p>Zirveye katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Türkiye’de insanların deprem olduğunda çok dövündüğünü, ancak yapı stokunun afetlere karşı duyarlı hale getirilmesi konusunda ciddi çalışmalar yapılmadığını ifade etti.
1950’lerden itibaren şehirlerin büyümesiyle birlikte yapılaşmanın kontrolden çıktığını söyleyen Bakan Bayraktar, başlangıçta masum olan gecekondu olgusunun giderek ranta ve çok katlı kaçak yapılara dönüştüğünü, halihazırda gecekondularda oturanların yüzde 70’inin kiracı olduğunu kaydetti. Artık Türkiye’nin şehirlerini düzenli hale getirmek zorunda olduğunu vurgulayan Bakan Bayraktar, afet riski altındaki alanların dönüştürülmesine ilişkin yeni yasa çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Bakan Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çıkarmak istediğimiz yasa biraz radikal bir yasa"
“Ana hedefimiz, afet riski taşıyan, başta deprem olmak üzere yangın, sel, heyelan, çığ gibi risk taşıyan bu yapı stokumuzu depreme karşı güvenli hale getirmek. Bu can meselesi. Bu mal meselesi. Şimdi tabii ki çıkarmak istediğimiz yasa biraz radikal bir yasa, biraz definitif bir yasa. Burada tabii 3’te 2 çoğunlukla mülkiyeti tasarruf etme imkanını getiriyoruz. Bilimsel teknik heyet tarafından ‘Bu bina olası bir depremde ayakta kalamaz’ denilen bir binayı yıkmak zorundayız. Bunun için idari mahkemeler tarafından, idari davalar tarafından yürütmeyi durdurma kararı verilmesin diye bunu yasaya tadat ettik. Eğer Meclis de bunu kabul ederse, böyle çıkacak. Bunlar zor işler ama tüm insanlarımızın tüm katmanları bunu desteklemezse bu işin altından kalkamayız.”
Mevcut kötü yapı stokunda toplumun tüm kesimlerinin sorumluluğu bulunduğunu belirten Bakan Erdoğan Bayraktar, “Bu ortak iradeyi, ortak aklı, ortak beraberliği yakalayıp canhıraş bir gayretle bu afet dönüşümünü, afet riski altındaki binalardan Türkiye’yi kurtarma işini başlatmak mecburiyetindeyiz” dedi.
Bakan Bayraktar, şöyle konuştu:
|