanal İstanbul’da olduğu gibi özellikle iki şehir projemiz de ayrıntılı ve hassas bir etüd ve plan aşamasından sonra yükselmeye başlayacak. Bu konuda seçimden sonra fevkalade bir hal olmadıktan sonra 1 yılsonunda inşallah makineler o bölgede çalışmaya başlayacak. Bu arada 3. köprünün ihalesini yapmış olacağız. Bir taraftan 3. köprüyle ilgili çalışmalar da proje bazında bitirilmiş olacak ve onun da çalışmaları başlayacak”. “İstanbulluları deprem tehdidinden kurtarmak istiyoruz” “İstanbul’un finans merkezi olma hedefi bu iki şehirle daha da güçlenecek. Bu iki şehir İstanbul’un ruhuna, fiziki yapısına ve çevreye zarar vermeyecek ve tam tersine burada bu unsurları güçlendiren, rahatlatan, nefes aldıran bir anlayışla inşa edilecek” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu iki şehir ile İstanbul’un nüfusunu arttırmayacağız. Bu iki şehri depreme hazırlık, kentsel değişim dönüşüm için yapacağız. Şimdi bunları hayata geçirmenin adımlarını atıyoruz. İstanbul’da yoğunluğun olduğu, insanca yaşayamıyoruz değeceğimiz yerlerimiz var. Buralarda valimiz, belediye başkanımızdan, kaymakamlarımızdan yardım alacağız. Benim vatandaşım insanca yaşamanın erdemine ulaşsın. Daha önce İstanbul’a Başakşehir’i, Hilalkent’i, Ataşehir’i, Kayabaşı’nı kazandırdık. Hep buralarda değişim dönüşüm var. İnsanca yaşayamayacağınız, yangında sokak arasına giremeyeceğiniz yerlerden halkımızı kurtarmak istiyoruz. Bir deprem olursa onbinlerce, yüzbinlerce insanımızın ölümüne neden olacak durumdan İstanbulluları kurtarmak istiyoruz. Karadeniz şeridi deprem tehlikesi en az olan yerdir. Avrupa’da önceki hafta açıkladığımız Kanal İstanbul’a belli uzaklıkta bir kent kuracağız. Bu bölge geçmişi itibariyle de hep taş ve kömür ocaklarının bölgesidir. İki yakada toplam 2 milyon, bizim düşüncemiz bir milyon ve bir milyon yerleşim yeri sağlayacağız. Uydu kentler değil, kültürel, ekonomik kentler olacak yükselecek.” 3. havalimanı ve 3. köprü de inşa edilecek Hedeflerinin 60 milyonluk gidiş gelişi olan bir havalimanı yapmak olduğunu, İstanbul’daki havalimanlarının artık talebe cevap veremediğini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti: “Sabiha Gökçen bile sıkışmaya başladı. Bu sıkıntıları kaldırmalıyız. Büyük düşünüyorsanız bunları yapmalısınız, biz büyük düşünüyoruz. Bu şehirlere deprem riski altındaki bölgeler taşınacak. Bu gönüllülük esasına göre yapılacak, kimsenin hakkı yenmeyecek. Kuracağımız iki yeni şehirle İstanbul'un marka özelliğini daha fazla öne çıkarıyoruz. İki şehirden kasıt iki ayrı şehir değil. Bu şehirlerle Marmara Bölgesi'nde sosyal ve ekonomik farklılıkları daha aşağı çekiyoruz. İki şehir her türlü imkanın sunulduğu yaşanabilir kentler olacak. Üçüncü köprünün yol güzergahı da buradan geçecek. Üçüncü köprü, TEM birbirine bağlanacak. Çok daha kısa sürede ulaşma imkanını yakalayacağız. Bu iki şehir İstanbul'un ruhuna fiziki yapısına ve çevreye zarar vermeyecek. Burada bu unsurları güçlendiren, rahatlatan, nefes aldıran bir anlayışla inşa edilecek. Her türlü turizm, kongre organizasyonu için bunlarla çekim merkezine dönüşecek. İstanbul'un ruhuna uygun olarak inşa edilecek”. Avrupa yakasındaki şehir Karadeniz kıyısında maden alanlarında inşa edileceğini, bu alanda şu anda ekolojik dengenin bozulmuş durumda olduğunu aktaran Erdoğan, “Bu 40 bin hektarlık alan şehirle yeniden yeşile ve hayata kavuşacak. Avrupa yakasındaki şehirle İstanbul'a yıllık kapasitesi 60 milyon yolcu olan havaalanını inşa edeceğiz. Bu şehri bir ticari merkez olarak kurgulayacağız. İstanbul'a çok önemli bir kompleksi ayrıca kazandıracağız” şeklinde konuştu. Kanal İstanbul'da olduğu gibi bu iki şehir projesinin de ayrıntılı ve hassas bir plan aşamasından sonra yükselmeye başlayacağını, seçimden bir yıl sonra makinelerin o bölgelerde çalışmaya başlayacağını ifade eden Erdoğan, “Biz bu arada üçüncü köprü ihalesini yapmış olacağız. Muhalefetin, bazı medya kuruluşlarının, yazarların, derneklerin bu projeye de önyargılı yaklaşacaklarını, peşin hükümle eleştireceklerini tahmin etmek güç değil. Maden ocaklarının hali ortada. Birinci, ikinci, üçüncü köprüye karşı çıkanların, bizim bu projelerimizdeki vizyonu da paylaşmayacaklarını tahmin ediyoruz. Bu iki şehir İstanbul ve Türkiye'yi 2023 hedeflerine biraz daha yaklaştıracak. Anadolu'daki projelerle de Türkiye yeni bir döneme adım atmış olacak. Bu projeler 21. yüzyılın bir Türkiye yüzyılı olmasına kapı aralayacağına inanıyoruz. Bu projelerin ben hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
|