Kayseri, ihracat ve üretim odaklı
ekonomik aktivitesi, sanayideki teknoloji kullanımı ve üniversite-sanayi
işbirliğiyle kentsel dönüşüm alanındaki çalışmalarıyla hızla gelişen, dinamik
bir kent. 2007 yılı için İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından yapılan ‘İSO 500
Büyük Sanayi Kuruluşu Anketi’nde ilk 500 kuruluş arasında 16 Kayserili firma yer
alıyor. Kayserili sanayicilerin marka bilinci ve ürün çeşitlemesi yüksek;
üretilen 300 farklı ürün, yaklaşık 150 ülkeye ihraç ediliyor. Kayseri
sanayisinde ön plana çıkan sektörler; mobilya, tekstil, gıda, kimya, metal,
maden ve elektronik; lokomotif sektör ise, son yıllarda özellikle Boydak
Grubu’na ait İstikbal markası altında gelişimini sürdüren mobilya. Dünyada 78
ülkede İstikbal markasını taşıyan ürünler satılırken Yunanistan, Bulgaristan,
Rusya, Mısır, Almanya gibi birçok ülkede de İstikbal mağazaları var. Mustafa
Boydak, mobilyada ki hedeflerini ‘Dünya markası olmak’ şeklinde ortaya koyuyor
ve yurtdışındaki mağaza sayısını 300’e çıkarmayı hedefliyor.
Kayseri ekonomisinin başarısının altında yatan nedenlerden en önemlisi,
kentin ekonomik ve sosyal hayata damgasını vuran Ahilik geleneği geçmişine
dayanan ticaret geleneğidir. Aileler çocuklarını çok küçük yaşlarda ticarete
yönlendiriyor. Bir diğer unsur ise, firmaların çok ortaklı kurulmasıdır.
Ekonomik dinamizm kurumsal örgütlenmeyi de içeriyor. Kentin ekonomisine yön
vermesi ve gelişimi bakımından iki önemli kurumdan bahsetmek mümkün: Kayseri
Sanayi Odası (KAYSO) ve Kayseri Ticaret Odası (KTO). Kayseri sanayisi, dünyanın
sanayi kollarına ve insan hayatının her yönüne yön vereceği tahmin edilen,
gelişmiş ülkeler tarafından kritik teknoloji olarak desteklenen nano-teknolojiye
yöneliyor ve bilişim teknolojilerindeki gelişmeleri yakından izlemeye çalışıyor.
Bu nedenle Kayseri AR-GE çalışmalarına yatırım yapıyor. EDAM ve Deloitte
tarafından hazırlanan ve Ocak 2009’da yayınlanan ‘Türkiye İçin Bir Rekabet
Endeksi’ başlıklı raporda ‘yaratıcı sermaye endeksi’nde Kayseri, 81 kent
arasında altıncı sırada yer alıyor.
Dünyaya açılma ve Kayserililik
KTO Başkanı Hasan Ali Kilci, Kayseri’nin dönüşümde en önemli unsurun kentin
küreselleşmeye ayak uydurması ve AB sürecini ciddiye alıp, bu sürecin etkilerini
kendisi için olumluya çevirmesi olduğunu düşünüyor. Örneğin, Boydak Grubu,
Türkiye’deki mobilya sektörünün uluslararası pazarlarda Almanya, İtalya gibi
güçlü üreticilerle rekabet edebilmesi için, üretim ve kalite kapasitesinin,
tasarım ve markalaşma ile birleştirilmesi gerektiğinin farkında. Mustafa Boydak,
markalaşma süreci içerisinde AB’nin beklediği standartlara ulaşmanın
zorunluluğunu belirtiyor.
Ekonomik dinamizme karşın, son yıllarda yapılan alışveriş merkezleri
sosyalleşme ihtiyacını gidermeye büyük katkı sağlasa da kent insanının sosyal
aktivite anlayışına paralel olarak, ‘dışarı çıkma’ kültürü yerine ‘ev
oturmaları’ kültürü yaygın. Hava kararınca sokakların bomboş olduğu bir Kayseri
ile karşılaşıyorsunuz. Şehrin dışardan çok fazla göç almayan yapısı kültürel
homojenlik sağlanmasına katkıda bulunmuş ve kent kimliği farklılıkların birlikte
yaşaması ve çok-kültürlülük yerine ‘Kayserililik’ olgusu üzerinden şekillenmiş.
Toplumsal bağlılık, dayanışma ve yardımlaşma, ekonomik yaşamda var; ama
farklılıkların çok olmadığı bir kentsel yaşamı da içeriyor Kayserlilik
olgusu.
Bütün bu dinamizme ve ekonomik büyümeye karşı, Kayseri her geçen gün
derinleşen ekonomik krizden korkuyor. 26 Aralık 2008’deki açıklamasında KAYSO
Yönetim Kurulu Başkanı Boydak, ileriyi göremediklerini ve hükümetinin krize, hem
AB sürecini canlandırarak, hem IMF ile anlaşarak, hem de üretime önem vererek
yaklaşması gerektiğini söylüyor. Boydak’a göre AB Projesi Türkiye için hayati
önem taşıyan bir proje ve bu proje konusunda son iki yıldır isteksizlik var.
Kilci de Kayseri’de ekonomik sıkıntının giderek büyüdüğünü ifade ettiği, 27
Şubat 2009’daki konuşmasında, Organize Sanayi Bölgesi’nde üç sene önce açılan
200’e yakın fabrikanın yüzde 80‘inin kiralık ya da satılık olduğunu söyleyerek,
hükümetten sanayi kapasitesini arttırıcı tedbirleri yaşama geçirmesini
istiyor.
|