br >
Sistemde ciddi tıkanmalar var
Metrobüs güzergâhında bugün bile metro ile karşılanabilecek bir yolculuk
talebi olduğunun altını çizen Prof. Gerçek, metrobüsün ancak sağladığı kapasite
kadar yolcu taşıyabildiğini ifade etti. Metrobüsün bir yönde saatte en çok 19
bin yolcu taşıyabildiğini dile getiren Gerçek şunları söyledi: “Oysa burada daha
yüksek bir yolculuk talebi var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin
Bakırköy-Beylikdüzü arasında bir metro projesi bulunuyor.
Önümüzdeki 5 yıllık programa aldıklarını açıkladılar. Bu metronun fizibilite
etütlerine baktığınızda 2013’ten sonra bir yönde saatte 30 bini bulan yolculuk
talepleri olduğu görülüyor. Metrobüsten sonra birçok toplu taşıma hattı
kaldırıldığı için bu güzergâhtaki toplu taşıma yolcuları için başka seçenek de
kalmadı. Sistemde ciddi tıkanmalar oluyor; çünkü bu yüksek talebi
karşılayamıyorsunuz. Metrobüs şu anda kapasitesinde çalışıyor. Doruk saatlerde
daha fazla taşıması mümkün değil. Doruk saatlerde yaklaşık 30 saniyede bir araç
kalkıyor. Araçlar ortalama 150-160 yolcu alıyor.”
‘Kervan yolda düzülüyor’
Prof. Gerçek, yönetimlerin birçok ulaşım projesinde izledikleri “kervan yolda
düzülür” anlayışını da eleştirdi. Alınan yanlış ulaşım kararlarının geri
dönüşünün mümkün olmadığına vurgu yapan Prof. Haluk Gerçek, karar alma süreci
ile ilgili eleştirilerini söyle özetledi:
“Yetkililer, genellikle, projeleri hızlı uygulayıp ‘çıkacak sorunları sonra
çözeriz’ diyorlar, ancak öyle olmuyor. Türkiye’de kente ve ulaştırmaya ilişkin
karar süreçlerine bakmak gerek. Bu kararlar alınırken hangi değerlendirmeler
yapılıyor, kararları kimler, nasıl alıyor soruları çok önemli. Birçok büyük
ulaştırma projesi, gerekli etütler ve değerlendirmeler yapılmadan ya da yapılan
değerlendirmeler göz önüne alınmadan tepeden inme kararlarla gerçekleştiriliyor.
Yapılan birçok çalışma da ‘şeklen’ yaptırılıyor. Örneğin, üst düzey bir hükümet
yöneticisi ya da bir belediye başkanı, Avrupa’nın bir kentinde gördüğü bir aracı
beğenip ‘ben bundan isterim’ diyor. Bunu anlamak mümkün. Ancak, bundan sonra, bu
araç işletileceği kentin koşullarına uygun mu, ucuz mu, pahalı mı diye
değerlendirilmeden sipariş veriliyor ve alınıyor. Bu işlerde yöneticilerin
kararlarını yapılması gereken kapsamlı değerlendirmelere ve analizlere göre
verdiklerini söylemek çok zor. İstanbul kenti, hemen hiçbiri yapılan planlarda
yer almayan büyük projelere göre biçimlendiriliyor. Çoğu zaman önce karar
alınıyor, sonra bu projeler planlara işleniyor. Örneğin, boğazı geçecek olan
karayolu tüneli projesi hiçbir planda yoktu, ama hükümet bu projenin ihalesini
yaptığı için JICA tarafından hazırlanan ulaşım ana planına, hiçbir değerlendirme
çalışması yapılmadan girdi. Türkiye’de buna benzer çok sayıda uygulama göstermek
mümkün. Karar sürecinin katılımcı ve şeffaf olmayışı, toplumun kentsel konularda
bilgi ve bilinç eksikliği ya da yanlış bilgilendirilmesi Türkiye’ye çok pahalıya
mal oluyor.”
Bize pahalıya patladı
Prof. Haluk Gerçek, metrobüs sisteminin inşaat maliyetlerinin dünyada,
kentine ve sistemine göre kilometre başına 5-10 milyon dolar arasında
değiştiğini söyledi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği maliyet
değerlerine göre metrobüsün kilometresinin 9 milyon TL civarında olduğuna dikkat
çeken Gerçek şöyle devam etti:
“1 kilometre metronun inşaat maliyeti 40-50 milyon dolar kadar. Ancak
metronun sağladığı kapasite ile saatte bir yönde 60-70 bin yolcuyu
taşıyabiliyorsunuz. İstanbul’un birçok yerinde ancak metro ile karşılanabilecek
yüksek yolculuk talepleri söz konusu. Yeni yapılan ulaştırma ana planı
çalışmalarında da İstanbul’da 15 yıl içinde 500-600 kilometrelik bir metro ağına
gereksinme olduğu kabul edildi. Bunu yapamadığımız zaman kentteki ulaşım ve
trafik sorunlarını azaltmak mümkün değil.”
Metrobüs hatlarındaki çelik bariyerler nedeniyle meydana gelen ölümlü
motosiklet kazalarına da değinen Gerçek, motosiklet kazalarının azaltılması ile
ilgili olarak ABD’de hazırlanmış bir raporda, çelik halatlı bariyerlerin beton
bariyerlere göre ölümcül kazalar açısından motosiklet sürücüleri için çok daha
riskli olduğunun belirlendiğinin altını çizdi.
|