Koşuyolu Gönüllüleri Başkanı Nergül Okumuş ve Gönüllü Sekreteri
Vicdan Özkul sorularımızı yanıtladılar...
Koşuyolu Gönüllüleri ne zaman ve nasıl bir araya
geldi? Nergül Okumuş: Koşuyolu Gönüllüleri, 2004 yılında
mahallelilerin isteği üzerine kuruldu. Gönüllü merkezimizde mahallelilerle bir
araya geliyoruz; çok güzel dostluklar kurduk. Aynı apartmanda oturup birbirini
tanımayan komşular burada tanışıyor. Çeşitli yardım organizasyonları
gerçekleştiriyoruz. Örneğin kısa bir süre önce Hakkari’deki bir ilkokulda okuyan
110 çocuğumuzu giydirdik. Ayrıca özel geceler ve yemekler
düzenliyoruz. Vicdan Özkul: Aslında bu oluşum, Koşuyolu
halkının ihtiyacından doğdu. Amaç, Koşuyoluluların daha etkin ve sosyal bir
yapının parçası olmalarını sağlamak; fiziksel, düşünsel ve ekonomik anlamda
paylaşımlarını artırmaktı. Bütün bunları bir kurum çatısı altında
gerçekleştirmek istedik. KASDAV da bize çok destek oldu. Koşuyolu Gönüllüleri
artık başka semtlere, hatta şehirlere destek verir hale geldi.
Hangi şehirler bunlar? V.Ö.: Örneğin
Hakkari... Buradaki bir ilköğretim okulunun öğrencilerini
giydirdik. N.O.: Diğer gönüllü evleri de yardıma ihtiyacı
olanlara ulaşabiliyor. Çünkü Kadıköy Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren
KASDAV’ın başkanı, aynı zamanda Kadıköy Belediye Başkanı olan Selami Öztürk.
Dolayısıyla Kadıköy belediyesi olarak her yere yetişip
uzanabiliyoruz.
Zaten belediyeye bağlı bir gönüllü evi olduğunuz için
yerel yönetimle de iyi ilişkiler kuruyorsunuz sanırım. N.O.: Evet,
hep iç içeyiz. V.Ö.: Kolumuz ağrıyor desek başkanımız eksik
olmasın anında müdahale edip gelir. Küçük, büyük, az, çok bakmaksızın koşuyor.
Kadıköy ve Koşuyolu halkı olarak çok mutluyuz.
KASDAV bünyesindeki diğer gönüllü evleriyle ortak bir
çalışma alanınız var mı? N.O.: Diğer gönüllü evleriyle her ay bir
araya gelip toplantılar yapıyoruz. V.Ö.: Fikir alışverişinde
bulunuyoruz. Toplu halde neler yapabiliriz diye
tartışıyoruz. N.O.: Başkanlık süremiz iki yıl. İki yıl sonra
yönetimdeki diğer arkadaşlar bu görevi devralıyor.
Çeşitli kurslar da düzenliyorsunuz. Ne tür kurslar
bunlar? N.O.: İngilizce, resim, müzik ve çeşitli el sanatları
kursları şu anda hâlâ devam ediyor.
Sosyal etkinlikler yanında kentsel sorunlara yönelik
çalışmalarınız oluyor mu? Örneğin hemen yanı başınızdaki Validebağ Korusu ile
ilgili çeşitli sorunlar gündeme geldi. Böyle bir durumda ortak bir tavır
sergiliyor musunuz? N.O.: Elimizden gelen bir şey olursa yardımcı
oluyoruz, olmazsa başkanımız Selami Bey’e
bildiriyoruz. V.Ö.: Biz burada gönüllülerimize toplum
bilincini aşılamaya çalışıyoruz. Validebağ Korusu ile ilgili de insanları
bilinçlendirmeye çalışıyor, neler yapılabileceğini anlatıyoruz. Daha çok
insanları bilinçlendirmeye çalışan bir misyonumuz var. N.O.:
Validebağ ile ilgili toplantılara katıldık. Validebağ, Üsküdar ilçesi
sınırlarında kaldığı için pek fazla bir şey yapamıyoruz maalesef. Ancak
toplantılarına katılarak destek oluyoruz. V.Ö.: Hangi ilçeye
bağlı olursa olsun, Validebağ Koşuyolu için de çok önemli. Hatta İstanbul için
de çok önemli bir bölge. Bu civardaki nefes alınacak tek bölge olması nedeniyle
yeşil kalmasını istiyoruz. Dolayısıyla Validebağ’ı koruma gayretimiz devam
ediyor. N.O.: Bir ara madde bağımlılarının kalacağı yatılı
okul olarak kullanılacağı söylendi, o zaman da elimizden gelen her türlü desteği
verdik. Koşuyolu halkı olarak dava açtık ve sonunda iptal
ettirebildik.
Kent yaşamı içinde sivil toplum örgütlerinin önemli bir
işlevi var. Bu anlamda semt sakinleri ve yerel yöneticiler arasındaki iletişimi
güçlendirmek adına siz ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? N.O.: Bize
problemini bildiren vatandaşın sorununu çözebiliyorsak çözüyoruz. Ama daha çok
semt sorunlarını ve dilekleri yerel yönetime bildiren bir aracı
konumundayız. V.Ö.: Aslında bireysel sorunlardan çok mahalli
ve sosyal problemler bizi ilgilendiriyor.
Bundan sonraki projeleriniz neler? N.O.: 15
günde bir toplantı yapıyor ve o anda kimden ne proje gelirse onu
değerlendiriyoruz. V.Ö.: Yani uzun vadeli planlar
yapmıyoruz. Aylık veya haftalık programlarımız oluyor. Örneğin bu ayın projesi,
kadınlarla ilgili bir sempozyumdu. Fizik tedavi doktorları geldi ve
kadınlarımızı bilinçlendirmeye yönelik konuşmalar yaptılar. Menopozla ilgili bir
sempozyum düzenledik. Bundan sonra da bize uygun gelen fikirleri değerlendirip,
projelendirmeye devam edeceğiz.
Kadıköy Belediyesi’ne bağlı KASDAV çatısı altında bir
araya gelmiş ve düzenli faaliyet yürüten pek çok gönüllü evi var? Bu, diğer
ilçelerde pek göremediğimiz bir durum. Sizce Kadıköy farkı ne? V.Ö.:
Bence bu tarz örgütlenmeler diğer ilçelerde de çoğalmalı. Biz Kadıköy ilçesi
olarak elimizden geleni yapıyoruz. Bir insanın demokrasi bilincini taşıması için
belirli bir kültürü edinmiş olması gerekiyor. Biz, bir kişiye daha ulaşabilmek,
birkaç kişiye daha yardımda bulunabilmek, zihinlerinde kıvılcımlar yanmasını
sağlamak için bu şekilde bir yol izliyoruz. Ancak tabii bu tarz çalışmaların
artırılması gerekiyor. Bütün mahalle evlerimiz ve başkanımız sürekli çalışıyor.
Fakat maalesef gönüllülük bilinci henüz pek oluşmamış. İnsanlar aktif rol almak
ve sorumluluk altına girmekten korkuyorlar.
Eklemek istediğiniz başka bir şey var
mı? V.Ö.: Destek bekliyoruz. Şu anda gündemde tekerlekli sandalye
projemiz var. Her sene iki ya da üç kişinin motorlu sandalye ihtiyacını
karşılıyoruz. İnsanların da kafalarının bir köşesinde, "Acaba bizim de bir
yardımımız olur mu" düşüncesini taşımalarını istiyoruz. Bizi dinlemelerini rica
ediyoruz. Örneğin AKP’li belediyelerin anlayışı daha çok kendinden olanı
kucaklamaya yönelik. Ama biz Kadıköylüler olarak, kapıdan kim girerse girsin
"Nasıl yardımcı olabiliriz" zihniyetiyle hareket ediyoruz. Bu noktada
farklılaştığımızı düşünüyorum.
|