Kanal İstanbul ve Kanal Çeşme tartışmaları devam ederken, Çevre Şehirlik Bakanlığı tarafından Gökçek dönemi çılgın projelerinden olan ve İmrahor Vadisi’nin katledilmesine neden olacak Kanal Ankara’nın inşaatına başlandı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Ankara’yı nefessiz bırakacak ve ekosistemi bozacak kanalın, açtıkları davalara rağmen, hukuk arkadan dolanarak inşa edilmesine sert tepki gösterdi.
İmrahor’da Kanal Ankara Kıyımı Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “İmrahor Vadisi'ne ilişkin yürürlükte bulunan Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 16.03.2018 tarih ve 488 sayılı kararı ile onaylı Çankaya İlçesi Mühye (Yeşilkent) Mah. İmrahor Vadisi ve çevresi 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar plan değişikliğinin yürütmesi, Ankara 2. İdare Mahkemesi'nce durdurulmuştur. İdarenin itirazı da reddedilmiştir. Davalar devam ederken süreci devam ettirmek için sürekli yeni planlar yapıldı ve İmrahor planları defalarca iptal edildi. Ankara'nın en önemli ekolojik koridorlarından İmrahor Vadisi'nin rant için yapılaşmaya açılması bir kıyımdır, hukuksuzluktur. Mamak, Çankaya ve Ankara’yı yakından ilgilendiren bu planlama alanı oldukça büyüktür. Kent İzleme Merkezimizin İmrahor Vadisi'nde yaptığı incelemelerde, İmrahor Çayı’nın beton bir kanal içine alındığını ve alanda inşai çalışmaların başladığı tespit edilmiştir. Alanda ‘İmrahor Millet Bahçesi Uygulamasına gider’ tabelaları ile rant bahçeleri ve beton bahçeleri oluşturulmuş doğa kıyım yapılmaktadır. Milletin değil rezidansların arka bahçesi için İmrahor Vadisi katledilmektedir. Ankara’nın nefessiz bırakılmasına vadilerinin yok edilerek ölümle karşı karşıya kalmasına sessiz kalmayacağız. Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ve Çevre Şehircilik Bakanlığına resmi olarak başvurduk, Kanal Ankara inşaatı acilen mühürlemelidir” dedi.
Akıl dışı projelerle vadiler yok ediliyor coğrafya katlediliyor “Çevre Şehircilik Bakanlığı’na ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne resmi yazılarla başvurarak yargı kararlarına uygun davranılmasını ve çalışmaların durdurulmasını istedik” diyen Candan şöyle devam etti: “Seçimden önce Kanal Ankara Projesi alelacele Bakanlığa devredildi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş "Ankara'nın çılgın projeler için parası yok" demişti. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Ankara’nın çehresini değiştirecek büyük ölçekli projelerde yetkileri tırpanlandı. Bakanlık Ulus’ta İmrahor’da, Saraçoğlu Mahallesinde yetki gaspı yaptı. İmrahor Vadisi Ankara’nın nefesidir. Hiçbir yapılaşmaya konu edilmemesi, sadece ağaçlandırma yapılması gerekmektedir. Koruma alanları kapsamında değerlendirilmelidir. Yer altı sularının beslenmesi, Mogan ve Eymir’in yarattığı ekosistemin bozulmaması esas kamusal menfaattir. Kamusal menfaat amaçlı plan onayı diye Meclis kararı almak değil, bu alanı tamamen korunan alanlar statüsünde yapı yasaklı alan ilan etmek belediyenin sorumluluğudur. Planlama alanı oldukça büyük. Kanal Ankara Projesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı adına TOKİ tarafından yürütülüyor. Kanal Ankara’nın, Gölbaşı'na yapılacak olan ve Cumhurbaşkanlığı bütçesinden finanse edilen Millet Bahçesi ile birleşeceği belirtiliyor. 9,2 km uzunluğundaki projenin kapsadığı alan yaklaşık 3 milyon metrekare. 7 etaptan oluşacağı açıklanan projenin detayları ise belli değil. Bakanlığa yazdığımız resmi yazıda Bilgi Edinme Kanunu Çerçevesinde projeye ilişkin bilgi verilmesini de istedik. Akıl dışı projelerle vadilerin yok edilmesine, Ankara’nın nefessiz bırakılmasına ve Ankara’nın su varlıklarının yok edilmesine izin vermeyeceğiz.
İmrahor Vadisi hepimiz için yaşam kaynağıdır Candan, İmrahor Vadisi’nin önemini ise şöyle anlattı: "Bu projeyle İmrahor Vadisi ile birlikte Eymir Gölü de, ekosistem de tehdit altında. Ankara’daki su varlığının en önemli ekolojik eşiklerini kaybediyoruz. Bu göller suyun ekosistem servis alanı. İmrahor çayı beton kanal içine alınarak ekosistem bozuluyor. Kent bütünü içerisinde Ankara için hazırlanmış tüm planlarda yapılaşmayı önleyici yeşil aks olarak belirlenen İmrahor Vadisi su havzası özelliği, bitki ve hayvan çeşitliliği, toprak ve sulu tarım özellikleri, topografyasıyla, kültürel ve arkeolojik özellikleri, hava koridoru olması ve yeşil kuşak içerisindeki yeriyle hepimiz için yaşam kaynağıdır. İmrahor Vadisi'nde hala arıcılık ve hayvancılık yapılıyor. Vadi, sulu ve kuru tarım için bir cevher değerinde. Vadiler akıl dışı projelerle yok ediliyor. Kamu yararı için hukuksuz uygulamaların karşısında olmaya ve mücadeleye devam edeceğiz.”
|