İmza kampanyası başlatan Kent Hareketleri, mimar, peyzaj mimarları, şehir plancıları, ilgili üniversite ve bilim kurumları ve kentsel dönüşümle ilgili meslek sahiplerine; "ekolojiyi ve çevreyi tamir edilemez bir şekilde zarara uğratacak, yoksulluğu arttıracak, insanları yerlerinden edecek, somut ve somut olmayan kültürel miras değerlerini, çok-sınıflı kamusal alanları ve kent meydanlarını, kamusal binalar ile kentin hafıza mekânlarını yok edecek projelerde yer almamaları, bunları gerçekleştiren tüm projelere de karşı çıkmaları" çağrısında bulundu. İnsiyatif, bu projelerde yer alanların isimlerini teşhir edecek.
Kent Hareketleri tarafından yapılan yazılı açıklamada, kentlerin planlanması ve kentsel mekanların tasarım ve üretimleri giderek artan bir şekilde küresel sermaye tarafından tayin edilmekte olduğu, kentlerin kullanıcılarına ve sakinlerine söz hakkı tanınmadığı savunularak, kent yöneticilerinin de hak ve özgürlüklere dayalı eşitlikçi ve adil kentler inşasına çalışmak yerine, kentsel girişimcilik ile kentleri pazarlama yarışına girdikleri, kentsel ranttan nemalanacak bir kısım mimarlar ve plancılar ile akademi camiasının bir bölümünü de saflarına kattıkları iddia ediliyor.
Açıklamada,
"Amansız bir rant hırsıyla kentleri ayrıştıran, insan hakları ihlal ve mağduriyetlerine neden olan, doğayı, çevreyi, kültür varlıklarını ve tarihi değerleri hiçe sayan bu gidişata karşı; kent mekanları üzerinde söz hakkının kentin sakinlerinde oldugunu beyan ederek, insan hak ve özgürlüklerine dayalı, içerici, eşitlikçi ve sosyal dayanismaci; hukuki güvenceleri ve katılımcı mekanizmalarıyla tüm sakinlerinin barış ve onur içinde yaşayabilecekleri sürdürülebilir bir kent talebiyle ve kentlerimizi yok edecek projelerde yer alanları gelecek nesillerin affetmeyecekleri bilinciyle, isimlerini teşhir etmekten çekinmeyeceğimizi bildirmek üzere bu çagrıyı kamuoyunun imzasına açıyoruz"
deniliyor. İmzaya açılan metin şöyle:
"Kentlerin kullanıcıları ve sakinleri olarak aşağıda imzaları bulunan bizler, insan hak ve özgürlüklerine dayalı, içerici, eşitlikçi ve sosyal dayanışmacı, hukuki güvenceleri ve katılımcı mekanizmalarıyla tüm sakinlerinin barış ve onur içinde yaşayabilecekleri sürdürülebilir bir kentin inşası için:
* Kamu politikalarının, kentsel planlamanın, bütçelendirmenin ve kent süreçlerinin tasarlanmasında, uygulanmasında, izlenmesinde ve değerlendirilmesinde kent sakinlerinin katılımcılığının en yüksek karar alma seviyelerinde sağlanmasını,
* Kentin kaynaklarının toplumsal sorumluluk ile kullanılmasını,
* Ayrımcılık yapmadan, kentin tüm sakinlerine sağlıklı ve yaşanabilir bir çevre teminini,
* Doğal afet bahanesiyle spekülasyon ve rant amaçlı projeler yerine,
* Bu afetlere karşı tedbirlerini alan,
* Yasal güvenliği olan emniyetli konut hakkını, kentin sakinlerini zorla tahliye ile yerinden etmeksizin garanti eden bir yönetimi,
* Kentsel ayrışma/dışlama /zorla tahliye ve yerinden etmelere karşı hukuki yaptırım mekanizmalarını,
* Kentteki tüm kişi ve topluluklara eşit şartlarda gelişim olanakları sağlanmasını,
* Kentsel gelişmenin kırsal topluluklar, doğal ve tarihi değerler, ekolojik rezervler, diğer kentler ve gelecek nesiller aleyhine olmayacak bir planlamayla gerçekleştirilmesini,
talep ederek, mimarlar, peyzaj mimarları, şehir plancılar, ilgili üniversite ve bilim kurumları ve kentsel dönüşümle ilgili meslek sahiplerine:
* Ekolojiyi ve çevreyi tamir edilemez bir şekilde zarara uğratacak, * Yoksulluğu arttıracak, * İnsanları yerlerinden edecek, * Somut ve somut olmayan kültürel miras değerlerini, * Çok-sınıflı kamusal alanları ve kent meydanlarını, * Kamusal binalar ile kentin hafıza mekânlarını, * Yok edecek projelerde yer almamaları,
* Bunları gerçekleştiren tüm projelere de karşı çıkmaları
çağrısında bulunuyoruz.
Kenti/ kentlerimizi yok edecek bu projelerde yer alanları gelecek nesillerin affetmeyecekleri bilinciyle, isimlerini teşhir etmekten çekinmeyeceğimizi açıklıyoruz".
Detaylı bilgi için tıklayınız
|